22

0 0 0
                                    

Prens İlyas dan.

.....

Meryemim yine zekası ile bizi kurtarmıştı. Şuan atlarımıza binip yola çıkmıştık. Ben önden Meryem ise ardımdan. Aybars ve Hızır ise mağara ya gitmişlerdi. Yolculukta Meryem'in iyi at bindiğini gördüm daha önce onunla pek bir at yolculugum olmamıştı. Olsa bile beyler olduğu için dikkatimi çekmemişti. Ama Meryem bu planlar ve at sürme ile savaşlarda yer alabilir di. Çünkü ben onu tek talim de iyi sanardım ama bacım gerçekten iyiydi. Eğer bu plan işlerse o zaman prenses savaşlarda yer aldığı vakit Meryem de alıcaktı. Saraya geldiğimizi bile fark etmemiştim. Atım Meryem'in kine ayak uydurmak için durmuştu. Atlar baya zeki idi bizden de zeki idiler. Meryem beni tanıdığı için düşüncelerde olduğumu bilirdi öyuzden ses etmezdi ama daha fazla dayanamadı, haklı idi.

"Ağabey vakit gider iyi misin?"

"Iyiyim bacım, ben sizi çıkışta beklerim sen gidesin."

Meryem benden emir almaktan çekinmezdi. Meryem sözümü dinlerdi ona ara sıra emir bile vermezdim çünkü ne yapacağını bilirdi. Meryem atını sarayın girişine sürerken bende
öbur taraftan çıkışıns doğru sürdüm. Çokta yakın durmuyordum eğer bir sorun çıkarsa müdahale edemezdim. Ama Meryeme güvenirdim o başının çaresine bakar dı büyümüştü. Malesef artık onu korumam gerekmiyordu.
Lakin sesleri duyabiliyordum. Şövalyeler aynı bizimkiler gibi gece gündüz değişiyorlardı. O yüzden Meryem'in hesaplarına göre şövalyeler beni tanımazdı. Ama tedbir her zaman işini kolaylaştırır derdi atam. Sessiz olup Meryemin söylediklerini dinlerdim, benim kadar iyi  idi yalan söylemekte belki de genetik idi. Ama Hızır hiç iyi değil di biz hemen anlardık.

"Kimsiniz?"

"Rino sarayına mektup göndermişsiniz bizde mektupun cevabını getirdik. Elçi olarak geldim."

"Tamam, veresin mektubu hatun."

"Olmaz."

"Oyalama bizi hatun işlerimiz vardır."

"Burda bir prenses varmıdır?"

"Vardır, Leyla sultan dan doğma Mehmet bey den olma prenses Yasmin."

"Bu sarayın prensesi mıdır?"

"Yale sarayının prensesidir."

"Anladım, bana prenses Yasmin adındaki hatuna teslim etmem söylendi önemli bilgiler vardır."

"Ne hakkında?"

"Toy hakkında, verebilecegim bilgi bu kadar bilgileri sizinle paylaşamam şimdi girmeme müsade varmı yokmu?
Elçiyi kapıdan çevircek gibi değilsiniz boy ve pos vardır sizde."

Son duyduğum şey kapının açılması Meryem başarmıştı. Zaten başaramayacagına dair şüphem yoktu. Beylere karşı guzelligini kullanıp iltifat etmesi beni sinirlendirse de bunu benim için ediyor du. Etrafımda iki hatun vardı ikisi de prenses ti Yasmin ve Meryem
Ve ikiside hem güzelliğini hemde zekasını kullanmakta usta idi. Benim de imtihanım buydu. Hem güzel hem zeki iki prenses ile baş etmek. Tahmin ce uzun zaman geçmişti lakin hızlı olmalarında imkan yoktu. Meryem yakalanmamak için farklı gizli geçit lerden geçeceğini söylemişti. Acaba Meryem yakalanmış miydi içeri girmem gerekiyor belki de. Tam atım dan indiğim vakit ygarka geçit ten prenses Yasmin ve Meryem çıkmıştı.

"Prens."

"Hoşgeldin prenses."

"Haydi daha sonra hasret giderirsiniz vakit az dır gün aymak üzere."

Meryemin dediğine ikimizde kulak vermiştik ve Yasmini atıma bindirip arkasına ben binmiştim.

"Ağabey siz gidin ben ön kapıdan atımı alırım orda buluşuruz."

Meryem'i dinleyip atı sürmeye başlamıştım prensesin saç telleri bana geliyordu çekiyordu çeke bildiği kadar lakin saçının kokusu bile o kadar güzeldi ki. Ön kapıya varmıştık Meryem atını çoktan almış bizi beklerdi ben ve Yasmin benim atım ile önden Meryem ise arkadan gelirdi.  Mağara ya karşı yol almıştık.

Rino'nun Yale'siWhere stories live. Discover now