-8-

343 35 6
                                    

Merhabalar! Lütfen görünce görüşlerinizi belirtin ve beğenirseniz oyunuzu eksik etmeyin . Şehir dışındaydım ve internet bulduğum ilk yerde yayınladım.

Multimediada Ceydasu var. İyi okumalar!!!

~~~~

Sanem'in ağzından:

2 ay sonra:

Olaylar düzene girmişti. Ciddi anlamda düzene girmiştik. Simay bizim her türlü ihtiyacımızı karşılıyordu ve biz,olabildiğince az dışarı çıkıyorduk. Her yakalanma ihtimaline karşı dikkatli olmalıydık sonuçta.

Gitmek istemediğim lanet olasıca okula yeniden yazılmıştık. Okulların açılmasına az kalmıştı. Hemde bayağı az kalmıştı. Bugün Pazardı ve okullar en sevmediğim gün olan Pazartesi açılıyordu. Bir gün sonra o lanet liseye başlayacaktım. Oflayarak yatağa oturdum. Bu geçen iki ay içerisinde Simay ile yakınlaşmıştık. Hepimize çok iyi davranıyordu. Her sohbette bana bir şey söyleyecek gibi oluyor,söyleyemiyordu. Bizden,benden bir şey saklıyordu. Her ne saklıyorsa,bu bana daha sıcak davranmasına yol açmıştı.

"Sanem,acıktın sanıyordum. Gelmiyor musun?"sesiyle düşüncelerimden çıkıp Banu'ya döndüm.

"Geliyorum bir şeye bakmıştım."dedim ve gülümseyerek ayağa kalktım. Beraber mutfağa gittik. Simay yine erkenden kahvaltımızı ettikten sonra çıkmıştı. Yani öğlen yemeği için bir şeyler söylemiştik dışarıdan.

Sandalyeyi çekip oturduğumda masada gözlerimle dönerimi aradım. Ancak orada bir tek pizza vardı.

"Nerede benim dönerim?!"dedim hafifçe sesimi yükselterek.

"Kendin söyle dedim o odadan çıkıp da söylemedin. Bizim yediğimizden yiyeceksin."dedi Ceydasu. Oflayıp tabağıma konulan mozerella peynirli,ince hamurlu,karışık pizzaya baktım. Omuz silkip yumulmaya karar verdim. Yani sonuçta yemek yemektir.

Daha pizzamın yarısına gelememişken Ceydasu lafa girdi.

"Bana yardım etmeniz lazım. Şu sıralar ailemi bulmayı istiyorum ama nasıl bulacağım?"deyip poff diye ses çıkardığında ağzımdakini yuttuktan sonra bende konuşmaya başladım.

"Dosyanda hiç bir bilgi yok mu? Hem ailen zengin falan değil miydi? Sosyete falan olabilirler internetten bakarız. Önce bir yemeğimi bitireyim de muhteşem arkadaşın sana yardım eder." dedim ve ellerimi sakin olun dercesine kaldırdım.

"Hayır yemek falan yemeyeceksin hemen aramamız lazım hadi hadi!"diye aceleyle ayağa kalktı. Hayır anlamıyorum mübarek,ne bu acele?!

"Öff tamam be!"diye ağzım doluyken böğürüp ayağa kalktım. Kaba bir kız olabilirdim ama bende insandım ve yemek yemezsem ölebilirdim yani o derece. Ve yemek yemek en büyük hobilerim arasında yer alıyordu.

Ceydasu kapıya doğru yönelince ağzımdakini yutup cırladım.

"Ya nereye çıkıyorsunuz bu üstlerle! Gidin düzgünce giyinin onu da mı ben söyleyeyim!" diyen sesim aslında cırlama gibi değilde,boğazına basılan kurbağa gibi çıkmıştı.

Ben siyah deri tayt üstüne beyaz,üstünde küçük küçük ying-yang desenleri olan askılı bir tişört giyip siyah,geçen gün aldırdığım kırmızı güneş gözlüklerimi takmıştım. Saçlarımı bol bir şekilde at kuyruğu yapmıştım. Ceydasu sade olmayı tercih edip vücudunu saran ve dizinin bir parmak üstünde biten beyaz bir straplez elbise giymişti. Üstüne bordo bir ceket almıştı ve saçlarını açık bırakmıştı. Bileklik,saat vs. derken o da tamamdı. Ceydasu ile kendi odamızda hazırlandıktan sonra kızların yanında beklemeye karar verdik. Odalarına tam girecekken onlar da kapıyı açınca hazırlandıklarını gördük.

Yaş 16 OluncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin