BÖLÜM 22 | ❝Pişman Olacaksın❞

1.6K 98 150
                                    

İyi okumalar dilerim (:

Yıldızlarımızı parlatalım hemen aşklar. 🌟

Bol bol yorum bekliyorum. 💞

22. BÖLÜM

Pişman Olacaksın

Melina ilk geldiğinde oturduğu yerin tam karşısındaki şezlonga geçmiş, kaçamak bakışlarla Ateş ve Sayayı izlerken aklında Yalınla ettiği dans vardı. Söylediği şeyleri düşünürken, bir yandan da ne kadar yakın olduklarını düşünmeden edemiyordu. Bir kez olsun her şeyi, tüm o nefretini unut ve dans et benimle. Söylediği bu cümle aklına kazınmıştı. O an gözlerinin içine bakışı, orman yeşillerinin içindeki belli belirsiz bir duygu kırıntısı. Sadece bir danstı, diye hatırlattı kendine. Sevgili olduklarını kanıtlamak ve Yalın'ın planı için yaptıkları bir danstı. Anlam çıkarmamalıydı.

Riva kesik nefeslerle yanına ulaştığında kendi karşısındaki şezlonga attı. Soluklandıktan sonra bakışlarını ona çevirip "Neden yalnızsın?" Diyerek düşüncelere boğulmuş Melinayı süzdü. "Seninki nerede?"

Yorgun bir nefes verip etrafa bakındı. "Tuvalete gitmişti."

"Sanırım bir şey itiraf etmeliyim." Diye söze girdiğinde Melina'nın meraklı bakışları kuzenine döndü. "Şu ana kadar ikinizin sevgili olmanıza inandığımı pek söyleyemem. Hatta birbirinize bir şey hissetmenize olan inancım sıfırdı. Ama şu dansınızı gördükten sonra aynı şeyi söyleyemem."

Melina'nın kaşları çatıldı. "Nasıl yani? Normal dans ettik işte?"

"Aynen, bebeğim. Normal dans." Dedi imalı bir şekilde gülerken. "Birbirinizin üzerine atlamamak için zor duruyorsunuz resmen."

Genç kız gergin bir ifadeyle daha dik bir oturuş pozisyonuna geçerken "Saçmalama." Diye mırıldandı.

Riva'nın gözleri kısıldı. "Yoksa sevişirken böyle değil mi?"

"H-Hayır." Dedi Melina gözlerini kocaman açarak. "Normal işte."

"Bir dakika, yoksa siz daha?" Ağzı açıkta kaldığında Melina'nın suratındaki afallamışlık dışarıdan oldukça komik görünüyordu. "İnanamıyorum Mel! Daha birlikte olmadınız mı?"

"Tabi ki de olduk, sadece biraz şeyiz." Dedi Rivayı ikna etmek ister gibi. Ama ne diyeceğini bilmediğinden zorlanıyor gibiydi. "Yükseğiz."

Riva dudağını 'o' şeklinde yapıp öne doğru büzdüğünde kafasını salladı. "Anladım."

Melina'nın yanakları yanmaya başladığında utançtan yerin dibine girmişti. 'Yükseğiz mi?' Diye bağırdı içindeki ses. 'Gerçekten mi Melina? Birlikte olduğunuzu söylediğin yeterdi. Neden abartıyorsun ki neden? Çok şehvetliyiz de deseydin, tam olurdu. Yetmez. Oturup nasıl seviştiğinizin detaylarını verseydin. Neler saçmalıyordum? Yalın Sonay'ın bana söylettirdiği şeylere bakın! Onu boğmak istiyordum. Onunla sevişmek mi? Aklımın ucundan dahi geçmemişti. Bir an için hayal ettiğimde, beynimdeki bütün düşünceli susturdum. Böyle bir şeyi düşünmek dahi istemiyordum.'

"Edisi gördün mü?" Diyerek etrafı süzerken kaşları hafifçe çatıldı. "En son telefonla konuşuyordu? Nereye gitti ki?"

"Hayır, görmedim." Melina olumsuzca başını sallarken Saya ve Ateşe doğru bakıyordu.

Birbirleriyle ne konuşuyorlarsa sürekli gülüyorlardı. Sinir bozucu bir görüntüydü, Melinaya göre. Saya'nın üzerindekileri bir kere daha inceledi. Sıradan bir kot pantolon ve kırmızı bir kazak giyinmişti. Göğsüne değen saçları ise dümdüz iniyordu. Gülerken resmen Ateş'in ağzına düşecekmiş gibi yakınlaşıyordu.

Kalbi OlmayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin