İyi geceler kızlar, ülkemizde olan olaylardan ötürü bölüm yazmak içimden gelmemişti. Ancak bu bölüme başladığım için buralar boş kalmasın diye atmak istedim. Umarım hayat hepimiz için daha güzel yerlere doğru sürüklenir.
Kadınların özgürce, korkmadan, tedirgin olmadan sokakta yürüyebilecekleri, konsere gidebilecekleri, istedikleri her aktiviteyi saat kaç olursa olsun yapabildikleri dönemlere ...Kendinize çok dikkat edin. Hepinizi çok seviyorum.
İyi okumalar.🌟💘✭✭✭
Dün gece Kenan ile sahilde güzel güzel vakit geçirirken telefonumun çalmasıyla her şey altüst olmuştu.
✭✭✭
Kenan ile konuşup gülüşürken telefonumun ekranında yine o numaranın belirivermesiyle Kenan'ın bakışlarını üzerimde hissetmiştim.
Telefonu alıp sessize bastığımda ona bir açıklama yapmam gerektiğini biliyordum.
"Sanırım bu sefer yanlışlıkla değildi" diye şüpheci bir şekilde konuşmaya başladı. Karşısında o kadar mahçuptum ki. Cümlelerimi zihnimde toplamakta zorluk çekiyordum.
"Değil, sevgilim senden daha fazla saklamak istemiyorum bunu o yüzden anlatacağım her şeyi"
"Dinlemeyi çok isterim inan bana" diyerek soğuk bir şekilde konuştuğunda gerildiğimi hissetmiştim.
Derin bir nefes alıp zihnimi toparlamaya çalıştım ve sonrasında nihayet cümle kurmaya başlayabilmiştim.
"Sevgilim, İzmir'de maça gittiğimizde birlikte çıkışa yürürken seni ve Can'ı röportaja çağırmışlardı ya o röportajı yapan muhabirlerden birisi de benim eski sevgilimdi, orada ikimizi el ele gördüğünden beri böyle sürekli arıyor, mesaj atıyor yani başta kafamda büyüttüğümü düşündüğüm için sana söyleyip canını sıkmak istemedim ancak sanırım gerçek bu. Bugün dersteyken mesaj atmıştı cevap vermeyince bu yöntemi bulmuş olmalı." diye olayı kısaca anlattım.
Aramızda oluşan sessizlik giderek artınca tekrar konuşmaya başladım. Kenan'ın karşımda sessizce durması beni paramparça ediyordu.
"Çok kızdın mı bana, sana söylemedim diye. Özür dilerim biliyorum sana söylemem gerekirdi ama yoktan yere canını sıkmak isteme-" cümlemi Kenan'ın dudaklarıma yapışmasıyla tamamlayamamıştım. Sert bir şekilde dudaklarımı kavrarken benim karşılık vermemle daha yavaş çekiştirmeye başlamıştı. Öperken güldüğünü fark ettiğimde ben de gülümsedim. Çok da uzun sürmeyen bir öpüşmeden sonra ayrıldığımızda bana gülümseyerek baktığını görebiliyordum.
Karanlıkta olsak bile gözlerinin parlamasını fark edebiliyordum.
"Sana nasıl kızabilirim sevgilim" diye yüzümü avucuyla kapladı.
"Ama şu lavuk muhabiri sonra konuşucaz, bu durumdan hiç hoşlanmadım çünkü" diye cümlelerinde devam ettiğinde ona yaklaşıp ellerimi yüzünde gezdirdim.
"Sevgilim biz bir şey yapmasak hem cevap vermeyince bırakır bence , sana zarar vermesini istemiyorum, lütfen bir şey yapmayalım eninde sonunda vazgeçecek" diye hızlıca cümlemi kurarken bu sefer beni durduran şey Kenan'ın elime bıraktığı minik öpücükler olmuştu. Tüm odağım kaybolup gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs Retrosu | Kenan Yıldız
FanfictionVenüs Retrosu bu sefer kimlere aşk ile geliyor