Odamdaki Gölge 📿

4.Bölüm

📿İyi okumalar.📿

📿📿📿

Annem bana hazırladığı özel ot karışımı şeylerden içirmeye çalışırken çığlık atmak üzereydim. Buğra ve diğer ikili çalışma masamın oraya dikilmiş bana gülerlerken onlara 'sizi öldüreceğim' temalı bakışlarımı gönderdim.

"Anne! Yeter! Ya iyiyim iyi! Of delireceğim Allah'ım!" Annem burnumu tıkayıp zorla içirmişti bir iki yudum. Hmm, fena değildi.

"İç şunu, abartma sadece papatya çayı. Yorgunluğa ve strese iyi geliyor. Ayrıca senin bu sinir sistemine de iyi gelecek." Dediğinde bardağı almıştım. İçip anneme uzattığımda saçlarımı öpüp odadan çıkmıştı.

Buğra hala gülerken yanıma gelmiş ve yatağa oturmuştu. Kenardaki üçlü koltuğa da diğer ikili oturunca onlara bakmıştım.

"Gülün gülün, size de eğlence çıktı. Hayaletler yese beni gülersiniz değil mi?" Dediğimde Buğra çok tatlı bir kahkaha atmıştı. Evet kahkahası çok tatlıydı.

Biraz daha oturduktan sonra akşam film izleyelim demiştik. Her şey normalmiş gibi davranırsak normal olurdu ve biz genelde korku filmi izlerdik. Filmi açacakken Buğra bana dönmüştü.

"Emin misin? Başka bir şey de izleyebiliriz." Dediğinde elinden kumandayı alıp filmi başlatmıştım. Televizyonum vardı odamda, telefonu televizyona takmış ve bir korku filmi açmıştık. Dördümüz de televizyonun karşısındaki koltuğu açmış, ayaklarımızı uzatarak yayılmıştık.

Caner ve Buğra iki yanımızda, Bahar ve ben de ortadaydık. Uykumuz gelirse de böylece uyuyorduk zaten.

"Oğlum, şu adam var ya cin bak!" Dediğinde Caner'e çevirdim gözlerimi. Ben de öyle düşünüyordum, bariz belliydi bu. Bahar elindeki yastığı yüzüne tutmuş heyecanla yine de ekrana bakıyordu.

"Bir sus Caner. Adam yaşlı masum biri sadece, adını anma." Bahar Caner'e sinirle söylenince bu defa Buğra lafa girmişti.

"Caner haklı. Demedi deme, o adam cinli ya da direkt cin." Dediğinde sessiz kalmıştım. Buğra kolunu omzuma atıp beni kendine çektiğinde başımı omzuna koyup sıkkınlıkla izlemeye devam ettim. Korkunç değildi, yaşadıklarımız film olsa daha korkutucu olurdu.

"Hassiktir! Lan ben kıza aşık olmuştum! Bana nasıl ihanet etti, pis şeytan kılıklı!" Filmdeki başrol kız aslında her şeyi yapan, başlarını belaya sokan ve cini kaçırıp sevdiği adamın bedenine cini sokan kişiymiş.

Yani adam cin evet ve gençliğinden yaşlı haline kadar o cin o kızla adamın içinde yaşamış. Güzel filmdi, her şey sonda anlaşılan, şoka sokan bir şekilde ilerlemişti ama işte korkunç değildi bence. Ters köşe yapmıştı.

"S-sizde aynı şeyi görüyor musunuz?" Dedi birden Buğra odamdaki yeni gördüğüm gölgemsi şeye bakarak. Elim korku ve savunma hissiyle yumruk oluşurken Buğra gözlerini kırpıştırmıştı.

"Caner, iyi misin?!" Bahar telaşla Caner'le uğraşırken bir yandan da korkarak gölgeye bakıyordu. Hepimiz aynı anda görüyorduk ve inanın şu an korkudansa Caner için endişeleniyordum.

Gölge kime görünürse onu nefessiz bırakıyordu. Sanki karabasan gelmiş gibi oluyordu. Hepimize birden bir şey olmadığına göre aramızdan birine etki edebiliyordu sadece. Bu ondan kurtulmak için bir dip not olabilirdi.

"Çekil." Diyerek Bahar'ı kenara kayması için uyardıktan sonra Caner'e yaklaştım. Korkudan besleniyorlardı. Biz de korkuyor olsak da onu seçtiği için o şu an korkarken onun korkusu ve bizim korkumuz onu besliyor olmalıydı.

"Sakin olun, korkmayın. Ciddi söylüyorum, korkunuzu giderin yoksa kurtulamayız." Dediğimde Bahar onaylamış, Buğra çatık kaşlarla Caner'e bakıyordu.

"Caner, beni duyuyorsun biliyorum. Ben de yaşadım biliyorsun." Diyerek kafasını gölgeden, kendime çevirdim.

"Bana bak, sadece gözlerime bak. Korkma Caner, korkudan besleniyor. Sakın ona bakma." Dediğimde Bahar çığlık attığında ona çevirmiştim bakışlarımı.

"O-omzuna dokunuyor, hissetmiyor musun Aslı?" Bahar'ın dediğiyle titremeye başlamıştım. Hayır, bana sataşmasının sebebi, korkmamızı sağlamaktı. Korkmayacaktık.

📿📿📿

📿Yorumlarınızı bekliyorum. Unutmayın lütfen bu fantastik türde bir kitap. Haberiniz ola.📿