Uyumsuzlar (Düzenleniyor)

2.Beklenmedik Taşlar

Multimedya'da Nefes'in bugünkü kombini:) Sabahleyin mis gibi krep kokularıyla uyandım.Anlaşılan bu gün güzel bir gün olacaktı.Odama dolan güneş ışınları ortamı hem aydınlatıp hemde ısıtıyordu.Açılmam için hemen bir duşa girip, çıktım.Daha sonra giyindim ve aşağıya indim.Annemler kahvaltı sofrasına oturmuşlardı ve anlaşılan beni bekliyorlardı."Günaydın millet" diyerek gülümsedim."Günaydın güzel kızım" dedi annem. Hemen sofraya oturup gözüme güzel görünen zeytinlerden ağzıma attım."Ee nasıl gidiyor?" dedim ve böylece masadaki tek ses kaynağı olan babamın gazete şıkırtısını bozdum."Harika gidiyor Nefes.." dedi Asal.Anlaşılan bu sabah yine birşeylere morali bozulmuştu.Fazla üstüne gitmek istemediğimden konuyu değiştirdim."Bugün kızlarla biraz gezmeye gideriz diye planlıyordum sizin için bir sorun olmaz değil mi?" diye sordum. "Başak'larla mı?" dedi annem. Evet anlamında kafamı salladım." "Bizim için bir sorun yok kızım hem sende biraz gezersin fena olmaz senin için" diye söyledi annem. "Tamam anne ozaman ben birazdan çıkarım" dedim ve tabağımdaki son krep dilimini de ağzıma atarak"Ee baba hiç konuşmadın bugün sen nelerle uğraşıyorsun" dedim, ailemle konuşmayı seviyordum."İşe git, gel yemek ye, eve gel, işte hayatım bu döngüde gidiyor " diyerek tebessüm etti babam."Harika" dedim.Asal ve annem sofrada yemeklerini yerken, araba koleksiyonumdan herhangi bir arabanın anahtarını seçtiğimde seçtiğimin sık kullandığım en sevdiğim arabam olan Porsche Panamera oldugunu görünce gülümsedim.Bizim kızlara haber vermek için telefonu elime aldım.İlk Başağı aradım."Selam canım müsaitsen yanına Didemide alıp Şeker Cafeye gelebilir misin?" geliceğini biliyordum."Tamam Nefes bi 10 dakikaya geliyoruz" deyip kapattı.Onlar gelene kadar kendime. çikolatalı milkshake söyledim.Tam ne zaman gelecekler? diye düşünürken içeriye girmeleri bir oldu.Başak koşarak geldi ve boynuma atladı, evet resmen boynuma atladı."Seni çok özlemişim Nefesim ya" "Bende seni özledimm Başak." dedim ve ayrıldık.Didemlede sarıldıktan sonra yerlerimize oturduk."Ee napıyon ne diyon hiç arayıp sormuyorsun eskiden hergün arardın, ne değişti Nefes?" aslında haklıydı eskiden yani 1 ay önceden felan, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi ve onu Asal'la aynı kefeye koyuyordum.Ama hata yapmıştım onu kardeşim yerine koymakla. Çünkü okula gitmediğim günlerde benim dedikodularımı yapmış -üstelik okulda en nefret ettiğim kızlarla yapmıştı bunu- hemde onlardan nefret ettiğimi bile bile.Eline ne geçti peki? Diye sorasım geliyordu ama kahretsin ki soramıyordum, çünkü biliyordum.Sorduğumda muhtemelen kalbini kıracak bazı sözlerde söylerdim ve kalbini kırmaktan korkuyordum.İşte bu huyumdan nefret ediyordum.Kendi duygularımı hiçe sayarak onun duygularını önemsiyordum.En iyisi bu akşam konuşurum diyerek"Ne olacak Başak? Şu taşınma merasimi var evde o yüzden iyice içime kapandım şu son günlerde.." diyerek konuyu kapatmak istediğimi tam olarak dile getirmesemde sözlerimle anlatmış oldum."Kızlar; söylemiyim diyorumda hani şu yan masaya bir baksanız diyorum"diyerek suskunluğunu bozmuş oldu Didem.Göz ucuyla yan masaya baktığımda neden suskun olduğunu şimdi anlamıştım çünkü yan masada 3 taşlar vardı.Benim kurnaz arkadaşım demekki sabahtan beri onlarla bakışıyordu.Yan masaya daha dikkatli baktığımda 2 esmer 1 kumral çocuk gördüm ve esmerlerden bir tanesiyle göz göze geldik.Çocuk bana çok dikkatli bakıyordu ve ben rahatsız olmaya başlamıştım.Aslında hiçte fena bir çocuk sayılmazdı.Siyah bir tişört giymiş altına da gri bir kapri giymiş ve kombinini siyah spor ayakkabılarla tamamlamıştı.Ayrıca kafasına taktığı güneş gözlükleriyle çok sevimli duruyordu."Sanane Nefes" diye içimden geçirerek kendime kızdım. Şurada 10 dakikadır elalemin çocuğunu beğenerek yorumlarda bulunuyordum birde."Kızlar benim harika bir fikrim var, biraz kızlar alışverişi yapalım olur mu?" diyerek bizim suskun masayı dağıtmaya çalıştım."Hadi hadi kalkın" dedim ve onları ayağa kalkıp dürttüm.O bakıştığım çocuk yanındaki arkadaşlarına benim salakları göstererek sırıtarak birşeyler söylüyordu.Bizim salaklarda gelin güvey olmuş mal mal omlara bakıyorlardı.Bir süre sonra taşlar ayağa kalktı ve bize doğru gelmeye başladılar.Ne? Nasıl? Neden? Çocuklar gelip bizim önümüzde durdu ve bakıştığım çocuk başladı"Selam kızlar, ben Arda bunlarda, Burak ve Tolga" diyerek yanındakileri gösterdi.Bizim salak Didem kalkıp Burak diye gösterdikleri çocuğun yanına gidip"Bende Didem tanıştığıma çook memnun oldum..." dedi göz kırparak.Ona göz kırpınca maymuna benzediğini ve birdaha göz kırpmaması gerektiğini söyleyeceğimi aklımın bir köşesine not ettim."Selam bende memnun oldum" diyerek kısa ve öz konuştu Burak.Aslında böyle insanları severdim, genelde laf kalabalığı yapmazlardı."Herneyse biz sizin yanımıza,bizimle takılıp takılmayacağınızı sormaya gelmiştik" dedi Arda.Halinden sabırsız olduğu besbelliydi."Ben Nefes sizinle takılmamızda bir sorun yok" diyerek benden beklenilmeyecek bir davranış ortaya sundum.Kızlarda şaşırmış olmalı ki ağızları açık bana bakıyorlardı.Arda"Öyleyse haydi gidelim." aslında normalde kabul etmezdim ama, zaten 1-2 gün sonra buradan gideceğim için biraz gezmeye benimde ihtiyacım vardı."Tamam o zaman kızlar hadi benim arabama gelin." dediğimde Didem kulağıma "..benim Burakla gitmemde bir sakınca yoktur umarım.." diye sorduğunda "yok" dedim nasıl olsa ona karışamazdım, istediğini yapabilirdi.Arda bana bakarak "Hadi gel bakalım güzellik" dediğinde "..ben buraya kendi arabamla geldim o yüzden ben sizi takip ederim" dediğimde Arda biraz bozulsada kabul etti."Peki ozaman hadi arkadaşlar binelim arabalara,Burak sen nereye gideceğimizi biliyorsun Tolgada biliyor tamam ozaman sıkıntı yok." dediğinde nereye gittiğimizi merak etmiştim ve" Nereye gidiyoruz?" deyivermiştim.Arda bana hiçbirşey söylemeden arabasına bindi ve "hadi" manasından el kol hareketleri yaptı.Aslında kuşkulanmıştım ama " ne yapabilirlerki" diyerek bu düşünceyi aklımdan savmıştım... Ve bir bölümün daha sonundayız.Bu bölüm biraz kısa oldu, kusura bakmayın.
Bölümleri beğeniyor musunuz?
Sizce bu Arda'lar ne ayak?? :D