-53-

41 9 9
                                    

Merhaba ben geldim,iyi okumalar!

(Finale son iki bölüm kaldı)

--

Derin bir nefes alarak uyandığımda evimdeydim. Odamda. Yataktan kalkıp koşar adımlarla koridora çıktım.

"Kimse yok mu?"diye seslendim.

"Sanem gel canım,kahvaltını yap!"diye ablam seslendiğinde birkaç saniye öylece donup kaldım. Dün gece gördüklerim bir kabustan mı ibaretti yani? Yavaşça aşağı inmeye başladım.

Merdivenleri inip mutfağa girdiğimde gördüğüm manzarayla donup kaldım. Ablam,annem ve babam. Masada oturup beni bekliyorlardı.

"Sanem kızım gelsene. Niye öyle bakıyorsun?"dedi babam.

"Ben-"

"Gel bak sana da koyuyorum."dedi ablam. Sonra ocağın üstündeki tenceredeki menemenden bana da koydu. Her şey çok fazla gerçek gibiydi.

"Rüya mı görüyorum? Kızlar nerede? Aras nerede?"dedim.

"Sen neye inanırsan o olur. Kızları tanımıyorum ve Aras'ı da tanımıyorum."dedi annem. Ablamın yanakları kızarmıştı masaya geçerken.

"Utanma,siz evliydiniz."dedim. "Yani siz ölmeden önce."

"Aslında hepini öldünüz."dedim bir müddet sonra dayanamayıp sesimi yükselterek.

"Sanem ne saçmalıyorsun?"dedi babam.

"Hepiniz öldünüz!"diye bağırdım.

"Gayet de yaşıyorum."dedi ablam.

"Sen dün öldün! Siz de on dört yıl önce öldünüz! Hepiniz ölüsünüz! Hepiniz beni bırakıp gittiniz sanki ölünce ardınızda hiçbir harabe bırakmıyormuş gibi!"diye bağırıken masadan hızla kalktım.

"Yeter!"diye bağırdı annem. Sonrasında her şey bulanıklaştı ve yeniden uyandım. Ancak bu sefer gözlerimi hızlıca açacak gücüm yoktu. Yavaşça araladım gözlerimi. Krem rengi duvar kağıtlı dört duvar arasında,hastane odasındaydım. Odada benden başka kimse yoktu.

Doğrulmaya çalıştım. Başım ağrıyordu. Oflayarak kafamı geri yastığa koydum. Ortalık dağınıktı. Ellerimi yüz hizama yaklaştırıp kırmızılıkları incelemeye başladım. Ellerimin üstlerinde seyrek ve uzunlu kısalı çizikler vardı.

"Beş dakika kantine ineyim dedim uyanmışsın."Kafamı kaldırıp Rüzgar'a baktım.

Yanımdaki koltuğa ilerlemeye başladı. "Ellerim hangi ara çizildi?"dediğimde sesim kısıktı ama çok da kısık değildi. Sadece biraz kısılmıştı. Birazcık düzelsin diye boğazımı temizledim. Boğazım yanıyordu.

"Hatırlamıyor musun dün olanları?"dedi birkaç saniye sonra.

"En son tuvalette bayıldığımı hatırlıyorum."dedim. Bir şey söyleyecek gibi oldu ama sanki o sözleri geri yuttu.

"Gece pek çok defa sinir krizleri geçirdin. Sakinleştiriciyle uyudun birkaç saat."dedi sonunda konuşup. Tüm gece uyumamıştı. Gözlerinden belliydi.

"Kızlar nerede?"diyebildim sonunda.

"Gelirler şimdi. Odaya girmeden önce konuştum. Hastaneye geldiklerini söylediler."dediğinde sonunda doğrulacak gücü buldum. Üzerimde beyaz hastane elbisesi vardı. Onun da üzerinde olan üstüme örtülmüş pikeyi dizlerime kadar itekleyip doğrulduğumda ellerimle şakaklarımı ovuşturdum. Sonra gözlerimi ovuşturduğumda elime gelen siyahlıkla dün ağlamadan önce makyajım olduğunu hatırladım.

Yaş 16 OluncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin