b. 17

513 102 57
                                    


Uzay'ın geçmişi

Fakir bir mahallede doğanların ağızlarında hep aynı laf olur, Kader!
Hep bir yırtma çabası, hep dayatılanı yaşamaktan duyulan kaygı.

Haklılar da ya okuyup adam olursun, ya zengin koca bulur yırtarsın yada...

Koca bir yada erkeksen otosaniye, kızsan konfeksiyon atölyesine. Uzay daha şanslı olanlardandı. Annesinin ısrarları ki temizlikten kazandığı her kuruşu o adama vererek bunu sağlamıştı.

Orta okulu okuyan genç oğlan. Yaşıtlarından uzun boylu yetersiz beslenmenin hakim olduğu zayıf bir bedene sahipti.

Yinede onun için kızdan güzel denilirdi. Deyme Kızlardan güzel! Böyle demilmesi ilk zamanlar hoşuna gitsede O adına baba denilen pisliğin aklını çelicek bir kabusa dönüşeceğini bilemezdi.

En yakın arkadaşıydı abisi Saim. Büyüdükçe ondan uzaklaşan abisi, gittikçe babasına benzeyen onun ortamında takılan birine dönüşmüştü.

O gece babası hiç yapmadığı bişi yapmış içmeye onuda abisi ile birlikte meyhaneye götürmüştü.

Saim 15 yaşında olmasına rağmen babasının karşısında Birasını içiyordu keyifle. Uzayın karşısında oturan 40 larındaki hafif yapılı adam gözlerini ondan bir an olsun çekmiyordu.

Öyleki sık sık yanına çağırmasına rağmen Uzay yerinden kalkmıyordu. En son adam babasına hitaben,

Adam: Böyle konuşmamıştık Rafet! Soğuk nevale bişi bu oğlan. Nasıl evde oturup her gece gönlümü hoş edecek bu? Büyük oğlanı alayım uzun vadede olmaz aynı paraya. İki üç siker bırakırım.

Rafet: Yok beyim, ilk ya ondan kalk lan kocanın yanına otur.

Adam: Zorla olacaksa ohoo. Saim götünde güzel ha ne dersin bir kaç gece takılalım mı?

Uzay duyduklarına inanamıyordu. Asıl şok henüz gelmemişti.

Saim: Uzay tam ağzına layıktır beyim. Uzay kıyamazsın sen abine he! adam zengin senide bizide yaşatır, yırtarız.

Uzay: Abi...

Bir anda çekip yanına oturtmuştu adam küçük çocuğu. Uzay en büyük yarasını elini bacağına bastırıp oturmasını sağlayan abisinin açtığını bilmeden döktü göz yaşlarını.

Sonra hiç beklemedikleri bişi oldu. Uzay masadaki et bıçağını alıp abisinin eline sapladı ilk.

Gözü dönmüş gibiydi artık dönüşü yoktu. Sonraki darbeyi tam şah damarının üzerine salladı sapık adamın.

Kimse cesaret edip durduramıyordu oğlanı. Yüzü gözü kan içindeki Uzayın sonraki hedefi babası olucaktı.

Sarhoş olduğu için kaçamamıştı ayyaş adam. Yere yatırdığı adamın göğsünde sayısız delik açarak canını oracıkta almıştı.

Ona korku dolu gözlerle bakan Saim yalvarıyordu affetmesi, durması için.

Uzayın yüzünde tuhaf bir gülümseme, adına rahatlama da denile bilirdi. Saim ölmeden, yalvarmaları arasında seslendi kardeşine,

Saim: Sen kıyamazsın abim çok seversin beni, kıyma Uzayım!

Kıydı o gece ona kıymak için toplanmış üç şerefsize hiç acımadan kıydı karıncayı bile incitmemiş Uzay.

Polisler şokta ki çocuğa yanaştıklarında dilinde tek bir cümle vardı.

Uzay sevmiyor artık!
.
.
.
Uzayın Ada kuleye uzanan macerasında bolca sübyancı öldürmekten oluşan uzun kabarık suç listesinin elbette katkısı büyüktü.

Tutsak bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin