📿İyi okumalar.📿
📿📿📿
O an gölgeler, yani bütünleştikleri ve bir tane kaldıkları için gölge Ferit hocanın ağzından girmeye başlamıştı. Çığlık atarak Bahar'ı getiren Caner'le birlikte Buğra bizi sürükleyerek çıkartmıştı. Kaçıyorduk, kaçmamalıydık, Ferit hoca ne olacaktı?
"Durun! Hocayı bırakamayız! Bize yardım etmek için şu an içeride cinlerle uğraşıyor!" Derken Buğra sinirle ittirmişti beni ağaç eve doğru.
"Git o zaman Aslı! Git sana da girsinler! Tövbe ya! Geliyor musun gelmiyor musun?!" Dediğinde ona öfkeyle bakıp derin bir nefes aldım ve ağaç eve doğru ilerledim tekrar.
"Bahar'ı koruyun. Siz gidin." Dediğimde Caner kucağındaki Bahar'la bana doğru gelmişti. Buğra da mecburen geliyordu.
"Gelmeyin! Bahar hala güçsüz, ondan çıkan cin hocaya giriyor. Ben 10 dakika içinde gelemezsem arabaya binip kaçın!" Dediğimde Buğra sinirle saçlarını çekiştirmişti. Ne yapabilirdim bilmiyorum ama o adamı orada tek başına bırakamazdım. Bizim yüzümüzden bu haldeydi.
"Bunu sen istedin Aslı." Buğra çatık kaşlarla üzerime gelmiş ve omzuna atıp götürmeye başlamıştı. Çırpınıp dursam da arabaya kapatmış ve kendileri de binmişti.
"Nasıl süreceğiz oğlum, ehliyetimiz mi var?" Diyen Caner'e rağmen Buğra arabayı çalıştırmıştı.
"Ehliyete gerek yok, öğrendik sonuçta sürmeyi." Dediğinde gerginlikle koltukta uyuyan Bahar'a bakmıştım. Cin Bahar'dan çıktığı için onu evine bırakabilirdik.
***
Kendimi sinirle arabadan attığımda Buğra da inip arabayı kilitlemiş ve kolumu tutup beni durdurmuştu. Caner kucağındaki Bahar'ı üst katlara çıkarırken bize 'iyi kavgalar' diyerek gitmişti.
"Aslı tek başına kurtaramazdın onu! Bahar da yorgundu ve Caner'le ben bile yardım etsek bir halt beceremezdik! Ölmek mi istiyorsun anlamıyorum ki?!" Dediğinde kaşlarımı çatmayı bırakıp hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştım bu defa. İyice sinirlerim bozulmuştu. Onu o halde bıraktığımız için çok kötü hissediyordum zaten.
"O adam bize-hıck! Bize yardım etmek isterken o hale geldi! Onu bırakmamalıydık! En azından dene-hıck! Deneyebilirdik! Ama sen pes ettin! Korkak!" Diyerek onu orada bırakıp sessiz olmaya çalışarak eve girmiştim.
Odama girip ağlamaya devam ederken camda gördüğüm Ferit hocayla o anki hüzün ve öfke karışımıyla düşünmeden camı açmıştım.
"İyi misiniz?" Dediğimde gözlerini yeni fark edebilmiştim. Camı kapatabilecek gücüm bile yoktu o an. Sanırım korkudan, bilmiyorum ama o an gelen çaresizlik hissiyle bilincim kapanmıştı.
***
"Sikeyim böyle işi! Cinsin sen biliyorum! Siktir git buradan!" Diyen Buğra'nın sesiyle gözlerimi açtığımda kıpırdandığımı gören Buğra hemen yanıma gelmişti. Ferit hoca da buradaydı.
"Buğra, o Ferit hoca değil, gözleri simsiyahtı." Dediğimde Buğra kaşlarını çatmıştı. Yanıma gelmemiş onu sürükleye sürükleye camdan çıkartmıştı.
Camı kapatıp ekstradan kilidi de kapatıp perdeyi de kapatmıştı. Sonra yanıma gelip yatağıma oturmuştu. Üzerime eğilip saçlarımı okşarken ağlıyordu. Alt dudağım istemsizce titreyerek hafif yukarı kalktığında ağlamamak için sıkmıştım kendimi.
Kendimi güçlüyüm diye kandırıyordum. Ama değildim işte, ayılıp bayılıp duruyordum son zamanlarda. Ona korkak diyordum ama ben de çok korkuyordum. Nasıl korkmazdı ki insan? Eğer hocayı kurtarabilseydik böyle olur muydu?
"Aslı ağla güzelim. Ben yanındayken ağla, kimselere söylemem." Demiş ve ağlamaya başlamam üzerine yanıma yatıp beni kendine çekmişti. Göğsüne kafamı yaslayıp içimi dökene kadar ağlamıştım. Sonrasında ise dayanamayıp uyumuştum.
***
"Sizi evlendireyim de görün! Kalk lan kızımın yanından sıpa!" Babamın sesiyle kaşlarımı çatarak gözlerimi açmıştım felaket bir baş ağrısıyla. Buğra uykulu gözlerle babama bakıp zorla da olsa kalkmıştı yataktan.
"Bebeğim? Ağlamışsın sen! Güzel gözlerine ne olmuş benim güzel kızımın?" Babam telaşla sorular sıralarken onun bu tatlı hallerine gülüp oyalamış ve bir şeyler uydurmuştum.
"Baba, okula geç kalacağız. Biz gidelim, görüşürüz." Demiştim bir yandan okul formamı çıkartırken. Babamı ve Buğra'yı zorla odadan çıkardıktan sonra hazırlanmıştım ılık bir duşun ardından.
📿📿📿
📿Yorumlarınızı bekliyorum.📿
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Odamdaki Gölge 📿
HorrorDört arkadaş bulaşmaması gereken bir ile bulaşmış, ormandaki bir ağaç eve girmişlerdi. Bu ağaç ev, tüm lanetin başlangıcı olmuştu belki de.