Keyifli okumalar bebişler, vote ve yorumlarınızı eksik etmeyinn <3
25. BÖLÜM
❝TEK TESLİMİYETİM SENSİN❞
"Ah, karnım!"
Masadaki herkes bir anlık şaşkınlıkla Rivaya döndüğünde genç kız elini karnına doğru götürmüş, suratını buruşturmuştu. Ceren Dündar masanın üzerinden hafifçe ona doğru eğilerek, endişeli bir ses tonuyla "İyi misin, canım?" Diye sordu.
Baran "Kızım..." Diyerek ona bakarken Müjgan Atabay'ın suratında tek bir duygu kırıntısı yoktu. Soğuk bakışlarını torununda gezdirmekle yetindi.
Riva sandalyesini geri ittirip "Sanırım tuvalete gitmem gerekiyor, lütfen siz devam edin." Dedi aceleyle. Eli ayağına dolanır gibi olurken, yeşilleri Ceren'e döndü. "Kusura bakmayın."
Kimsenin bir şey demesine fırsat vermeden masanın üzerindeki telefonunu kaptığı gibi arkasını döndü ve merdivenlere doğru koşuşturmaya başladı.
Müjgan Atabay ve oğlu göz göze geldiklerinde birbirlerine bir çok şeyi saniyeler içinde anlatmışlardı. Riva'nın bu davranışına pekte sıcak bakmadıkları ortadaydı. Hele ki misafir varken bu yaptığı onlara göre onaylanamaz bir davranıştı.
Baran hiçbir şey olmamış gibi gülümsemeye çalışarak Ceren'e döndü. "Lütfen kızımın kusuruna bakmayın Ceren hanım."
Ceren bütün samimiyetiyle gülümsemiş ardından "Lütfen, ne kusuru." Diye konuşmuştu. "Umarım ciddi bir şeyi yoktur."
Riva köşeyi döndükten sonra koşuşturmayı ve taklit yapmayı bırakmış, yeşillerini saran alevlerle birlikte odasına giden basamakları tırmanıyordu.
Saniyeler içinde geldiği kapısında bir an soluklandı. Kalbinde bir ağırlık, midesine bir kramp hissetti. Bu kapının ardında onun kahverengi gözlerini görecekti. Bir çift göz. Ona büyülenmiş gibi bakan, tek bir çift göz. Hatta, içinde bir yerlere dokunmak ister gibi bakan tek kişi. Duruşunu dikleştirip önüne düşen birkaç tel saçını kulağının arkasına sıkıştırdı.
Kapının kolunu tutup aşağıya indirirken nefesini tutmuştu.
Kapı yavaşça araladığında, odasının tam ortasında duruyordu. Yüzü pencerelere dönüktü. Geniş omuzları gözüne çarpan ilk şey olurken içeriye hızlıca girip kapıyı ardından kapattı.
Barış kapının kapanma sesiyle birlikte ona döndüğünde gözleri birbirleriyle buluştu. Riva bir an yerinde beklerken yutkundu. Hemen sonra bakışlarını sahte bir öfke kapladı.
Barış ona doğru birkaç adım atarken "Ne yapmaya çalışıyorsun?" Diye konuştu. Bakışları öfkeliydi. Ama Riva'nın aksine onunkiler gerçekti. Aşağıda olanlar için hesap sormaya gelmiş gibiydi.
"Asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun?" Dedi Riva, tam karşısında durdu. "Odam da ne işin var? Farkında mısın bilmiyorum ama ailelerimiz aşağıda."
Barış ona doğru yaklaşıp üzerine doğru eğildi. "Beni çıldırtacaksın, istediğin bu değil mi?" Riva ise boynunu kaldırmış onun öfkeli yüzünü süzüyordu. Genç adamın dudağı hafifçe yana kıvrıldığında mırıldanır bir tonda konuştu. "Beni istemiyorsun ama peşinde koşmamı istiyorsun. Tam bir narsistsin."
"Narsist mi?" Yüzüne geniş bir gülümseme yayıldığında dalga geçer gibi bir tavrı vardı. Kollarını göğsünün altında birleştirirken gözlerini devirdi. "Seni istememem sana baya bir koymuş. Ah, kusura bakma. Egonun ne kadar büyük olduğunu unutmuşum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbi Olmayanlar
Fiksi RemajaFinale son 6 bölüm... "Cehenneme kadar yolun var." Yanına yanaşıp hafifçe üzerine doğru eğildiğinde Melina nefesini tutmuştu. Dönüp ona bakmadığı için yüz ifadesini göremiyordu ama yine kendini bilmezce sırıttığından emindi. Ensesine çarpan bir sıca...