Selam! Multimedia Arya. Haydar dolu bir bölümle geldim. İyi okumalar!
--
"Rüzgar çık git! Ablamlar gelecek,hem ben seninle konuşmuyorum."dedim camı açıp çatıda duran Rüzgar'a.
"Her şeyi öğrendim. Gel işte. Gidelim. Ama istersen üzerine bir şeyler al önce."dedi.
"Neyi biliyorsun Rüzgar? Allah aşkına sinirlendirme beni hiç bir şey bilmiyorsun! Gitmem lazım Haydar bekler."dedim.
"Lan Haydar kim?!"dedi. Bu sözümü beklememiş gibi gözüküyordu.
"Hayatımın aşkı bebeğim,helalim. Canımın içi sevgilim."dedim ve Haydar'ı işaret ettim. Tabii ki bu lafları Haydar'a demiştim. Rüzgar'ın suratına hayatta aşkım tarzı kelimeler söyleyecek cesaret bulamazdım.
"Haydar'ını yırtayım senin. Üzerine hırka giy,çabuk gel!"dedi sinirle.
"Haydar'ı yalnız bırakmam!"dedim sinirle.
"Of Sanem. Haydar'ı da al,hırkanı da al çıkıp gideceğim artık çatıda dikilmeyi sevmiyorum!"dedi.
"Tamam geliyorum."dedim ve gözlerimi devirip gardırobuma gittim. Gardırobumun kapağını sırf gıcıklık olsun diye yavaşça açtım ve yavaş yavaş eşofman takımımın hırkasını aldım. Yavaş yavaş hırkamı giydim,yavaş yavaş Haydar'ı ve telefonumu aldım ve gardırobumdaki ayakkabı kutularımdan spor ayakkabımın olduğu ayakkabıyı elime aldıktan sonra pencereye yöneldim.
"Kırmızı ayı mı olur?"dedi Rüzgar tiksinir gibi Haydar'a bakarken.
"Haydar yoksa ben de yokum. Ya Haydar ya hiç."dedikten sonra Haydar'a sımsıkı sarıldım.
"Şu ayıyı sevdiğin kadar keşke beni de sevseydin. O zaman bazı şeyler değişik olabilirdi."dediğini duydum ama bunu öyle kısık sesle söylemişti ki bu lafları söylediğinden bile emin olamamıştım.
"Anlamadım? Ne dedin?"dedim.
"Ver şu ayıyı artık dedim. Ne dediğimi sandın?"dedi ve büyük ayıyı elimden alıp elini pencereden çatıya çıkabilmem için bana uzattı. Dışarı çıkarken ayakkabımı pencereme oturup giydim. Ne kadar sağlamlığı kalmıştı hiçbir fikrim yoktu. Allah senin cezanı versin Sanem! Bir gün şu çocuğu kendine aşık etmek için öleceksin! Elini tuttuğumda saniyelik bir şey olsa bile,ben buna çok sevinmiştim. Ergenliği aşamamış mıydım bilmiyorum. Salak mısın Sanem? Elini tuttu diye sevinmek ne demek?! Off!
"Ay Rüzgar ben bu kadar yüksekten korkarım. Sen kaç ben kapıdan kaçayım."dedim.
"Benim çatıdan düşme riskime gönlün el veriyor yani. Ben olsam benim gibi birine kıyamazdım."dedi beni ayıplar gibi.
"Eğer kapıdan ikimiz de kaçarsak ablam önce kendini,sonra seni,sonra da beni öldürür. Kapıdan sadece ben çıkarsam beni öldürür. Bu ihtimalde sen yaşarsın ama çatıdan düşersen yine yaşarsın. Yani,şu yükseklikten nasıl ölünür ki?"dedim ayaklarımın üzerinde çatı sağlam mı diye test yaparken.
"Orada ne yapıyorsun?"dediğini duydum. Sonra sağlamlık testimi yaparken ayağım kaydı ve çatıdan aşağı uçmak üzereyken Rüzgar'ın beni son anda tuttuğunu gördüm. Çatıda üçümüz beraber düşüyorduk. Ama... Düşen kişi benim yerime Haydar olmuştu.
"Haydaaar!"diye seslendim çatıdan yere düşen ayıcığıma.
"Sanem debelenmeyi bırakırsan seni bırakacağım. Düşen bir ayının ardından kendini atmayı düşünmüyorsun herhalde."dedi gözlerini devirerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaş 16 Olunca
ChickLitSanem,Ceydasu,Arya ve Banu birbirinden güzel,yetimhanede büyümüş dört yakın arkadaşlar. Günün birinde büyük bir karar alırlar ve bu alacakları kararın başlarına neler açacağını bilmeden bu işe karışırlar ve dertler art arda dizilir. Onlar kendilerin...