Karşımda orta yaşlarda sarışın bir kadın duruyordu. Onu tanıyordum Kenan'ın hesabında fotoğrafını görmüştüm. Kenan'ın annesi olmalıydı karşımda duran bu kadın. Boğazıma bir öküzün oturduğunu hissetmiştim. Her şey bu kadar ani olmuşken bir de kendimizi ele vermiştik durduk yere. Annesi gözlerini üzerime dikmiş anlamaz gözlerle bakarken ben de ne diyeceğim diye kara kara düşünüyordum. Kenan imdadıma yetişene kadar.
"Anne kimmiş gelen" diye almanca konuşarak geldi ve kapıda beni gördüğünde gülümsemeye başladı.
Annesi almanca bir şekilde konuştuğunda Kenan biraz daha yaklaşıp beni göstererek bir şeyler söylüyordu. Ne konuştuklarını o kadar merak ediyordum ki. Almancam çok kötü değildi aslında biraz anlıyordum ancak günlük dilde çok hızlı konuştukları için çoğu şey araya kaynıyordu benimde anlamam güçleşiyordu .
Tek anladığım şey benim türk olduğumu söylemesiydi. Annesi bu cümlenin ardından bana doğru gülerek Türkçe konuşmaya başladı. Onun aksanı da aynı Kenan gibiydi.
"Merhaba kızım hoş geldin içeri girmez misin" diye art arda sıraladı cümlelerini.
Gülümseyerek önce yutkundum ve ardından konuşmaya başladım. Nihayet.
"Teşekkür ederim efendim ben sizi tutmayım minik bir işim vardı onun için gelmiştim. Kusura bakmayın lütfen rahatsızlık verdim." diye mahçup bir sekilde konuştum.
"Sen bilirsin yine bekleriz ama gel mutlaka " diyip bana el sallayıp içeri geçtiğinde Kenan kapıyı kapatıp benimle birlikte dışarıda kaldı.
"İrem, sevgilim annemler bana sürpriz yapıp gelmişler milli ara öncesi. Ben de beklemiyordum. Bugünü de seninle geçirmeyi çok isterdim ama böyle oldu. Sizi bu şekilde tanıştırmak istememiştim. Özür dilerim sevgilim" dediğinde ona sarıldım ve konuşmaya başladım.
"Hayır Kenan sorun yok sadece birden karşımda anneni görünce şaşırdım. Kusurluk bir durum yok hadi sen de geç ailenle vakit geçir biraz o kadar yol gelmişler" diyip ayrıldım.
"Sen de gelsene hem tanışırsınız güzelce bizimkilerle" dediğinde bu fikir beni ürkütmeye yetmişti. Bu kadar kısa sürede her şeyin olması normal değildi.
"Sevgilim bunun için biraz erken sanki dimi " diyip yanağına bir öpücük kondurdum.
"Ben artık gitsem iyi olacak hadi bekletme sizinkileri" diye omzuna vurdum.
"Tamam benden telefon bekle ama "dedi ve alnıma uzun bir öpücük bıraktı.
Bende hızlı adımlarla ona el sallayıp kendi evime döndüm.
Neler yaşamıştım şimdi ben. Ailesi o geceki fotoğraf yüzünden gelmiş olmalıydı. Babasının sürekli onu aradığını söylediğinde anlamalıydım. Üstüne üstlük bir de şimdi kendi kendimi ele vermiştim. Aslında karşımda babasını görsem daha kötü hissedebilirdim ancak bu kadarı bile kendimi yeterince suçlu hissetmeme sebep olmuştu bile. Kenan'ın kariyerinin benim yüzümden sarsılması bu hayatta isteyeceğim son şey olabilirdi. Harika giden bir kariyeri varken kendimi onun hayatında bulmuştum ve bizim aramızdaki ilişkinin onun kariyerine zarar vermemesi için elinden geleni yapabilirdim.
Eve girip pijamalarımı giydim ve ardındanda kendime yemek hazırlamaya başladım. Sabah yediğim kruvasanla duruyordum. Kruvasan demişken aklımda birden Esin belirmişti. Yemeğimi yaparken onu face time aramalıydım kesinlikle. Ona onu arayacağımın sözünü vermiştim. Hemen telefona sarılıp numarayı çcvirdim.
Beni çok bekletmeden açmıştı bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs Retrosu | Kenan Yıldız
Fanfictionarabasına çarpan kişi ünlü bir futbolcu çıkınca şartlar biraz değişir.