b. 28

348 94 96
                                    


Şüphe Tohumları

Ada Kulede Jiletin sesi yankılanıyordu. Akın tam şuan Cezara bişi olduğundan emin olmuştu. Jilet naralar atıp adını haykırabiliyorsa belkide sevdiği adam çoktan ölmüştü.

Jilet: Bebeğimmmmmm.... Babacık geldi!

Jilet: Nerdesin bebeğim? Babacığını sinirlendirmek istemezsin!

Yarım saatin sonunda Akının içinde bulunduğu güvenli odanın kapısı yumruklanmaya başlanmıştı. Akın duyduğu sesle ölmek istedi.

Jilet: Elma! Elma! Hadi çık bebeğim seni buldum.
...

Olay anı toplantı odasının kapısı

Dışarda Cezar dan gelicek emirleri bekleyen yaklaşık 20 kişilik gurup aniden yere düşmeye başlamıştı.

Zeker, Barış ve en son Ozan'ın boyunlarına saplanan bayıltıcı oklarla yere düşmüştü.

Tufan neler olduğunu anlayamadan Saffet elindeki şırıngayı boynuna sapladığında gözlerine şaşkın ve hayal kırıklığı ile bakıyordu adam.

Saffet onu düzgünce yere yatırdığında kulağına bişiler fısıldadı. Tufan gözlerini karanlığa kapattı.

Jilet odadan çıktığında keyifle gülümsüyordu. Üstü başı kan revan içindeydi.

Jilet: Saffet Şehmuz itinden arta kalanları paketlet bizimkilere. Bebeğim nerde bula bildiniz mi?

Saffet: Abi yok her yere baktık. Tufanında bilgisi yok.

Jilet: Arayın lan bulun bana bebeğimi!
......

Güvenli Oda

Akın mikrofana yaklaşıp düz çıkmadına gayret ettiği sesi ile konuştu.

O nerde? Öldürdün mü onu?

Jilet ani bir hareketle sanki kapıya değil Akına sarılır gibi yüzünü yapıştırdı demir kapıya.

Jilet: Hayır hayır ölmedi, baban üzülürsün diye henüz öldürmedi onu baygın baygın. Hahahaha şimdilik o delikten birazdaha çıkmazsan öldürücem!

Jilet artık iki farklı kişi gibi konuşuyordu. Akın korku ile ürperdi. Ölmemişti, yaşıyordu sevdiği. Jiletin duygu durumu sürekli değişiyordu. Aniden bağırmata başladı.

Jilet: Tüm bunların hesabını vereceksin bana! Onun altına yattın dimi! Korkma korkma....Hahahaha tamam tamam sakinim hadi çık korkma.

Akından cevap alamadıkça deliriyordu Jilet. Sanki daha fazla delire bilirmiş gibi.

Saffet odaya girdiğinde Jilete doğru döndü.

Saffet: Son kez istediğini yaptım. Şimdi sıra sende Jilet tut sözünü!

Jilet yine korkunç gülüşünü yerleştirdiği suratı ile bakıyordu adama öfke yüklüydü.

Jilet: Ahhh saf Saffet! Seninle yollarımız burda ayrılıyor demek ha! Bana İHANET ETTİN!

Saffet: Sen sadık olunacak tiniyette biri değilsin. Sen sana sığınan bi çare bir çocuğa! Tövbe tövbe.... Dilim söylemeye bile varmadığı nice adiliği yapmış bir pisliksin!

Saffet: Ahhhh...

Kurşun sesi... Kurşun sesi ve yere düşen beden. Saffeti karınboşluğundan vurmuştu Jilet şerefsizi.

Jilet: Kes kes... Aşık çok seviyor jilet. O bizim! Bebeğim bak parazitlerden kurtuldum çık hadi.

Akın dehşet içinde yerdeki hareketsiz bedene bakıyordu. Saffetin kanı odanın zeminindeydi.

Tutsak bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin