2.2

126 11 1
                                    

Arkadaşlar birkaç gün buralarda aktif olamayacağım icin taslakta duran 2 bölümü de atıp gidiyorum.
Oylamayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar.
Fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum.
🤩🤩🤩

✭✭✭

Eve geldiğimden beri hala geçen 2 saatin şokunu atlatmaya çalışıyordum. Durumumun vahim olduğunu anlayan Nicole beni eve tek başıma salmamıştı bile.

Ricardo Kenan'ın takımına eğitim hazırlamamızı söylemişti, alenen. Bunu yapabileceğimi düşünmüyordum. Akademik kadroda o kadar kişi varken bizim seçilmemiz tesadüf müydü?

İşin içinde pişkin bir Ricardo varken bu pek olası gözükmüyordu. Zaten insanların yanında yaptığı o imalardan belliydi bunun tesadüf olmadığı.

Bu durum beni germeye çok müsaitti. Ve yeterince germisti de zaten.

"İrem, tamam halledicez" diye sakin bir sesle omzumu sıvazlarken konuştu Nicole.

"Bilerek yaptı, ikimizi de sonuna kadar zorlamak istiyor"

"Farkındayım ama senin ve benim bir araya gelip de halledemeyeceğimiz hiçbir şey yok sen de bunu biliyorsun"

"Biliyorum ama ya beğenmezlerse ya Kenan'ı bu durum rahatsız ederse, bilmiyorum Nicole sıkışmış hissediyorum"

"Farkındayım arkadaşım ancak yine de kendine çok yükleniyorsun, öyle bir şey yapacağız ki kusur dahi bulamayacaklar, güven bana" diyip sarıldığında ona karşılık verdim.

Beni sözleriyle sakinleştirmişti gerçekten. Kendimi şu an daha sakin ve yatışmış hissediyordum.

"O zaman bir kahve?" diye sordum.

"Elbette" dediğinde ikimiz birlikte mutfağa doğru yol aldık.

✭✭✭

Nicole'ü zar zor da olsa evine gitmeye ikna edebilmiştim. Sinirimin geçtiğine asla inanmamıştı ve bu yüzden başımda nöbet tutmak istemişti. En son Nicole'nin baskısından Gabi beni kurtarmıştı.

Nicole'yi evine uğurlamamın üzerinden yarım saat geçmişti bile. O gittiğinden beri kanepede uzanmış olanları düşünüp kafamda kuruyordum. Kapım çalana kadar.

Annem burada olsaydı kim bu alacaklı gibi derdi. Kapı tqm olarak öyle çalıyordu.

Yerimde doğrulup kapıya yöneldim ve açtım. Karşımda Kenan'ı bulmayı bekliyordum tam da öyle olmuştu zaten. Yüz ifadesi endişeliydi. Neden olduğunu biliyordum. Benim yüzümden...

"Sevgilim hoşgel-" cümlemi tamamlayamadan sıkıca sarılmıştı. Vücutlarımız birbirine yapıştığında dışarıdan kalbinin atışını hissedebiliyordum.

"Kenan" diye fısıldadım ancak bana aldırış bile etmedi daha da sıkıca sarılmaya devam etti. Ensesindeki saçlarla oynarken tekrar konuşmak için yeltendim.

"Sevgilim, noluyor sana sadece 10 saattir görüşmedik o kadar mı özledin beni bakalım"

Kenan ayrılıp elleriyle yüzümü kavrayarak konuşmaya başladı. Gözlerinden endişesini görebiliyordum.

Venüs Retrosu | Kenan Yıldız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin