Dün gece yaşanan güzel şeylerden sonra Esin'den gelen mesaj ve aramalarla her şey zehir olmuştu. Hep de öyle olurdu zaten. İyi şeyler yaşandıktan sonra onu hep kötü bir şey takip ederdi. Yani benim hayatımda hep öyle olmuştu.
Lise dönemimde saf duygular beslediğim bir insanın onca seneden sonra yine hayatıma damlayıp gecelerimi, gündüzlerimi mahvedeceğimi hiç düşünmezdim. Dün gece mesajı gordükten sonra direkt Esin'i arayıp konuşmak istedim çünkü bu tesadüf olamazdı. Gecenin bi saatinde ciddi bir şey olmasa beni aramazdı. Ellerim titriyordu. Duyacaklarıma hazır olup olmadığımı bile bilmiyordum. Korkarak da olsa Esin'i arayabilmiştim.
Esin'in sesi yeterince ciddi ve endişeli geliyordu ve bu da beni daha da germeye yetmişti.
✭✭✭
"Esin ne oldu?"
"İrem sana anlatıp anlatmamak konusunda çok kararsızdım aslında ancak bugün de görünce durumun ciddi olduğunu ve bilmen gerektiğini düşündüm"
"Esin anlatır mısın lütfen birine bir şey mi oldu?"
"Hayır olmadı, yani henüz. Senin bu Yiğit 1 haftadır her gece bizim mahallede , buralarda dolanıyordu. Tesadüf olabileceğini düşündüm ve çok üstünde durmadım bu yüzden de kimseye bir şey söylemedim ama bugün gelen faturayı almak için posta kutusunu açtığımda gördüklerim durumun ciddi olduğunu ve sana söylemem gerektiğini düşündürdü bana. Ondan bu saatte meşgul ettim. Bu ruh hastası pislik bizim posta kutusuna bir oyuncak bebek bırakmış üzerinde bir not ile. Notta 'Arkadaşına dikkat et ve onu uyar Esin, bu hayatı çok hızlı yaşıyor durdurmak zorunda kalmayayım" diye yazmış. Ben de bunu görünce kafamdan aşağı kaynar sular indi tabii ki. Sana bir şey yapmasından deli gibi korkuyorum İrem. Lütfen kendine dikkat et ve uzun bir süre buralara gelme, lütfen arkadaşım."
Duyduklarım karşısında gözyaşlarım yanaklarıma doğru süzülmeye başlamıştı. Kenan hemen önüme gelip ellerimi tuttu. Ancak ne olduğunu sormadı. Konuşmamın bitmesini beklerken bir yandan da gözyaşlarımı silmeye çalışıyordu.
"Esin ben özür dilerim , ben böyle bir ruh hastası olduğunu bilmiyordum. Seni zor durumda bıraktığım için kendimi iğrenç hissediyorum. Güvende hissetmemenin sebebi benim ve bu benim için çok ağır. Lütfen affet beni"
Diye hıçkıra hıçkıra ağlayarak konuşuyordum. Kenan yeterince endişelendiği için artık telefonu elimden alıp Esin'le konuşmak için balkona doğru yeltendi.
Esin olanları ona da anlattı çünkü benim anlatmayacağımı, saklayacağımı ve kendim halletmek isteyeceğimi biliyordu. Bu yükü tek başıma taşımamı istemediği için uzun bir süre Kenan ile konuştular. Ben de o esnada sadece ağlamakla meşguldüm.
Yiğit hayatımdaki en büyük pişmanlıktı. Benim onunla yaşadığım ilişki yüzünden çevrem güvende değildi, arkadaşım tedirgindi. Hepsi benim suçumdu. Geriye dönebilsem asla onunla aynı havayı solumak dahi istemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs Retrosu | Kenan Yıldız
FanfictionVenüs Retrosu bu sefer kimlere aşk ile geliyor