Prens İlyas
......3 gün geçmişti Yale sarayındaydık Beyler ile konuşuyordum ve onları uyarıyordum tam o sırada Prenses gelmişti. Prenses iyidi atlatmıştı. Yani bazen böyle mutsuz du düşünceli idi ama çok güçlü bir hatun olduğu için atlatmıştı. Gurur duyuyordum onunla ama bunu yüzüne söylesem ondan hoşlandığım sanardı tamam adımız çıktı diye toy yaptık ama yani seviyorum anlamına gelmez galiba yani harhalde. Rino sarayına dönelim eski haline geleceğim bu saray da kendini rahat hissetmiyorum. Prensesin ailesi karşısında hep kasıyorum kendimi. Neyse Rino sarayına gidelim bu savaş işini halledicem moğollara karşı savaş planı yapıcağım. Aslında tekfur Alex bize savaş başlatmak istiyordu öyle bir duyuru almıştım lakin şuan onlarla değil moğollarla savaşıp intikam alma vakti idi. Atam artık savaşlarda yer almadığı için bu iş beni di ve bu yüzden işim çoktu. Ağır bir yük olsa da güçlü durup atamın beni gururla izlemesi herşey den önemli idi. Bunu halledikten sonra Aybars ile bacım hakkında konuşacağım. Bacım dan uzak dur diyemem birlikte büyüdüler ama ben onun bacısını kardeşim gibi görürken bu neydi şimdi. Hızır için aynı şeyi söyleyemem. Aybars bizim bacımıza Hızır ise Aybarsın bacısın'a yanıktı. Aslında onlar kendi aralarında hallederdi ama ben abi olarak Meryem'i korumam gerekiyor. Yani tamam Aybars'a güvenim sonsuz ama Meryem'i o kadar kolay vermem biraz çektirmek gerekir. Hızır ile beraber Aybars'a çektirdikten sonra Aybarsın tarafına çekip Hızıra çektirmeyi düşünüyorum. Nasıl olsa Meryem de Asya da benim bacım. Ben kurtulmuştum Prenses ile toylanarak. Prenses ten başka bir hatun düşünmüyordum. Yani tamam aşık değilim ama onun elini tuttuğumda elimi çekemem istim çekmek istediğimde kalbim acımıştı değişik bir his olmuştu sanki onun elini tutmamı birşey zorluyor gibi. Kalbim onun elini tutmaya zorluyor du. O ağladığında benim de kalbin acıyordu. Küçükken Meryem'in ağladığını görunce benim de kalbim acıyordu öyuzden onun saçını çekerdim çünkü ozaman kızardı ve kızınca ağladığını unuturdu. Prensesin gözlerine bakınca ayaklarım ağrıyor da düşecek gibi oluyordum. Prensesi görünce sanki savaşa gitcekmişim gibi heyecanlanıyordum. Alpleri uyarırken Prenses gelmişti.
"Bakın Rino sarayı ne ise Yale sarayı da o olucak. Burası benim hatunumun sarayı. Küçücük bir hata yaparsanız cezanızı bizzat ben veririm. Beni mahçup etmeyin size güveniyorum."
"Emredersin Prensim."
"Prens!"
"Prenses, hoşgeldin."
"Alpler siz gidin işinize başlayın."
"Emredersin Prensim."
"Prens burda kaç gündür bizim için çalışıyorsun çok teşekkür ederiz."
"Benim için kendi sarayım ne ise bu saray da öyle."
"Sağolasın, atamla konuştum artık saraya dönelim."
Gülumsemistim ve aynı zamanda atlara doğru yürüyorduk yan yana aynı zamanda konuşuyordu. Karşıdan gelenler bize sırıtarak bakıyordu. Bizi yakıştırıyorlardı. Prensesin üzerinde her zamanki elbiselerinden yeşil tonu vardı. Hep aynı model elbise giyiyordu. Kolları uzun beli ince olduğu için elbise de ince idi ayaklarına kadar geliyordu lakin fazla uzun değildi rahat hareket edebilecek kılıç kullanabilecek ve kosabilecek bir elbise idi. Her zaman bu modeldi lakin farklı renkler vardı. Kırmızı, Mavi, Yeşil, pembe, kahverengi, siyah, beyaz,Gri ben en çok kırmızı yakıştırıyordum çünkü saçları buğday rengi idi yani açık bir kahve rengi baya açık. Gözleri bal rengi idi. Ve saçlarına gözlerine kırmızı uyumluydu. Gözleri kırmızı ya yakındı aslında. Kırmızı elbise çok yakışıyor du ona en sevdiğim elbisesi kırmızı idi. Lakin Mavi de yakışıyor du cildi beyaz ve kusursuz güzel olduğu için mavi elbise sanki gökyüzünün birleşimi gibi görünüyordu. Bugünde yeşil elbisesi vardı. Saçları ile güzel duruyordu. Saçları buğday rengi olduğu için sanki kum ve çimen gibiydi. Toprak ve çimen de olabilir lakin toprak rengi değil daha açık renkti. Meryeme de kırmızı çok yakışıyor du çünkü saçları kömur siyah tı ve kırmızı saçları ile ateş gibi gözüküyordu. Ateş ve kömur gibi veya beyaz elbise de çok yakışıyor du çünkü Beyaz ve siyah çok uyumluydu ona da Beyaz çok yakışıyor dum . Asya'ya da mavi elbise yakışıyor du gözleri mavi olduğu için di. Etrafımdaki tüm prensesler güzeldi ve onları korumak benim görevim idi.
![](https://img.wattpad.com/cover/372906510-288-kd8bfb7.jpg)
YOU ARE READING
Rino'nun Yale'si
ActionPrenses Yasmin 10 yasindayken Moğol savaşında ölen annesi Leyla sultan'ın kızıydı. Onun gibiydi. Tüm hatunlardan iyi savaşan, herkesi zarafeti ve edebi ile etkileyen, ilmine hayran bırakan bir prensesti. günlük yaptığı şeyleri yaparken bir mucize ol...