BÖLÜM 19 | ❝Venüs❞

2.1K 93 274
                                    

Kısa bir aradan sonra tekrardan merhaba bebeklerimm çok özleştikk <3

Bu arada kapağımızın güzelliği, nasıl ama? 🔥

Bu bölüm off diyorumm of off. 😍 Olaylar kızıştıkça kızışıyor sonumuz ne olacakk wkdşlkdslj Kalbimizi çarptıracak bir an yaşanacak bu bölümm sakin olmaya çalışalım bebeklerim!

Keyifli okumalar diliyorum. Bol bol yorum bekliyorum, motivemi arttırın azıcıkk yıldızlarımızı parlatalım hemen. (:

 (:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19. BÖLÜM

Venüs

Karanlığa düştüyseniz, kimse yanınızda yoksa, ne yapacağınızı bilmiyorsanız eğer size uzanan el bir noktada umudunuz olurdu. Düştüğünüzde, her şey bitti dediğinizde her şey daha yeni başlıyor diyebiliyordu hayat. Ama Riva Atabay, kimsenin elini tutmazdı. Kimseye borçlu kalmazdı. Sırtını bir başkasına yaslamazdı. Onun için birine sırtını yaslamak uçuruma düşmekle eş değerdi.

Riva, boşlukta gibi duygusuz gözlerle karşısındaki tabloya bakındı. Her şey dakikalar içinde olmuştu. Bir el uzanmıştı. 'Benimle gel, her şeyi bana bırak.' Demişti. O da tutmayı tercih etmişti. Ve sonucunda kendini bir anda burada, müdürün odasında, yanındaki adamla beraber bulmuştu.  

Uçurumun dibindeydi. Kaç defa kıyısından döndüğü, o uçurumdaydı. Ona güvenmiyordu. Güvenmekte istemiyordu. Sadece uçurumdan düşmemeyi diliyordu.

Konuşmasıyla birlikte Riva başını çevirip suratına baktı.

"Dediğim gibi bu olay, bu okuldan dışarı çıkmayacak." Dedi Edis net bir tonda. Sanki cümlelerinin her biri dudaklarından çıkarken, boğazını acıtacak kadar sertti. "Bir konuşma yapacaksınız. Oğuz hocada yanınızda olacak. Gerçekleri itiraf edecek. Siz de destekleyeceksiniz."

Koyu kavisli kaşları sertçe çatılmıştı. Siyaha çalan gözlerinde, müdürü geren ciddi bir ifade vardı. Yüz ifadesinin sert olmasının aksine vücut dili şaşırtıcı bir biçimde rahat görünüyordu. Okul gömleğinin iki-üç düğmesi iliklenmemişti. Yakası bir o yana bir bu yana savrulmuştu ama yine de özensiz durmuyordu.

Yan yana durunca, Riva aralarındaki boy farkını daha rahat görebiliyordu. Çizmesinin topukları olmasına rağmen anca omzuna yetişmişti. Edis'in boyu bir seksen birdi. Riva'nın ki ise bir altmış dokuz. Onun yanında minicik görünüyordu. O an Barış'ın yanında daha da minik göründüğünü hesaba katmamıştı. Boyu Barış'ın hemen hemen göğüs hizasına denk geliyordu. İkisini neden karşılaştırdığını düşündü bir süre. Saçmaladığına kanaat getirdi ama içten içe Barış'ı düşünmek için bahaneler ürettiğini biliyordu. Polisler onu alıp gittiğinden beri ayakları ona doğru koşmak istiyordu.

Sahi, Siyah Şövalye şu an ne durumdaydı?

"Birazdan konuşma için duyuru yaparım." Dedi Müdür. "Çıkabilirsiniz." Gerginliği tüm vücuduna yayılmıştı. Omuzları kaskatı duruyor, çenesini sıktığı belli oluyordu.

Kalbi OlmayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin