-18-

206 22 57
                                    

Merhabalar ben geldim. İdare edebilir bir bölümle de geldiğimi düşünüyorum. Siz de düşüncelerinizi oy ve yorumlarla belirtirseniz sevinirim ;).

Multimedia Acar. İyi okumalar! 

--

Sanem'in ağzından:

"Aryacığım ağlamayalım."dedi Ceydasu Arya ağlamadığı halde.

"Senin bu hayattaki tek derdin bu mu?!"dedim sahte bir oyunculukla.

"Ağ-la-mı-yo-rum! Ağlayan sizin gibi olsun!"dedi Arya kendine hakim olmaya çalışırken. Bir yandan da gülüşünü tutmaya,ciddi olmaya çalışıyordu.

"Arya yeme beni. Bu lafın üzerine içeri koşup kendini kilitleyip benim gibi olabilmek için gizli gizli ağlayacaksın,bunu hepimiz biliyoruz."dedim. Ve Arya başını kaldırdı.

"Hah. Senin gibi kısa olmak isteyeceğimi kim söyledi?"dedi alaylı bir sesle.

"Şuradan uzunlar benimle konuşamıyor cicim." dedim elimi kafam ve hafifçe yukarısı hizasında döndürürken. "En azından benim gözlerim renkli değil!"diye de ekledim savunmaya geçerken.

"İyi de Sanem senin gözlerin yeşil."dedi oradan ablam.

"Hadi be."dedim dikkatimi toplamaya çalışırken. Harbi benim gözlerim ne renkti? Koşar adımlarla en yakın aynaya gidip gözümü resmen aynaya soktum. "Oha gözlerim yeşil!"diye bağırdım. Sonra hızla yanlarına döndüm ve eski yerime kuruldum. O sırada ablam,önündeki elma tabağından bıçakla dilimlediği elma dilimini bıçağın ucunda,televizyon izleyen Aras'a uzatıyordu.

"Ne kadar da kocacığına hizmet eden bir abla." Ablam elindekileri sakince tabağa bıraktı ve müthiş Samara bakışlarından birini bana yolladı. "Çıkıp dersini çalışırsan senin de olabilir Sanemcik."dedi 'cik' ekine sinir olduğumu bilerek.

"Yoo benimki pizzaylada geliyor."dedim. Pizzacı çocuğu anlatmıştım,ablamsa şaşırdığım şekilde pizzacı çocuğu göreceği takdirde gözü tutarsa izin vereceğini söylemişti. Bunu duyan ablam hızlıca başparmağını dudağına götürdü. "Şşt!"aynı zamanda gözünün ucuyla enişteciği işaret etti. Hih! Doğru ya,Arascık bilmiyordu. Duymasın derken korktuğumuz başımıza gelmiş,duymuştu.

Yarım saat boyunca ona seslenmelerimizi 'televizyon izliyorum,meşgulüm'havasıyla takmayan Aras Abi kafasını,boynunu gıcırdatarak,yavaşça bize doğru çevirdi.

"Kimmiş o pizzacı?"dedi tek kaşını kaldırıp bakışlarını ablam ile benim aramda dolaştırırken.

"İyi halt yedin be kank."dedi Ceydasu. Kanka demek yerine kank neydi ya?

"Aaa kaşını nasıl öyle yaptın anlatsana."dedim konuyu saptırarak.

"Bilemiyorum. Sen pizzacıya yapıyormuşsun,kuşlar söyledi." Ah ben o kuşları cızbız kuşbaşılı çiğköfteli patates kızartmalı pilav üstü ayran yapmazsam neydim. Pizzacıya yaptığım doğruydu. Ah bu arada,bunun üzerine bir kere daha pizza söylemiştik ve yine o gelmişti.Tesadüfe bakın ki(!) kapıyı yine ben açmıştım ve zor da olsa isminin Rüzgar olduğunu öğrenmiştim. Pek konuşmuyordu.

"Yoo ne kaş gözü benim kaşım gözüm ayrı oynamaz lütfen."dedim darılmış gibi yaparak gözlerimi hızlı hızlı kırpıştırırken.

"Pizzacı falan anlamam ben. Ne yapıyorsan yap,bir daha hiç bir erkekle görüşme!"dedi uyarır bir tonda. Sana noluyor be knk.

"Sen bana diyeceğine git şunlara konuş! Benim sevgilim yok ki!"dedim işaret parmağımla ikisini ispiklercesine işaret ederken. "Birinin sevgilisi var her gün konuşu-"diyemeden ağzıma şaplak yedim. Gözümü Ceydasu'ya çevirip "Bağa yırmıh atmaağğ!"diye bağırdım.

Yaş 16 OluncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin