~MULTİMEDYA BUĞRA~
~NİSA~
Zilin çalmasıyla 4'ümüzde kalkıp kantine gittik. Bu bizim için gelenek haline gelmiş birşeydi. Evden kahvaltı yapmadan çıkıp okulun kantininde hep birlikte kahvaltı ederdik. Hemen bizim masamıza doğru ilerledik. Siparişlerimizi yazıp Cüneyt'e verdik. O siparişlerimizi kantine götürürken bizde neşeyle sohbet ediyorduk.
Kantinin girişinde Buğra'yı görünce yine tüm dikkatimle onu izlemeye başladım. Bu çocukta çözemediğim birşeyler vardı. Bizim yan tarafımızdaki masaya oturdu. Meraklı gözlerim hâla onun üzerindeydi. Onu izlemeye o kadar dalmıştım ki Cüneyt'in geldiğini farketmemiştim bile. Cüneyt alçak bir sesle
"O çocuktan uzak durmalısın." dediğinde önce ne demek istediğini anlamadım ama sonra öfkeyle Buğra'ya bakıp
"Tehlikeli bir tipe benziyor."dediğindeMerakla"Ona neden bu kadar önyargıyla yaklaşıyorsun?"dedim.
Öfkeyle "İlla bir neden mi gerek?"deyince
"Evet, kimse kimseden durduk yere nefret etmez"dedim.
"Ondan nefret ettiğimi de nereden çıkardın?"dedi.
Bıkmış bir sesle
"Hadi ama Cüneyt seni çok uzun zamandır tanıyorum bakışlarından bile o çocuktan nefret ettiğin çok açık."dedim.
"Biliyor musun Nisa bende seni çok uzun zamandır tanıyorum ve o çocuğa bakışların hiç de iyiye işaret değil. O çocuğun bakışlarından bahsetmiyorum bile "deyip arkasına yaslandı. Bu korumacı tavrı artık beni sinirlendirmeye başlamıştı.
"Bana abilik taslamayı kesmelisin"dedim sinirle
O ise yine fısıltıyla
"Sende ona bakmayı kesmelisin"deyince sinirle masadan kalktım . Cüneyt'i daha fazla çekemeyecektim. Sınıfa doğru ilerlerken arkamdan gelen Ezgi'yi farketmemle durdum.
Merakla "Ne oldu ,neden sinirlendin?"deyince
"İşte klasik Cüneyt beni yine deli etmeyi başardı. Bana abilik taslaması gerçekten artık hoşuma gitmiyor."dedim.Ezgi ise sırıtarak
"Belki de sevgili olmalısınız?"deyince
Sinirle "Ezgi !"diye bağırdım. Sırıtarak ağzına fermuar işareti yapınca
Gülerek "Aferin "dedim. Zilin çalmasıyla herkez sınıflarına hücum etmeye başladı. Sözde kolejdeydik. Eminim ki devlet okulundan daha fazla öğrenci vardı bu okulda. İstanbul'un en iyi kolejlerinden biriydi. Bana kalsa devlet okulunu tercih ederdim. Ama sevgili babacığım yine Akkanlar'ın itibarı diye tutturup beni buraya yollamıştı.Sınıfa girip sırama oturdum . Nedense Cüneyt'le oturmak istemiyordum. Ezgi'den benim yanımda oturmasını rica ettim. Başta itiraz etsede ısrarlarıma daha fazla dayanamadı ve yanıma oturdu. Cüneyt ve Demir sınıftan içeriye girer girmez Cüneyt'in gözleri direk yanımda oturan Ezgi'ye kaydı. Yüzü düşmüştü. Demir'le birlikte arkamıza oturdular. Buğra yine ortalıkta yoktu. Sanırım Sevgi Hoca'nın dersi bitene kadar gelmeyecekti. Sevgi Hoca'nın sınıfa girdiğinde ilk baktığı yer Buğra'nın sırası oldu. Onu göremeyince kaşlarını çatıp öğretmen masasına oturdu. Sevgi Hoca'yla anlaşamayan öğrenci ender bulunurdu. Hatta Buğra ilk bile olabilirdi. Sevgi Hoca bizi bu derste serbest bırakmıştı. İlk bir hafta hep böyle olmazmıydı zaten. Zaman ilerlerken bir kere bile dönüp Cüneyt'e bakmamıştım. Zil çalıncada yerimden kalkmayıp dışarıyı izlemeye devam etmiştim.
Okulun bahçesindeki ağaçların yaprakları hafif esen rüzgarla savruluyordu. Teneffüsün bittiğini işaret eden zille herkez içeriye doluşmaya başlamıştı. Buğra'da sınıfa girmişti. Tarih Hoca'sının da sınıfa girmesiyle ders başlamıştı. Özge Hoca 45 yaşında olmasına rağmen içindeki çocuksu ruhu korumayı başaran insanlardandı. Bize öğretmenimiz gibi değilde arkadaşımız gibi davranırdı. Sanki sinirleri alınmış gibiydi. En ukala davranışa bile kızmazdı.
Tanışma fastlı bittikten sonra Cüneyt'in ayağa kalkmasıyla bende dahil bütün sınıf ona bakmaya başladık. Cüneyt Özge Hoca'ya dönüp
"Bir prensesi üzmenin cezası nedir hocam?"deyince Hoca net bir şekilde
"Ölüm"dedi.
Cüneyt gözlerini kısarak
"Daha hafif bir ceza yok mudur hocam? "deyince
Özge Hoca gülümseyerek
"Yok çocuğum kelleni alırlar"dedi.
Cüneyt bu sefer
"Peki özür dilesem?"deyince
Özge Hoca
"Denemeye deyer"dedi.
Cüneyt sıradan çıkıp bizim sıranın önünde durdu. Bana bakarak
"Özür dilerim prenses?" deyince şaşkınlıkla ona baktım.
"Affetmeyecek misin?"deyince hızla ayağa kalkıp ona sarıldım.Bizim küslüğümüz ancak bu kadar sürerdi zaten. Özge Hoca
"Ne kadar da mutlu bir çift"deyince gözlerimi kocaman açarak hocaya baktım. Herkez gülümseyerek bizi izlerken. Buğra umursamayarak etrafa bakınıyordu.Cüneyt Ezgi'ye dönerek
"Sende prensinin yanına geçte bende prensesimle oturayım"dediğinde Ezgi sırıtarak Demir'in yanına geçti. Tüm sınıfın gözü Cüneyt'le benim üzerimdeydi. Çoğu sevgili olduğumuzu düşünüyordu.Tüm günüm bu iki olay dışında normal geçmişti. Son ders zili çalınca bizimkilerle vedalaşıp okulun bahçesine indim ve servisimi aramaya başladım. Hangi servisin bineceğim servis olduğu hakkında en ufak bir bilgim bile yoktu. Keşke babama sorsaydım. En iyisi bugün yürüyerek eve dönmekti. Okuldan çıkıp eve doğru yürümeye başladım.
Herşey normal giderken yanımda duran siyah arabayla bende durmak zorunda kaldım . İçinde kimin olduğuna bakmak için eğildiğimde gözlerim şaşkınlıkla irileşti. Arabanın içindeki kişi Buğra'ydı. Kadifemsi sesiyle
"İstersen seni eve kadar bırakabilirim"deyince teklifini nazikçe reddettim. Sonuçta AKKANLAR'IN İTİBARINI KORU kuralını çignememem gerekiyordu. Ama fazlasıyla ısrar edince kabul etmek zorunda kaldım. Emniyet kemerini takıp evi tarif etmeye başladım. Arabanın içi fazlasıyla sessizdi. Bugün ki olayı hatırlayınca merakla Buğra'ya dönüp
"Sevgi Hoca iyi biridir. Onunla tartışman beni çok şaşırttı."dedim.
"Sorunum Sevgi Hoca'yla değil. Öğretmenim bile olsa birinin bana emir vermesinden hoşlanmam"dedi.
Buğra gerçekten acayip biriydi. Onu çözmek için zamana ihtiyacım vardı. Evimin önüne gelince teşekkür edip arabadan indim. Siyah araba hızla uzaklaşırken bende eve girdim...~BUĞRA~
Nisa'yı evine bıraktıktan sonra Emir ve Selen'in yanına gittim.
Emir merakla
"Abi kızı ne zaman kaçıracağız?"deyince
"Daha zamanı var"dedim.
Selen gözlerini kısarak
"Bu kadar şeye ne gerek vardı kuzen kızı öldürelim bitsin"deyince
"Gerçekten bu kadar kolay olacağını düşünmüyorsun herhalde "dedim.
Selen derin bir nefes alıp
"Belki de Ahmet Akkan'ı öldürmelisin "deyince
Sinirle "Selen eğer kararlarımı sorgulamaya devam edecekseniz yol yakınken gidin"dedim.
Selen ve Emir aynı anda
"Asla "deyince
"O zaman ikinizde çenenizi kapatın"dedim.
Şimdilik üçümüzde aynı evde kalıyorduk. Kendi odama gidip kendimi yatağıma bıraktım . Düşüncelerimle boğuşmaktan yorulmuştum. Gözlerimi kapatıp düşüncelerimden kurtulmayı diledim.-----------
Gözlerimi hafifçe araladığımda çoktan sabah olduğunu farkettim. İlk defa bu kadar uzun süre uyuyabilmiştim. Hızlıca bir duş alıp evden çıktım. Arabama binip 1 yıldır her sabah yaptığım gibi yine Nisa'nın evinin önünde durup Nisa'yı beklemeye başladım. Evet 1 yıldır onu takip ediyordum. Bu arabayla onu takip edemezdim. Arabayı tanıdığı için onu takip ettiğimi anlardı. Arabamı 10 metre ilerideki otoparka park ettikten sonra Nisa'nın beni göremeyeceği bir yerde durup beklemeye başladım. Akkanlar'ın evinin kapısının açılmasıyla Nisa'yı görmem bir oldu.
O kaldırımda yürürken bende ona görünmeden onu takip etmeye çalışıyordum. Ara sıra arkasına dönüp bakıyordu bende o sırada saklanabileceğim yerlere saklanıyordum. Şuan elindeki telefona yoğunlaşmış birşeyler okuyordu. Nisa karşı kaldırıma geçmek için harekete geçmişti ki bir anda yeşil ışık yandı. Kulağındaki kulaklıktan dolayı korna seslerini de duymuyordu. Hızla üzerine gelen arabayı görmemle ona doğru koşmaya başladım. Ona yakın olmam büyük bir şanstı. Araba ona çarpmak üzereyken hızla onu arabanın önünden kaldırıma doğru çektim. Dengelerimizin kaybolmasıyla ikimizde kendimizi kaldırımda bulduk. Nisa benim üzerime düşmüştü. Etraftaki herkez şaşkınca bize bakıyordu. Nisa'nın başını kaldırmasıyla burunlarımız birbirine değdi. Gözleri gözlerimle buluşunca gözleri şaşkınlıkla irileşti. Telefona o kadar dalmıştı ki az kalsın çarpılacaktı. Olayın şokunu hala atlatamamış olmalıydı ki tek kelime etmeden şaşkınca bana bakıyordu. En garibi ise hala üzerimdeydi ve kalkmak için hiçbir çaba göstermiyordu.
Olayın şokunu atlattığında işe şaşkınca "Buğra"deyip hızla üzerimden kalktı kızaran yanakları ise 100 metre ileriden farkedilebilirdi.Evet arkaşlar İNTİKAM hikayesinin ilk kitabının üçüncü bölümü düzenlenmiştir. Beğenmeniz dileğiyle.......
Yanında (DÜZENLENDİ ) yazan bölümler düzenlenen bölümlerdir...~ 00000badgirl00000 ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM (DÜZENLENECEK)
Novela JuvenilHayatını intikama adamış bir genç adam Herşeyden habersiz masum bir genç kız İntikam için yapılan bir plan İkisini bir araya getiren şey ise büyük bir intikam. •°•°• Kendimi büyük bir boşlukta hissediyordum.Bana ne olmuştu.En son okulun karşısındaki...