Multimedya Pars ve Nefes'in sarılırkenki halleri:)
Sabahleyin uyandığımda bana sarılı bir beden ile karşılaştım. Kim diye sormayın:Tabikide Asal...Ona hâlâ çok kızgındım ve bir süre daha kızgınlığımın geçmeyeceğini hem ben hemde o biliyordu.Ve şuanda yanımda olmasının tek sebebi Beni kaybetme korkusuydu.
Yavaşça kollarını üzerimden indirdim ve banyoya gittim.İşlerimi gördükten sonra banyodan çıkıp üzerimi değiştirmek için gardrobuma yöneldim.
Kıyafetlerimi aldım tam banyoya giyinmeye giderken Asal'ın sesiyle durdum."Banyoya giyinmek için gitmene gerek yok zaten çıkıyorum."
"Çabuk ol ozaman akşama kadar seni bekleyemem.."
Oflayarak ayağa kalktı ve tam önüme gelerek konuştu"Hiç değişmeyeceksin değil mi?" Diye sordu.Ne dediğini anlamadığım için kaşlarımı çattığımda"Kendimi affettirmem için elimden geleni yapıyorum ve sen bunu geri teperek bana kötü davranıyorsun ve hep böyle yapıyorsun Nefes" dedi, iğneleyici ses tonuyla.."O zaman bana kendini affettirmeye çalışmamalısın Asal, şimdi odamdan çıkabilirsin" dedim ve elimle kapıyı gösterdim.
Bir süre bana baktı...
Daha sonra sinirle kapıyı çarparak dışarıya çıktı.Böyle olmasından nefret ediyordum.Ama eğer onun ablasıysam yaptığı yanlışı düzelmesi için her şeyi yapmam gerekirdi.Gerekirse ömür boyu konuşmayarak...
Giysilerimi aldım ve giyinmeye başladım.Bugün planım vardı.Biraz İstanbul gezmesi yapacaktım.
Giyindikten sonra biraz makyaj felan yaptım. Daha sonra aşağıya indim ve arabamın anahtarını alıp evden dışarıya çıktım.
Arabama bindim ve herhangi bir yere doğru sürmeye başladım. Rastgele bir yer bulduğumda arabayı park ettim ve aşağıya indim.
Burası cafe gibi bir yerdi.
İçeriye girdiğimde çıkmak istemiştim. Çünkü burası dışarıdan göründüğü gibi değilde tam aksine berbat bir yerdi.
'Ne olacak ' diyerekten bir masaya oturdum.Bir kremalı cappuccino söyledim ve içmeye başladım. Daha içeceğim bitmeden yanıma 2 tane çocuk geldi.Sarhoş oldukları besbelliydi.Ve böyle bir yerde sarhoş olmamaları tuhaf olurdu.
"Selam güzellik beraber takılmamızda bir sorun yoktur umarım."dedi ve arkadaşıyla birlikte yanıma iyice sokularak oturdular.Ben kendime kaçmak için uygun zamanı kolluyordum.Belliki numara yapmam gerekecekti.
Bir anda cafede kavga çıktı ve bende bu fırsattan yararlanarak kalkıp koşmaya başladım.
Tabiki koşmam uzun sürmedi ben astım hastasıydım sonuçta.
Ama yine bayağı iyi koşmuştum.
DerkenAllah kahretsinki çıkmaza girmem bir olmuştu.İki serseri bana iyice yaklaştılar ve biri"kapana kısıldın küçük farecik..artık bir yere kaçamazsın.." dedi ve diğeri devam etti."..aslında böyle olması daha iyi oldu bilirsin kaçan kovalanır güzelim" dedi iğrenç sesiyle ve ardından bana yaklaşmaya başladılar.
Avazım çıktığı kadar bağırıyordum.Sesim yankı yapıyordu. Ama pek yaradığı söylenemezdi. İyice dibime girdi ve bir elini bacağıma koydu ve giydiğim eteği yukarıya doğru çekmeye başladı.Bir eliylede ağzımı kapatmıştı şerefsiz herif.Diğeri hiçbirşey yapmadan öylece keyifle beni izliyordu.Bumuydu yani ;onca yıldır koruduğum bekaretim, 2 sarhoşa tecavüz yoluyla mı gidecekti...
Allah'ım nolur yardım et.Yalvarıyorum sana yardım et.
Pars'ın ağzından-
Bizim grupla hep geldiğimiz cafeye bugünde gelmiştik. Ben havada sigaranın dansını izlerken cafede kavga çıkmış. Daha ne olduğunu anlamadan da 1 kız ardından 2 erkekle dışarıya koşarak çıkmıştı. Sanki birşey olacaktı. Evet evet içimde kötü bir his vardı.Bizim grubu da yanıma alıp onların peşinden gittim.
Kız öndeydi evet ve onlardan anladığım kadarıyla kaçıyordu. Ama nefes nefese kalmıştı. Sonrada bir çıkmaza girdiğini gördüm bizim tayfa gidicekti ama izin vermedim."Şimdi değil " dedim.Onlarda bana uyarak kafalarını salladılar.
Kız bağırıyordu. Onlara doğru yaklaştığımda ibnelerden birinin kızın eteğini yukarıya doğru kıvırdığını gördüm ve koşarak yanlarına doğru ilerledim.
Birini kenara fırlattım.Anladığım kadarıyla herifler sarhoştu.Çünkü burası buram buram içki kokuyordu.
Kıza taciz edeni de kendime doğru çektiğimde hırlamıştı hayvan herif.Anlaşılan kızın yaptığını sanıyordum. Ama artık ona kendimi tanıtma zamanım gelmişti hatta geçiyordu. Bende fazla zaman kaybetmemek için bir yumruğu suratına indirdim ve onu yere yapıştırdım.Miraç da diğer pezevengle ilgileniyordu. Benimkini hallettiğimde bir tekme daha atıp kızın yanına gittim.
Yere çömelmiş ağlıyordu. Yanına çömeldim ve onu kendime çektim. Beklemediği bir tepkiydi sanırım kısa bir anlığına bana baktı ve kafasını tekrar yere çevirdi. Ama bana jeton şimdi düşmüştü.
Bu o kızdı.Veli ustanın lokantasında yakınlaştığım kız.
Adı Nefes'ti galiba.
Teni aynı deniz gibi kokuyordu.Ağlamaktan gözleri kızarmıştı.
Ama gözlerinin gökyüzü mavisi yinede solmamıştı.
10 dakika öylece durduk ve sonra ben ayağa kalktım ardından onuda kaldırdım. "Yürüyebilirsin değilmi? " diye sorduğumda çatallaşmış sesiyle
"..E-vet zaten arabam ileride..." dedi.Onu kendi arabasıyla hayatta yollamazdım."Kendi arabanla gitmeyi düşünmüyorsundur umarım.." dediğimde bir süre gözlerime baktı daha sonra "Peki, dediğin gibi olsun" dedi.Arabasının anahtarını Dolunay'ın eline verdim ve bizi arabasıyla takip etmesini söyledim.
Ve sonra arabaya bindik.
Yolculuk boyu ne o konuştu ne de ben.Sadece aralarda bana baktığını yakalıyordum okadar.Bana evini tarif ederken sesinin inceliği içimi okşuyordu adeta..
Çok masumdu...Ama benim gibi bir erkeğin arzulamayacağı türden bir masumluktu bu...
Onu evine getirdiğimde bana baktı ve "Ben.ben çok teşekkür ederim, yani beni kurtardığın için." Bir öpücük versen yeter demek isterdim ama diyemedim. Onun yerine "Rica ederim Nefes, ama bir ricam var senden?" Dediğimde yüz ifadesi değişti. Sanki beklemiyormuş gibiydi."Evet " dediğinde "Bana telefon numaranı verebilir misin.Yani tabi eğer vermek istersen.."Bir dakika bunu benmi söylemiştim.Ben olamazdım çünkü Pars kızlardan numarasını hayatta istemezdi,
Zaten tek gecelik değiller miydi?
Dediğime tebessüm etti ve çantasından bir not kağıdı çıkardı numarasını yazdıktan sonra bana verdi. "Al bakalım " dedi.Bende birşey demeden onun inmesini seyrettim.Dolunay'a işaret verdiğimde arabadan indi ve anahtarını Nefes'e verdi.Gülümseyerek birşeyler konuşurlarken kornaya bastım ve "hadiiii " diye bağırdım.Bunu duyan Dolunay Nefes'e birşey daha söyledi ve Nefes gülerek el salladı.Bana bakıp hemen içeriye girdi...Nefes'in ağzından-
Dolunay denilen çocuk çok tatlıydı ve o bana anahtarımı verirken muhabbete dalmıştık.Taa ki Pars kornaya basarak hayvan gibi bağırıncaya dek.Dolunay'ın numarasını almıştım ve artık hep onunla konuşacaktım.İyi anlaşıcaktık hissediyordum.Eve girdiğimde ayakkabılarımı elime aldım ve ses çıkarmamaya özen gösterek odama gittim.Üstümü çıkarma zahmetinde bulunmadan kendimi yatağa attım ve ,
Olanları düşünmemeye çalışarak uyumaya çalıştım.Bölüm sonu:) Umarım beğenirsiniz bi bölümü zira heyecanlı oldu.Herneyse uzatmıyorum Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum canlar;) Öptüm ♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyumsuzlar (Düzenleniyor)
Romansa"Sen seni kıskanacak,fakat cıfkını çıkarmayacak birini istiyorsun.Çok sevmek ama çok sıkılmamak,çok seven fakat sıkmayan birini istiyorsun.Aranıza birinin girmesini istiyorsun fakat onu ezip 'o benim erkeğim..' demek istiyorsun..Çok değişik bir kızs...