Selamlar!
Bu yeni bir bölüm değil maalesef gördüğünüz gibi. Röportaj bölümü yapmamı istediniz ve ben de sizi kırmayıp yapmaya çalıştım ilk defa böyle bir şey yapıyorum umarım beğenirsiniz,aradığınız cevapları bulabilir ve eğlenirsiniz :)
Sanki bi programa katılmışlar da o program anlatılıyomuş gibi düşünebilirsiniz daha doğrusu düşünün çünkü ben öyle düşünüp yazıcam
İyi okumalar!
--
-Alkış Sesleri-
Muhabir: Merhabalar efendim hepinize günaydın/iyi günler/iyi akşamlar/iyi geceler (hangi zamandaysanız ona alının sevgiler) bugün programımıza Yaş 16 Olunca'nın karakterleri Banu,Arya,Ceydasu ve Sanem konuk oluyorlar. Alkışlarınızla Sanem Gürsoy'u sahneye davet ediyorum!
-Alkış sesleri ile Sanem içeri girer-
Muhabir Sanem ile el sıkışır ve muhabirin oturduğu koltuğun karşısındaki koltuğa oturur.
Muhabir: Hoş geldin Sanem.
Sanem: Hoş buldum. Sen sormadan ben söyleyeyim. İyiyim sen nasılsın?
Muhabir: Teşekkür ederim ben de iyiyim. Hazırsan röportajımıza başlayalım.
Sanem: Olur.
Muhabir: Öncelikle yetimhanede büyüdüğünüzü biliyoruz. Oraya ilk nasıl gittiğini,şartların nasıl olduğunu ve kızlarla nasıl tanıştığını anlatabilir misin?
Sanem: Ailemin öldüğü kazadan sonra bir hastanede uyandım. Malum,hiçbir şey hatırlamıyordum. Benim için zordu çünkü etrafımda pek çok kişi dolanıp sorular soruyordu,zaten her yerim de yara bere içindeydi. Soru soran herkese hatırlamıyorum diyordum. Sonra zaten beni arabayla yetimhaneye götürdüler. Oraya ilk gittiğimde ismi lazım olmayan ama maalesef söylemeden de edemeyeceğim bakıcı Berna bana yetimhaneyi gezdirdi. En son yatakhaneye geldiğimizde beni iteledi. Dedi ki "Artık on sekiz yaşına kadar ya burada yaşayacaksın ya da evlat edinilip def olup gideceksin." Ben tabii baya afalladım çünkü böyle bir konuşma tarzına hiç alışkın değildim. Hatırlamıyordum da ama sanki hissediyordum ailemin bana hep iyi davrandığını. O gidince içerideki çocuklar da yeniden hareketlenmeye başladılar. Sonra ben ne yapacağımı bilemedim,olduğum yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Yanıma bir kız geldi sonra. Adının Hande olduğunu söyledi. Beni oradan kaldırdı ve boş bir yatak buldu. Bir müddet beraber gezdik,oynadık. Hande bir gün yemek yedikten sonra bana çelme taktı ve ben de tepsiyle beraber yere düştüm. Gülüp dalga geçti ve beni herkesin içinde rezil etmeye çalıştı. Ben yine ağladım. Bu sefer de yanıma Ceydasu geldi. "Sen onu boşver o hep öyle,gel sen benim yanıma."dedi. Sonra öyle öyle Ceydasu ile yakın arkadaş olduk. Birkaç ay sonra Arya geldi. Meğer Hande her yeni gelene öyle şeyler yapıyormuş. Biz Arya'yı da içimize aldık. Ama o benden biraz daha farklıydı. Fazla içine kapanıktı. Sonra Banu geldi. Banu desen Arya'dan daha içine kapanıktı. Böyle böyle büyüdük işte. Sonra da malum kaçtık.
Muhabir: Anladım. Peki eğer bir gün arkadaşlarınla çok derin bir uçuruma gelsen,yani büyük kavgalar edip birbirinizi fazlasıyla kırsanız ve bunun üzerinden uzun yıllar geçse diyelim. Bir telefon alsan ve birinin büyük bir kaza geçirdiğini öğrensen hastaneye gider miydin?
Sanem: Evet giderim. Tabii ki giderim. Onlara gitmeyeceğim de kime gideceğim?
Muhabir: Kendini biraz tanımlar mısın bize?
Sanem: Adım Sanem. Bir saniye bu röportajı kimler görebilecek?
Muhabir: İsteyen herkes. Niye ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaş 16 Olunca
ChickLitSanem,Ceydasu,Arya ve Banu birbirinden güzel,yetimhanede büyümüş dört yakın arkadaşlar. Günün birinde büyük bir karar alırlar ve bu alacakları kararın başlarına neler açacağını bilmeden bu işe karışırlar ve dertler art arda dizilir. Onlar kendilerin...