Kenan'ın telefonunun çalmasıyla ayrıldık. Eline telefonunu alıp baktığında biraz gergin duruyordu. Kenan'a bakıp onun tepkilerini çözmeye çalışıyordum.
"Bakmayacak mısın" diye sorduğumda telefonu kapatıp konuşmak için tekrar benimle göz teması kurdu.
"Babam ya sonra ararım ben onu" dediğinde biraz olsun rahatlamıştım. Nedense onu gecenin bu saatinde başka birinin araması ihtimali beni rahatsız etmişti bile.
"Gidelim mi artık" diye kısık sesle sordum çünkü biraz daha bu yağmurun altında böyle ıslanırsak gerçekten üşüyecektik.
"Hiç gitmesek burada böyle kalsak" diye cevap verdiğinde kıkırdadım.
"Kenan sırılsıklamız, hasta olacağız" diye konuştum ellerini sıkarken.
"Haklısın sevgilim" dediğinde yine içimin ılık ılık kaynadığını hissediyordum. İnanılır gibi değildi. Biz resmen birlikteydik. Sanırım buna alışmam biraz uzun sürecekti.
"Kenan koluna bir şey olursa haber vermeyi unutma lütfen. Ha bir de güzelce dinlen olur mu" dediğimde ellerimi sıkıca kavrayıp gülümsedi. Fazlasıyla içten bir şekilde.
"Tamamdır sevgilim " diyip yanağımdan öptüğünde yine yeniden afallayan taraf ben olmuştum.
"Hadi gir artık içeri yarın görüşürüz" dediğinde son bir kez daha sarılıp kendi bloğuma ilerledim. Tam içeri girecekken Kenan hala durmuş bana bakıyor ve el sallıyordu. Ona el sallayıp bu anın sarhoşluğuyla eve çıktım.
Kendimi yatağımın üzerine bıraktığımda geride bıraktığımız o anı düşündüm ve elimin birden dudaklarıma gitmesini engelleyemedim.
Dudaklarının sıcaklığını hatırlamamak mümkün değildi. Hala etkisinde olduğum açıktı.
Burnumun akmaya başlamasıyla kendimi hızlıca bir duşa attım. Sıcak bir duş iyi gelecekti.
˚ ✦ . . ˚ . . ✦ ˚ . ★⋆.
. ˚ * ✦ . . ✦ ˚ ˚ .˚ . . ˚ .
Sabah uyandığımda biraz halsiz hissediyordum. Bugün Nicole ile buluşup sunumu tamamen bitirmeyi planlamıştık. Tabii ben kendimi yataktan kaldırabilirsem bu mümkün olacaktı.
Doğrulup telefonumu alıp baktığımda gülümsememi durduramadım. Kenan mesaj atmıştı. Muhtemelen şu an antrenmandaydı. Omzunun durumu o kadar ciddi olmadığı için antrenmana katılacağını söylemişti.
Kenan
Günaydın sevgilim
Siz
Günaydın
Antrenmanda mısın?
diye yazıp telefonumu yatağa fırlattım ve kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp kendime bir kahve yaptım. Ama bu sefer Türk kahvesi. Türk kahvesini sadece mutluyken canım çekiyordu. Bu da öyle bir sabahtı.
Kahveyi yaparken de dün geceyi hatırlayıp gülümsememe engel olamıyordum.
Kahvemi yapıp masada otururken Nicole'yi aramam gerekiyordu.
-Nicole nasılsın bitanem, bugün bu işi bitiriyoruz değil mi?
