Merhabalar ben geldim. İyi okumalar. Oy ve yorumlarınızı özellikle burada bekliyor ve sizleri çok seviyorum bana destek olup hikayemi okuduğunuz için (okuyan kaldıysa tabii sksmsö)
--
2 ay sonra:
Sanem'in ağzından:
Bugün on yedi hazirandı. Lise hayatımız biteli birkaç gün olmuştu ve yarın mezuniyet törenimiz vardı. Banu'nun Acar'ın babasıyla bir olup yaptıklarını anlatmasının üzerinden iki ay geçmişti ve iki aydır Banu ondan tek kelime bile duymak istemiyordu. Her yerden engellemişti. Fotoğraflarını ve mesajlar derken her şeyi silmişti. Hatta engel olmak istemiştik fakat Acar'ın ona aldığı hediyeleri de çöpe atmıştı,neyse ki yakmadı diye düşünüyorduk. Gerçi arada ne fark varsa. Öyle ki arkadaş ortamında hepimiz toplandığımızda bile Acar gelirse o gelmiyordu,yalnızca Acar yokken geliyordu. Tabii ki Banu kadar olamazdık fakat biz de kızlar olarak Acar'a çok kızgındık. İnsan kandırmak böylesine kolay mıydı? Fakat erkeklere pek bir etkisi olduğu söylenemezdi. Acar'ın bir açıklamasının olduğunu söylüyorlardı fakat tek Banu değil,hiçbirimiz duymak istememiştik.
Ancak kimin sevgilisi? Rüzgar beni dinlemedi ve dün olanların asıl yüzünü anlattı. Aslında Acar tam suçsuz değilmiş. Bu işe başlamış evet fakat sonrasında babasıyla ayrılmayacağı konusunda tartışmalara girmeye başlamış. Çünkü o Banu'yu kendine aşık etmek isterken Banu'ya aşık olmuş ve onun aslında babasının ona anlattığının aksine ne kadar iyi biri olduğunu fark edip bunu yapmaktan vazgeçmiş. Ben de bunu Banu hariç diğer kızlara anlatmıştım. Banu görmeden konuşabilmek için hızlı karar vermiştik ve bugün akşama bizimkilerle buluşmaya karar vermiştik. Banu ise yalnızca kutlamaya gidiyoruz diye düşünüyordu. Aslında düşünecekti. Daha söylememiştik. Ne kutlaması mı? Bugünün özelliği tam iki yıl önce dün gece yetimhaneden kaçmamız olmasıydı. Hem bunu kutlayıp hem de Banu ile Acar'ı barıştıracaktık. Öte yandan Açelya da vardı. Bir hafta sonra doğum yapacaktı. Çok stresliydi ve spor dolu bir hamilelik geçirdiği için fazla kilo almamıştı. Şahsen ben hamile olsaydım etrafıma "Onur getir,bunu getir,ben hamileyim"tarzı tehdit içerikli emirler yağdırırdım. Ancak son iki aydır özen gösterdiğim bir konu vardı. O da kızlarla kavga etmemeye çalışmaktı. Şu sıralar aramız çok da iyi sayılmazdı. Ancak son birkaç gündür iyiydik. Tam emin değildim fakat Ceydasu ailesiyle yaşamaya başlayabilirdi. Ailesi gerçekten yaptıklarından pişmandı,değişmişlerdi ve beraber tertemiz bir sayfa açıyorlardı. Arya ve Banu da beraber ayrı eve çıkmak istiyorlardı. Çünkü istedikleri üniversite aynıydı,ev hem uzaktı hem de... Bilemiyorum. Son tartışmalardan sonra farklı eve çıkmak istemişlerdi. Kısaca eski günleri deli gibi özlüyordum.
"Banu uyandı mı?"dedim mutfağa gidip domates doğrayan Arya'ya.
"Bilmem. Git kendin bak."dedi. Ceydasu masayı açıyordu.
"Aman sakın ağzınızdan bir şey kaçırmayın."diye fısıldadı Ceydasu.
"Aynen."diye fısıldadım.
"Ben zaten kaçırmam."dedi Arya. Bunun üzerine sessizlik oldu ve birkaç saniye sonra sessizliği bozan şey Banu'nun ayak sesleriydi. Yavaş yavaş terliklerini yere sürte sürte geliyordu. Kafamı kapıya çevirdiğimde sıyrılmış pijamaları,dağınık kabarmış saçları ve yarı kapalı gözleri ile yanımıza geldiğini fark ettim. Kapıdan içeri girecekken kapının pervazını hesaba katamadı ve kafasını kapının pervazına vurdu.
"Off!"diyerek kafasını tuttuğunda gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Ay iyi misin bari?"dedim.
"İyiyim ya."dedikten sonra mutfağın ortasına kadar girdi.
"Ne yapıyorsunuz ki siz?"dedi kafasını kaşıyarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaş 16 Olunca
ChickLitSanem,Ceydasu,Arya ve Banu birbirinden güzel,yetimhanede büyümüş dört yakın arkadaşlar. Günün birinde büyük bir karar alırlar ve bu alacakları kararın başlarına neler açacağını bilmeden bu işe karışırlar ve dertler art arda dizilir. Onlar kendilerin...