27

778 76 10
                                    

Alaz ve Timuçin birbirlerine anlamaz gözlerle bakarken Akif Bey hızlıca ayakkabısını kapının girişine çıkarıp "Zahit amcam, yıllar oldu seni görmeyeli" diyerek yaşlı adamın eline uzandı ve öpüp alnına koydu.

Yaşlı adam Akif Bey'in sırtını sıvazlayarak "Hoşgeldin oğlum, demek bu güzel çocuğun babası sendin ha" dedi.

Genç adam derin bir nefes verip gülümseyerek arkasında kalan ikiliye baktı. "Benim ya amcam. Bu delikanlı da senin torun olmalı."

Yaşlı adam da hâlâ şaşkın şaşkın bakan ikileye bakıp güldürek "Benim benim de artık senin olacak gibi duruyor, şunların suratlarına bak" dediğinde ilk şokunu atlatan Alaz hafifçe öksürerek "Hoşgeldiniz" deyip dedesine döndü ve "Dede, sanırım anlatacak bazı şeylerin var" deyince yaşlı adam salona doğru yürüyerek "Gelin hele gelin, Akif oğlumun anlatacakları var asıl. O zaman anlarsınız nerden tanışıyoruz" dedi.

Dördü de salona geçtiklerinde Akif Bey koltukta yaşlı adamın yanına kurulup diğer koltukta yan yana oturmuş merakla onları izleyen Alaz ve Timuçin'e bakarak gülümsedi.

"Semih.. Senin baban benim liseden arkadaşımdı Alaz oğlum. Hatta sadece bu da değil, tek değerli dostumdu."

Alaz kaşlarını çatarak babası hakkında konuşan adama baktı. Timuçin ise bir yandan merakla bir yandan da bir şey olur endişesiyle eli kucağında parmakları ile oynamaya koyuldu.

Akif Bey geçmişe giderek derin bir iç çekti."Yıllar geçmiş üzerinden ama daha dün gibi hatrımda" diyerek Alaz'a baktı. "Babana benzemenden anlamalıydım ama nerden bileyim bizim Semih'in kopyası olacaksın."

Alaz babasına duyduğu özlemle buruk bir gülümsemeyle yanında oturan Timuçin'a bakış atıp karşısındaki adama döndü.

"Babam sağolasıca okulu asıp itlik serserilik yapıyorum diye, diğerleri gibi devlet lisesine gidip eşek gibi çalışacak, paranın nasıl kazanıldığını öğreneceksin deyip beni devlet lisesine gönderdi ceza olsun diye. Ama ben orda o kadar güzel dostluklar edindim ki, bunlardan en önemlisi de herkesin parmakla gösterdiği efendi mi efendi delikanlı biriyle tanıştım, baban Semih'le."

Akif Bey hüzünle gülümseyerek yanındaki yaşlı adama döndü."Hem Semih hem Zahit Amca bana kapılarını açtı, sofralarına buyur etti, beraber yedik beraber içtik. Bir yıl sonra babam cezan bitti istediğin özel okula geç dedi ama ben hayır dedim. Ne tek dostumu bırakabilirdim ne de babamdan görmediğim baba sevgisini gösteren Zahit amcamdan."

Yaşlı adam Akif Bey'in sırtını sıvazlayarak "Sen de saygıda kusur etmedin bana oğlum" dediğinde Akif Bey gururla Alaz'a dönüp "Baban öğretti bana saygıyı sevgiyi, dostluğu, bir ekmeği paylaşmayı. Liseyi beraber bitirdik, üniversiteye de hazırlandık. Semih çok zeki biriydi, herkes ondan Tıp bekliyordu, doktor olacaktı. Ama ne yazık ki sınavı kazandığımız sene annesini kaybetti Semih, geçti karşıma 'Akif elde avuçta yok, babam tek başına nasıl okutsun, işe gidince bakanı edeni yok, ben okula gitmeyeceğim babamın yanında işe başlayacağım. Hem çalışırım yanında hem de bakarım ona' dedi ve kazandığı okula gitmedi" dedi.

Yaşlı adam suçlulukla bastonuna ellerini dayayıp "En büyük pişmanlığımdı, oğlum gözlerimin önünde gençliğini feda etti benim uğruma" dediğinde herkese sessizlik hakim oldu.

Bunu ise Akif Bey'in bacağına vurduğu eli bozdu. "Bilirdi Yasemin'e yanık olduğumu. Gel zaman git zaman sürekli bu mahallede, Semih'lerde kalmaya başlayınca Yakup'un annesi Yasemin'e vuruldum. Semih hep derdi 'Akif bakmaz lan o kız sana, onun derdi para pul değil' Ama derdi ne hiçbirimiz öğrenemedik. Ben üniversiteye başladım, Semih askerliğe çağrıldı tabi. Asker ocağında ortaya çıktı Semih'in kalbinde sorun varmış, askerliği biteremeden döndü."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 07, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇAKAL- BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin