17.Acı Gerçek

457 56 5
                                    

Nefes'in ağzından-
Dolunay'a neler oluyordu?
Gerçekten de durumu kötü müydü? Artık hiçbir şey bilmiyordum.Pars ve arkadaşları bana bu konuda hiçbirşey söylemiyor "Dolunay uyanınca söyler" diyorlardı. Hoş Dolunay ne zaman uyanacak bilmiyordum da neyse.Onlar söylemediyse Dolunay hiç söylemezdi o yüzden plan yapmaya karar verdim.

Planım aynen şöyleydi;

Ama ona ne olduğunu öğrenecektim.
Bizimkiler uyuduktan sonra icapçı* doktorlardan durumunu öğrenecektim, yani umarım.

Şimdilik biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı ve uyumaya karar verdim.Hee bu arada ailemin kazadan haberi yoktu yani sadece Asal'ın haberi vardı ve beni idare ediyordu.Yoksa babam kazanın olduğu uçurumu kırar döker mahvederdi.O yüzden söyleyememiştim.
Bunları düşünerek derin bir uykuya daldım.

Aceleyle kalktığımda saat 03.45'i gösteriyordu.Yataktan yavaşça kalktım ve serumu elimden çıkarıp ayağa kalktım.

Pars dışında diğerleri gece evlerine gidiyorlardı. Yani Pars onları gitmeleri için zorluyordu.Şuandada Pars'ın nerde olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.

Koridorlarda ilerlerken odalardan ağlama sesleri geliyordu.

Sonunda İcapçı odasına geldiğimde rastgele bir odaya girdim.
Girdiğim odada esmer uzun boylu olduğu oturduğu yerden bile belli olan henüz 20-25 yaşları aralarında genç bir doktor vardı.
Önüne doğru ilerledim ve
"Merhaba sizinle Dolunay Akın hakkında konuşabilir miyim?" Dediğimde
"Şu yeni gelen genç çocuktan bahsediyorsun ,tabii otur lütfen." Dedi tebessüm eserek.
Koltuğa oturduğumda doktorda bana döndü ve
"Ee ne soracaktın?"
"Hastalığını sormak istiyorum.Ciddi bir sorunu varmı? Lütfen söyleyin."
"Senin bilgin yok sanırsam.Soruna gelirsek ciddi durumu var evet.Şarampolden yuvarlandığı için sol dizinin üstüne düşmüş ve malesef sol dizi sakat kalmış..."
Ne ? Nasıl yani? Bu adam ne diyordu böyle? Gözlerimin dolmasına engel olamadım ve hızla ayağa kalkıp odadan çıktım. Pars'ı bulacaktım.Bulmam lazımdı. Danışmanlığa ilerledim ve ondan anons yapmasını istedim.
"Pars Kaya acilen danışmanlığa lütfen.Pars Kaya acilen danışmanlığa lütfen..."
Anonstan 10 saniye sonra Pars koşarak geliyordu.
Beni görünce
"Sen niye burdasın Dolunay'a birşey mi oldu Nefes? "Diye sordu.Soluk soluğa kalmıştı.
"Pars bana neden söylemedin"
Dedim sorusunu es geçerek.
Bana anlamazca baktı ve
"Neden bahsediyorsun?"
Anlamazlığa mı geliyordu ne?
Bağırarak
"Dolunay'ın ne olduğunu diyorum.Bana neden söylemedin?"
Ayaklarım daha fazla bedenimi taşıyamadı ve yere çömeldim.
Ağlamaya başladım. Birden havalanmamla Pars'ın beni kucağına aldığını anlamıştım.
Beni odama götürdü ve yatağıma yatırdı.
"Neden Pars, neden Dolunay? Neden ben uçurumun kenarında değildim? Neden ben değil de o Pars? Söyle neden?" Diye haykırdım.Pars hiçbir şey söylemiyordu.

"Aslında bu soruyu bende kendime soruyorum biliyor musun Nefes? Yani neden ben sakat kalmadım da Dolunay kaldı? "Dedi sakince.
"Bence sakat kalmak benim hakkımdı" diyede devam etti. Bence benim hakkımdı.Yani Pars'a katılmıyorum.
"Senin ne suçun varki? Ne alaka ?"
"Bu soruyu sorduğun kişiye bakarak kendinde cevaplayabilirsin aslında."
Neyi vardıki.
Onu süzmeye başladım.
Dağınık kahverengi saçları vardı. Ama şuan simsiyahtı tıpkı gözleri gibi.Gözleri de simsiyahtı.Kıvrımlı öpülesi dolgun dudakları vardı.Burnu fazla büyük değildi ama küçük de değildi. Kısacası ona yakışıyordu.Kaşları uzun ve ne ince ne kalındı.Ben onu süzerken oda benim gözlerime kitlenmişti.
Bakışlarım tekrar dudaklarına kaydı.
Onun da benden farkı yoktu aslında yavaşça
"Yanıma uzanır mısın Pars?"
Dedim.
Bu sorumun üstüne bir süre bana baktı.Şaşkınlığı dudaklarının açıklığından belli oluyordu.
Sonra dalmış gibi kafasını salladı ve battaniyeyi çekip oda yatağın içine girdi.
Yatak küçüktü.Tek kişi anca sığabiliyordu.
O yüzden çok yakındık.Ben yavaşça ona baktım ve omzuma kafamı koydum.

Gözlerini üzerimde hissedebiliyordum.Ama umursamayarak
"Pars sana birşey sorucam?"
Cevabı hemen verdi.
"Sadece birşeyse sorabilirsin tabiki. " bu çocuk niye bu kadar gıcık yareppim.
" Sen bana niye kötü davranıyorsun.Mesela Dolunay'ın doğum günü partisinde sanki kötü birşey yapmışım gibi davranmıştın.Söyler misin neden? "
Cevabım uzun süre zarfının ardından geldi.
"Evet haklısın. Senden hoşlandığım pek söylenemez. Suçun olmayabilir buda umrumda değil. "
Neden beni sevmiyordu ki?
Ben ne yapmıştım ona?
"Nedenini sormuştum ?"
Soruma oflayarak
"Hani sadece bir soruydu Nefes.Madem yanına uzanmamı istedin tamam ama uyumuyorsan ben kalkıyorum"
Dedi ve beni bırakarak kalktı.
Elinden tuttum ve
"Tamam söz uyucam gel ama lütfen."
Tam 17 saniye sonra yanıma yattı ve tekrar beni kendine çekti.
"İyi geceler Orangutan" dedim sonunu kısık sesle söyleyerek
"İyi geceler Küçük fare" dedi oda benim gibi sonunu kısık sesle söyleyerek.Ama duymuştum birkere...
¤¤¤
Selam Uyumsuzlar okuyan Uyumlular :D Nasılsınız bakalım? Umarım mutlusunuzdur.Yani bu Pars ve Nefes yakınlaşmasını :-D
Bölümü umarım sevmişsinizdir.Ahh evet evet bende Dolunay'a çok üzüldüm.Ama alın yazısıymış çocuğun.:D
Neyse bölümü beğenenler Voteye tıklasın bakalım kaç kişi beğenmiş? :D :D
Ve evet evet son olarak
Sizi seviyorum ;-) Ve sulu sulu öpüyorum :* :*

Uyumsuzlar (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin