24."Anlamadım, Arda ve Su kardeş mi?"

294 30 2
                                    

Pars'ın ağzından-

Acele ile kapıyı açtığımda evet tahmin ettiğim gibi gerizekalı yuvarlanmıştı ve telefonu çalıyordu.
Koşarak yanına gittim ve yerdeki kanları gördüm.

Ama tuhaftı.Kanlar bacak arasından akıyordu.

Hamile olamazdı değil mi?
¤¤¤
Nefes'in ağzından-
Israrla çalan salak telefonun sesleriyle uyandım.
Bir güne de mutlu başlıyayım ne olurdu sanki yahu?

Telefonu açtığımda karşımdaki kişi susuyordu.
"Ne var, bari aradın okadar konuşta beni uyandırdığına değsin ama deği-" sözümün kesilmesine sebep olan Su'yun sözleriydi..
"Ben kazanıyorum..Nefes az önce tahmin et bakalım beni kim aradı?" Dedi acımasızca.
Pars mı?
"Ne oluyor Su? Niye sabahın köründe arayıp niye saçma sapan şeyler söylüyorsun ?"
"Ahh canım üzgünüm ama şimdi Pars'ın evine geldim, geç gelmemi istemiyor biliyor musun? Sana konum atıyorum attığım konuma ister gel ister gelme bu sana kalmış birşey.." dedi ve suratıma kapattı.

Az sonra attığı konuma baktım.
Fazla uzak bir yer değildi. Arabayla 15 dakika felan sürerdi.

Şimdi birşeyi merak ediyor olabilirsiniz.
Tabikide gidecektim.

Hemen dolabıma yöneldim ve üzerime kısa bir kapri ve askılı tişört giydim.
Telefonumu da arka cebime attıktan sonra hazırdım.

Hemen mutfağa yöneldim ve sofranın üzerindeki kahvaltılıklardan aldım ve ekmeğe doldurup arabanın anahtarını aldım ve evden çıktım.

Ekmeği elime alıp bir ısırık aldım ve anahtarı takıp yola koyuldum.

Şuradan sağa, buradan sola derken lüks bir dairenin önünde buldum kendimi.

Acele ile arabadan indiğimde buranın her evden 5 kat olmak üzere bir site olduğunu anladım.

Ama evler çok güzel görünüyordu.
Ali Ağaoğlu yapımı gibiydi adeta.Sanırım öyleydi zaten.
Pahalı olmalıydı bu yüzden de.
Ahh ne saçmalıyorum yine ben.

Konumun önünde durdum.
Ama önce buna hazır mıydım.
Saate baktığımda 20 dakika geçtiğini gördüm.
Acaba yapmışlar mıdır?

Hemen kapıya yönelip asansöre bindim.
Şeker gibi kokuyordu burası.Asansörün içi çok güzeldi.Her yeri aynalarla kaplıydı ve tavana baktığımda altına benzer bir madde olduğunu gördüm.
Maşallah yani..

Nihayet asansör durduğunda otomatik kapı açıldı ve bende içerden çıktım.

Aman tanrım...

Tabiki de karşımda bu manzarayı görmek istemezdim.
O anki şaşkınlıkla elimdeki telefonu yere düşürdüm.
Pars beni görünce şaşırdı ve sonra bu şaşkınlığını atarak
"Hoşgeldin. Sen burada bekle ben ambulans çağırmaya gidiyorum."
Dedi ve tahminimce evine doğru gitti.

Nasıl bu kadar endişesiz olabiliyordu?
Ya Su'ya bişey olursa?
Ama bunlardan daha çok merak ettiğim şey Su'yun altından akan kanlardı..

Lütfen biri bana şuan bu kızın hamile olmadığını söylesin..

Pars yanıma geldi ve Su'yun kafasını kucağına koydu.
"Nasıl oldu bu Pars?" Dediğimde bana hiç bakmadan kısa bir şekilde
"Kaza ile oldu Nefes.Lütfen başka bir soru sorma eğer soracaksan git çünkü kafam kaldırmıyor."
Hiç benim kalbimin kırıldığını düşünmüyor muydu?
Yüzüne bakarken ambulansın siren sesleri ile kendime gelip ayağa kalktım ve
"Hadi kalk." Dedim.Su'yu kucağına alıp asansöre yöneldi ve beni umursamayarak 0 kat düğmesine basıp aşağıya indi.
Ben de gidecektim.
Aceleyle bende onun kapısını kapatarak merdivenlerden aşağıya indim ve arabama doğru ilerleyerek etrafıma bakındım.

Uyumsuzlar (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin