26

0 0 0
                                    

Prens Aktemur bey den

......

Atamla sefere hazırlanırken sesler geliyordu.  Moğollar geliyor du. Yasminin toplanacağını duymuş lardı belli ki. Moğollar anam şehit olduğundan beri savaşmadığımız tek imparator du. Anam şehit olurken de böyle geliyor lar idi. Kılıç sesleri, kan sesleri, at sesleri. 15 yaşında idim Yasmin ben atam ve anam dışarda pazarı geziyorduk. Baskın olmuştu. Yasmin ve anam saraya girerken Moğol komutanı onlara doğru gidiyordu. Ben ve atam Moğol askerleri ile savaşmaktan fark etmemiştik. Anam Yasmini korumak için öne arandığında. Moğol komutani ile savaşıyordu. Lakin Yasminin kaçması için yaptığı bir hamle yanlış gidince, kalbine saplanan kılıç ile yere düştü. Yere düşenin anam olduğunu fark edince atam hemen koşmuştu. Ve ben de daha pusat dersleri aldığım için pek iyi değildim. Kolumdan yaralanmıştım. Lakin Moğollar için anamın şehit olması bize zaten bir acı olduğu için gitmislerdi. Yasmin ağlarken, bende şaşkındım. Kolum dan akan kanı bile hissetmemiştim. Yasmin anlamamıştı belki de Moğollar geldiği için ağlıyordu veya korktuğu için. Anamın şehit olduğunu geç anladı. Ben anamı gömdukten sonra gitmiştim. Atam beni korumak için konya ya amcamın yanına göndermişti. Gitmeden önce Yasminin son dediği şey "anamı da al geri gel."
Olmuştu. Herşey den habersizdi lakin ben herşeyi bildiğim için acı çekiyordum. O da bilmediği için acı çekiyordu belki de. Amcama gittiğimde anamı koruyamadığım için o kadar sinirlenmiştim ki her saat hiç yemek yemeden talim ediyor dum. Yasminin özlemi içimde olsa da güçlü durmam gerekiyor du. Bu lanet gün aklıma geldiği için başım dönüyor du moğollar zaten gelmişti. Şimdi onlara yıllar önce ki gibi olmadığını gösterme vakti idi.

"Prensim, iyi misiniz?"

"İyiyim, Gündüz Alp merak ta kalmayasın."

"Prensim iyi değilseniz saraya geçin."

"Savaşta sizi yanlız koymak bir prense yakışmaz."

Atam da gelmişti, baya yaman bir savaştı. Ben hiç yaralanmamıştım. Ama son aldığım darbe koluma geldiği için yaralanmıştım. Biraz içten bir darbe idi ama şuan kolum kopsa bu savaşı bırakmazdım. Atam iyidi savaşıyordu. Ben de iyidim. Lakin bir Moğol askerinin ninemin konağına girdiğini görene kadar. Tam bir Moğol askeri bana darbe edicek iken bir hatun beni korumuştu. Gözleri ela rengi idi ama dünyada gördüğüm en güzel gözdü saçları açık kahverengi tonunda idi güneşte ışıldıyordu. Lakin ona teşekkür edemeden hemen nineme koştum. Moğol askerinin atıyla uzaklaştığını görünce okumu ve yayımı kuşandım ama geçti. İçeriye girdiğimde en çok korktuğum manzara yı görmüştüm ninem kalbinden hançerlenmişti aynı anam gibi. En son anam da görmüştüm şimdi de ninemdi. Bu benim imtihanım di galiba. Donup kalmıştım. Lakin dışarıda moğolların gitmesini ve at seslerini işitmistim. Yine o gün gibi anamın şehit olduğu gün gibi. Kolumdan sıcak bir şekilde akan kan canımı acıtmıyordu. Lakin o günden daha çok akıyordu kolumdaki kan belki bayılabilirdim çok kan kaybetmiştim. Lakin ninemi bu halde gördum başka hiç birşey acıtamazdı canımı. Ninemin otağından dışarıya çıktığimda. Gördüğüm manzara şaşırtıcı değildi. Bir sürü Alp yaralıydı atam beni arıyordu alpler beni fark edince bana doğru koştular atam da arkadan geliyor idi ama ben onlar gelmeden kan kaybından düşmüştüm. Ve ninemi son gördükten sonra gözlerim kapanmıştı.
Ninem anam dan sonra bize çok bakmıştı. Ama benden çok Yasmin ile vakit geçirmişti. Yasmin buna çok üzülecek idi. Yasmin bu yaşında ağır acılar yaşamıştı. Lakin bende hem anamı hemde ninemi o halde gördukten sonra hiç bir acı canımı acıtmıyordu. Kalbime saplanan hançer bile daha az acıtır dı. Hayata gözlerimi yumup veda etmek istercesine kapatmıştım gözlerimi.

Rino'nun Yale'siWhere stories live. Discover now