11.Bölüm

17 2 0
                                    

📿İyi okumalar.📿

📿📿📿

Okul o kadar sıkıcı geçiyorduk ki, üçüncü yılımızın ne kadar berbat başladığını yüz metre öteden anlayabilirlerdi. Okulun ilk gününden cam tarafı en arka dört sıraya yerleşmiştik.

Ben en arkanın cam tarafında, Bahar yanımda oturuyordu. Bir önümüzde Caner cam tarafında, Buğra Bahar'ın önünde oturuyordu.

"Aslı, iyi misin? Neden tuhaf davranıyorsunuz anlamıyorum ya?!" Diyerek küslükle önüne dönmüştü. Yaşadığımız her şeyi unutmuş bir şekilde kalkmıştı sabah. Yani cin içindeyken yaşadığı şeyleri unutmuştu.

"Evet, herkese merhaba çocuklar!" Diyerek içeriye giren hocanın tanıdık sesi nedeniyle önüme döndüm. Bu, bu nasıl olurdu? Ferit hoca? Felsefe hocamız mıydı? Hem de rehberlik!

"Hay sikeyim! Cin bizi salmıyor oğlum!" Caner'in fısıltısıyla artık delirdiğimizin kanıtı olarak histerik bir şekilde güldüm.

"Gözleri normal. Çok garip değil mi? Bahar da kısa bir an normale dönmüştü. Ama bu hoca sanki yarı dönüşmüş zombi gibi." Dediğimde Buğra bana dönüp güldüğünde Caner göz kırpmıştı.

"Anlarız herhalde, davranışları nasıl? Teneffüste gidip sorgularız çaktırmadan. Şimdilik sessiz kalın." Dedi Buğra mantıklı konuşarak. Haklıydı, anlardık herhalde. Bahar hala küs olduğu için bir şeyler sormak istese de soramıyordu.

Artık sinirlenmeye başladığım için derste defterimin en arka sayfasına neler olduğunu anlatan bir şey yazdım ve kağıdı yırtıp, hocaya çaktırmadan Bahar'a ittirdim.

Kağıdı alıp okurken korkuyla nefesi sıklaşmış, bana dehşetle bakmıştı. Kağıdı okuduktan sonra o da bir şeyler yazmış ve bana vermişti.

"Saçmalama, ben neden hatırlamıyorum?!" Yazmıştı. Ben de hemen cevap yazdım.

"Bilmiyorum, o arada yaşadıklarını hafızan kaydetmemiş sanırım. Korkma, geçti artık. Muskanı çıkartmazsan sorun yok." Yazıp kağıdı ona verdim. Okuduktan sonra Buğra'nın sürekli bize bakmaya çalıştığını fark etmiştim. Bahar kağıdı geri verince yazanları okudum.

"Buğra sana aşık biliyorsun değil mi Aslı?" Yazdığında kaşlarım çatıldı. Ne saçmalık ama!

"Ha ha ha! Komik şeyler söyleyebildiğine göre iyileşmişsin!" Yazıp sinirli bakışlarımla beraber verdim kağıdı. Yine bir şeyler yazıp bana vermişti.

"İnanmıyorsun değil mi? Görmedin mi hiç, Ferit hocadan kıskandı seni o gün içimdeki cinle uğraşırken." Yazdıklarını okurken yutkunmama engel olamadım. Bahar yaşadıklarını hatırlıyor muydu? Ama az önce hatırlamıyordu ve ben bu ayrıntıyı ona daha önce söylememiştim.

Bunu ona sorsam her şey mahvolabilirdi. Ama sormadan da saçma sapan düşünüp de yanlış anlayabilirdim. Ne yapmalıydım?

Zil çalınca bu zahmetten kurtulmuştum. Sıradan kalkıp Bahar Caner'le didişirken kağıdı hemen Buğra'ya verdim.

"Bahar'a çaktırmadan oku." Diye fısıldadım. Umarım anlardı, odaklanmaması gereken şeylere odaklanmazdı. Okurken başta nefesi sıkılaşmış son yeri okuduğunda kaşları çatılmış ve birden durulmuştu.

"Gel." Dediğinde beni bileğimden çekiştirerek sınıftan çıkartmasına izin vermiştim. Başka bir koridora girip müzik sınıfına girmiştik.

"Hafızasını kaybetmişti. Nasıl bu ayrıntıyı bilebilir? Aslı, o Bahar değil! Sikeyim çıkmadı mı bu kızın içinden bu amına koyduğumun cini?!" Bıkkınlıkla kaşlarımı indirdim.

"Hocaya da girdi. Onu test edecektik. Belki de ondan çıkıp Bahar'a geri girmiştir. Olamaz mı?" Dediğimde onaylamıştı beni.

"Ben de öyle düşündüm. Çünkü derste başta aşırı yabancıydı bize sanki ama sonra bir anda hafif bir şekilde gülümsemeye başladı ve daha sınıftan kimsenin ismini ezberleyememesine rağmen bizim ismimizi bildi. Gel." Diyerek önden ilerlerken onun odasına gelmiştik. Rehberlik öğretmeni olduğu için özel odası vardı.

"Ah, çocuklar? Buyrun gelin." Dediğinde Buğra içeri girmiş, ben de girdiğimde kapıyı kapatmıştım. Caner'i Bahar'la bırakmak istemezdik ama ona da mesaj atıp dikkatli olması konusunda uyarı yapmıştık. Umarım kendini koruyabilirdi. Çaktırmazsa sorun yoktu.

📿📿📿

📿Yorumlarınızı bekliyorum.📿

Odamdaki Gölge 📿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin