~1~(DÜZENLENDİ)

23.5K 570 76
                                    

~MULTİMEDYA BUĞRA~

~NİSA~

Gözlerimi yavaşça araladım. Yatağa sırt üstü uzandım ve beyaz renginin hakim olduğu odamda göz gezdirmeye başladım. Beyaz en sevdiğim renkti. Beyaz bendim. Diğer günlerden farklı olarak bugün içimde tarif edilemez bir mutluluk vardı. Bugün okullar açılıyordu. 3 aylık sıkıcı tatilden sonra okulların açılması bile benim için büyük bir mutluluk kaynağıydı. Biliyorum okul başladığı için sevinen nadir kişilerdendim. Ama sizinde bizimki gibi bir aileniz olsaydı sizde okulun başlamasına sevinirdiniz. Okulun açılması başkaları için bir sürü ödevi ya da kazık gibi sınavları ifade ediyor olabilirdi ama benim için öyle değildi. Benim için iki asık surattan kurtulmayı ve can dostlarıma kavuşmayı ifade ediyordu.

Annem ile babam arasında yıllardır bitmeyen bir soğukluk vardı ve bu soğukluk sanki günden güne artıyordu en azından ben böyle hissediyordum. Durmadan kavga ediyorlardı. Bana olan ilgileri ise neredeyse sıfırdı. Aslında onların bu tavırlarına alışmıştım. Ama çevremdeki mutlu aileleri gördükçe bizim ailemizin neden mutsuz olduğunu sorgulamadan edemiyordum. Aslında dışarıdan bakıldığında her açıdan mükemmel bir aileydik. Bizim ailemizdeki tek kural "AKKANLAR'IN İTİBARINI KORU" 'ydu. Bunun dışında evdeki herkez kafasına göre davranıyordu. Başucumdaki beyaz komidinin üzerinde duran mavi minik saate baktım. Saat 06.30'u gösteriyordu. Ve ben her zamanki gibi erkenden kalkmış tavanı izliyordum. Uzun bir süre daha tavanı izlediktan sonra cep telefonumun çalmasıyla yatakta doğruldum. Arayan Ezgi'ydi.
"Nisa!Uyandın mı prenses?"neşeli sesi beni gülümsetmişti. Ailemin bana göstermediği ilgiyi Ezgi gösteriyordu.
"Uyandım Ezgi"dedim büyük bir sevinçle.

Okulların tatile girdiği 3 ay boyunca 1 kez bile görüşememiştik.Sevgili babam evden çıkmama izin vermemişti. Resmen 3 ay boyunca hapis hayatı yaşamıştım.Bundan dolayı Ezgi'yi ve diğerlerini fazlasıyla özlemiştim.
"Ee ne zamam okula geleceksin?Seni çok özledim."deyince gözlerim dolmaya başladı. Ben böyleydim işte fazlasıyla duygusal.
"Hemen hazırlanıp geliyorum"dedim.
"Bekliyorum tatlım"deyip telefonu kapatınca bende yatakta oturur pozisyona geçtim. Bu arada ben kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Nisa AKKAN.Lise son sınıf öğrencisi. Akkanlar'ın tek çocuğu. 3 arkadaşından başka kimsesi olmayan hayata tutunmaya çalışan bir genç kız.
Telefonumun tiz sesini tekrar duyunca hızla elime aldım.Bu sefer arayan Cüneyt'ti.
"Naber prenses?"
"Mükemmel sen ?"dedim sırıtarak.
"Bende öyle seni almaya geliyorum 15 dakikaya kapıda ol"deyince
Endişeyle "Sakın gelme!"dedim.

Cüneyt bıkmış bir sesle
"Yine mi AKKANLAR'IN İTİBARI''deyince
"Maalesef öyle"dedim.
Büyük bir hevesle
"Kurallar çiğnenmek için vardır"deyince
Üzgün bir sesle
"Lütfen gelme"dedim.
"Tamam prenses üzülme okulda seni bekliyor olacağım "dedi.
Rahatlamış bir sesle
"Okulda görüşürüz "dedim ve telefonu kapattım. Yataktan kalktım ve odamdaki banyoya doğru yol aldım. Buz gibi bir duş aldıktan sonra banyodan çıktım ve kıyafet dolabıma doğru ilerledim. Bu dolapta bir dolu giyecek vardı hatta bir çoğunu giymemiştim bile . Annem ve babam para konusunda beni kısıtlamazlardı. Tüm AVM'yi alsam kızmayacaklarına emindim. Onların kısıtladıkları şey sevgileriydi. Benim ihtiyacım olan şey kıyafet yada para değildi. Benim ihtiyacım olan şey sevgiydi ama onlar bunu göremeyecek kadar kördü.


Elime kısa bir kot şort ve üzerinde "SMİLE"yazan beyaz salaş bir tişort aldım. "SMİLE" işte bu kelime benim hayat felsefemdi . Tüm olumsuzluklara karşı gülümsüyordum. Çünkü tek yapabildiğim şey sadece gülümsemekti. Elimdeki kıyafetleri hızla üzerime geçirdikten sonra saçlarıma dalgalı bir fön çektim. Sıra makyajdaydı.Makyaj konusunda fazla abartmayı sevmezdim. Sadece eyeleyner , rimel ve parlatıcı sürüp makyajımı tamamladım. Merdivenlerden yavaşça indim. Annemle ya da babamla karşılaşıp bu güzel günü mahvetmek istemiyordum. Her zaman olduğu gibi yine şansım yaver gitmemişti.


İNTİKAM (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin