Rino'nun Yale'si

18

Aybarsın dediğini onaylamış tım tam konuşurken Prens ve Hızır bey gelmişti Aybars görur görmez kaçmıştı sarayın arkasına. Bende prensi görur görmez yanına gittim.

"Prens hemen gelmen lazım."

"Hayırdır prenses?

"Prens ben sana sevdalandım."

BEN NE DEMİŞTİM? Sırf Aybars bey için demiştim ona yardım etmek için. Ben bunu dediğimde Meryem, Hızır gülmüştü. Prens gülümsüyordu ama yüzündeki gülüş hiç görmemişti. kibir li bir gülüş değildi güzeldi. Ama bu dediğim doğru değildi!!
Prens gülümseyerek bana bakıyordu ve ben Meryeme baktım kaş göz yaptım. Meryem hemen anladı ve lafa girdi.

"Yasmin hadi biz pazara gidelim toy için alınacak şeyler vardi."

Meryem'in olaya müdahale etmesi ile hemen koluma girdi ve pazara doğru yol aldık. İyiki o durumda Meryem vardı çünkü yoksa ben galiba bitmiştim. Meryem beni aldığında arkaya baktım. İlyas sırıtıyordu Hızır da sırıtıyordu birşeyler konuşuyorlardı ne konuştuklarını bilmesem de benim hakkımdaydı en azından Aybars'a zaman kazandırmıştım. Meryem ile pazara girmiştik. Pazar da ki herkes bize bakıyordu galiba bana bakıyordu.

"Meryem bunlar niye bana bakıyorlar?"

"Prens ilyas Bey'in hatunu olmak böyle birşey."

"Nasıl yani?"

"Atam ağabeyimi beylerin başına koydu. Hızırı beni ağabeyime emanet etti. Beni çok sever hızırı da bizi korumak için her şeyi yapar. Atam planlarda yer alır ağabeyim birileriyle savaşcaksa atam dan izin ister ama atam yaşlandı öyuzden savaşlarda abim başa geçer. Bu sarayda ve pazar da ağabeyimi sevmeyen yoktur o yüzden baya bir ilgi alıcaksın Yasmin baştan uyarayım."

"Ne güzel, ağabeyini tek sevmeyem anası galiba."

"Benim anam ve Hızırın anası bir ama İlyasın anası İlyas doğarken şehit oldu. İlyas'a ninem baktı. Anam da bakardı ama ben doğunca daha çok bana baktı. Sonra Hızır doğunca da beni İlyasa emanet etti biz büyürken Hızır büyüttü. Ağabeyim çok baktı bize korudu her zaman kendi küçüktü bize sahip çıktı. Üzerimde çok hakkı var ve ben çok severim. Ama araları bozuk çünkü anam Hızırın başa geçmesini isterdi ama Hızır ağabeyimin başa geçmesini daha doğru bulurdu sonra anam işlere karışınca araları bozuldu."

"Anladım, teşekkürler anlattığın için."

"Prensin hatunu olmak sana özel birşey kattı mi?"

"Aslında yok çünkü ben zaten sarayda büyüdüm prensesim namım var saygı duyarlar. Ama bana senin gibi bir dost. Güzel bir saray ve güzel insanlar kattı. Ve en çok istediğim şey."

"Neymiş?"

"Savaşlarda yer alacağım."

"Bu çok güzel bir haber."

"Sen alıyor musun?"

"Ben kılıç eğitimi aldım yay eğitimim de var iyiyim bu işlerde ama savaşlarda yer almam bacıların başı yım öyuzden daha çok o işlerle ilgilenirim."

"Ben sarayda bacıların başı olmak istemiyordum ama beni seçti atam onlara daha çok yay ve kılıç dersleri veriyordum ama benim yerimi dolduracak birini bulurlar."

Sohbet etmemiz devam ediyordu sohbet ede ede pazarın içine doğru gitmişken bir bey geldi. Meryem gelir gelmez elini hançerine atmıştı. Meryemin kılıcı yoktu ama hançeri vardi göğüsun de. Benim de kılıcım yoktu otağıma koymuştum çünkü Prensin yanında birşey olmazdı. Ama hançerim vardı. Bu bey galiba Meryem'in hoşuna gitmeyen biri idi.

"Merhaba Meryem hatun, ne işiniz vardır burda ,bu hatun kimdir?

"Merhaba Süleyman bey, burda ne işim olduğu sizi hiç alakadar etmez!"

"Şaşırdım Prens İlyas bey veya Hızır bey olmadan gezmez siniz. Cesaretiniz olmaz!"

Suleyman bey adında ki bey bunu dediğinde daha da yaklaşmıştı Meryem hatuna ama ben Meryem hatunun önune geçmiştim ve Süleyman bey uzaklaşmıştı. İlyas yoksa ben vardım yengesi. Biliyorum çabuk sahiplenmiştim ama Meryem benim dostum du.

"Süleyman bey İlyas bey ve Hızır bey den korkar mısınız ki Meryem hatuna onlar yokken yanaşır siniz. Asıl sizin cesaretiniz olmaz onlar varken yanaşmaya. Ben sultan Leyla kızı, prens ilyas bey hatunu prenses Yasmin prens yoksa ben varım!"

"Prenses İlyas bey den korkmam ben, tanıştığımiza memnun oldum şimdi bırakta Meryem hatun la yanlız konuşalım, sız araya girmeyesiniz uyarıyorum."

"Siz nasıl bir prensesle böyle konuşursunuz, kendinize gelin karşınızda Prenses Yasmin var."

"Prens İlyası baştan çıkartıp burda prenseslik taslamayasin."

Bunu dediğinde o kadar sinirlenmiştim ki ona bir tokat atmıştım yüzü kıpkırmızı olmuştu ve kılıcını çekip kolumu kesmişti. Kolum kanıyordu azıcık bir bölge kesilmişti ama kan çabuk akıyordu. Süleyman bey bunu bilinçli yapmadığı belli idi çünkü ne yaptığını anladığı an uzaklaşmıştı. Meryem şaşkın lık için deydi. Giydiğim elbisenin üzerine kan akıyordu. Bir hatun gelmişti pazardan hatta bir sürü hanım gelmişti.

"Prensesim iyimisiniz."

Bana bir  kumaş uzatmıştı onu başlamıştım yaralanan yerime. Sonrasında Meryem kendine geldiğinde beni hemen sağlık haneye göturmuslerdi gerek yoktu ama onlara göre vardı.