21.Uçurum'da İlan-ı Aşk

378 38 8
                                    

1 hafta sonra

Nefes'in ağzından-
Karşımda duran tamir edilmiş arabamla şaşkındım. Ne çabuk tamir edildi?
Hemen fortmantodan anahtarını alıp beni bekleyen fıstığa doğru koştum. Ahh! Tabi benim neden evde olduğumu merak ediyorsunuz.1 hafta önce Dolunay'ın benim kalbimi kırıp kovmasının ardından odama gidip eşyalarımı almış daha sonrada taksi çevirip evime gelmiştim.

Çizik varmı diye kontrol ettiğimde olmadığını gördüğümde sırıtmama engel olamadım.
"Bakıyorum pek keyiflisin.." dedi kalın bir okadar da güzel olan erkek sesi.
Kim olduğunu az çok tahmin ediyordum tabiki..
Pars..
Arkamı dönmeden
"Selam Pars." Dedim ve arabamın kapısını açıp torpidodan ben alıp camlarını silmeye başlarken.
Yanıma hızla geldiğini farkettim.
Kolumu tutup sıktı ve
"Dolunay orda kendini kaybediyor sen burda keyif yapıyorsun demek ha?"
Hah ! Çokta umrumdaydı Dolunay, demek isterdim ama diyemedim.
"Öyle olması benim suçum değil ayrılmak isteyen o..Hem niye kendini kaybediyorsa? Malum beni sevmiyormuş ya hani..." dedim bu sefer kendime hakim olamayarak.
Bu dediklerimden sonra yüzü hafif yumuşar gibi oldu fakat yine eski haline dönüp
"O.Sana.Aşık.Nefes.Bunu anlamaman için gerizekalı olman gerek, ki zaten gerizekalısın..O o haldeyken bile yanında yoktun.." bu kendini ne sanıyordu ya?
Beyinsiz..
Angut..
Serseri..
Boz ayı..
Öküz..
"Sen bana gerizekalı diyemessin bu bir, sende yanında değildin buda iki!!" diyerek adeta tısladım.
"Hadi ya.Nerdeymişim peki ben?"
Beni sinir etmeye mi çalışıyordu bu?

"Bilmem artık kardeşin o haldeyken senin karı kız peşinde olup olmadığını ?"
Sinirle bana baktı ve
"Kardeşimin yanından sadece bir gün ayrıldım. " dedi.
"Karı kızlarla olan bir gün evett.." dedim bende.
İlk defa gözlerime farklı baktı ve ardından kolumu dahada sıkarak beni zorla arabasının yanına götürdü.
Öküz ilk kendi bindi ama ben yerimden milim kıpırdamayınca inip beni de zorla bindirdi
"Nereye götürüyorsun beni?"
Dediğimde birşey demeden arabasını hızlı bir şekilde kullanmaya başladı.

Bu yolu hatırlıyordum.Dolunay ile yarış yaptığımız yol..
Arabayı ani frenle durdurduğunda az kalsın kaza yapıyorduk.O arabadan inip garajı açtı ve kasalarla birşeyler çıkardı.
Bende arabadan indim ve naptığına baktım.
Kasalarda bira şişeleri vardı.
Ve son olarak garajdan 2 minder aldı ve bana
"İşte buradaydım, gel"
Dedi.Onu takip ederek uçurumun tam kenarına minderin üstüne oturdum.
Şaşkındım.Gerçekten burda mıydı?
Biraların kapağını açacakla açtı ve birini bana uzattı.
Elime alıp dudaklarıma götürdüm.
Ardından oda aldı ve hemen gek dikişte yarısına geldi.
Ben diyorum Öküz bu çocuk.
Kafasına dikerek birasını bitirdi ve kasadan 2.yi aldı.
Ben daha yarısına gelmemiştim.
Bende içtim ve yarısına geldim.
Pars'a baktığımda cebinden sigarasını çıkarıp çakmak ile yakmaya çalışıyordu.Fakat rüzgardan yakamıyordu.
En sonunda yaktığında bir nefes çekti ve bana dönüp
"Dolunay'ın ilk sakat kaldığını öğrendiğim gün geldim buraya...Yani anlayacağın üzere karı kızda getirmedim."
Dedi ve önüne döndü.
Ne diyeceğimi bilmiyordum?
Mahçup olmuştum.
"Şey ben...ben-" özür dileyecektim ki lafımı böldü ve
"Özür felan dileyeceksen boşuna dileme." Dedi ters bir şekilde.
Sigarasını bu arada bitirdi ve yenisini yaktı.
Sonra aklına bişey gelmiş gibi bana döndü ve dumanlı nefesini havaya üfleyerek konuştu.
"İçmek ister misin?"

"Hayır ben kullanmıyorum." Dedim ona bakarak önünü bana döndü ve
"Kullanıp kullanmaman önemli değil. Al eline ve iç sadece.."
Dediği gibi yapıp sigarayı yavaşça elinden aldım ve onun içtiği yerden dudaklarıma deydirdim.
Bir nefes çektim.
Oda o sırada dikkatle beni izliyordu.
Gözlerimi yumdum ve tadını hissetmeye çalıştım.
Yoğun bir tadı vardı.Yavaşça ağzımdaki dumanı serbes bıraktım ve gözlerimi açtım.
Gözlerini kıstı ve elimdeki sigarayı alıp bitirdi,yere atıp üzerine bastı ve söndürdü.
"Sigara sana hiç yakışmıyor Nefescik..." dedi.
"Ama sana çok yakışıyor be pars" dememek için kendimi zor tuttum.
"Öyle mi sana yakışmadığı kadar değildir bence.." dedim gözlerimi kısarak
"Demek öyle haa? " dediğinde kafamı salladım. Ve ardından üzerime atladı.

Koca elleriyle minik bedenimi gıdıklıyordu.
Off aman tanrım !!
Koltuk altımdan ben çok gıdıklanırım ama !!
"Bi saniye.Bi saniye bır!ak" dedim gülmelerimin arasından zorlukla.

Sonunda bıraktı ve bana yaklaşmaya başladı.
Bir an gözgöze geldik.
Ve burnum onun burnuna değiyordu artık !

Son anda dudaklarımız birleşicekken kafamı çevirdim ve saçımı öpmüş oldu.

Pars bozulmuşa benziyordu. Ortamın havasını dağıtmak için
"Şey gitsek iyi olucak." Deyip ayağa kalkmaya çalıştım.

Ama sadece çalıştım tabi hayvan izin vermiyordu ki kalkmama.

"Pars geç oldu eve gitsek iyi olacak.." dedim heyecanla. Bir dakika eve gitsek mi dedim ben?
Salak kafam salak kafam..

Pars sanırım sarhoş olmuştu ve bana büyülülenmişcesine bakıyordu.
O anda bir rüzgar geldi ve saçım yüzümün önüne gelince eliyle yavaşça kulağımın arkasına kıstırdı.
"Pars gidelim artık lütfen geç oldu." Dedim korkuyla.
"Ne o korkuyor musun benden?" Diye sordu tepkisizce ama değişik bir sesle.
"Korkmam için bir sebep varmı Pars ?"
Dediğimde konuyu değiştirmeyi seçerek
"Bu kadar güzel olmamalısın.Beni büyülememelisin.Sana bakmamalıyım.Senden hoşlanmamalıyım.Ama malesef bunların hiçbirini yapamıyorum. "
Bir dakika noluyor ya?
Şaşkın şaşkın ben onun suratına bakarken
"Okadar safsın ki bana annemi hatırlatıyorsun.Senden bu yüzden bile nefret etmeliyim fakat yapamıyorum. Neden Nefes ?" Diye gözlerimin içine bakarak konuştu.
Ne kadarda gözlerime bakarak konuşmuştu değil mi?
"Ben- ben şey bilmiyorum... Pars"
"Hah bilme zaten siktiğimin kıytırık aşkını bilme.." dedi ve üzerimden aniden kalktı.
O üzerimden kalktığında içimde sanki bir boşluk oluşmuştu.
Yavaşça ayağa kalktığımda biraz ileride sigara içtiğini gördüm.
Sorun şu ki bana aşık mıydı?
Bunu nasıl anlayacaktım ki? Bilemezdim..Ben aşkı Dolunayda tattım ve en iyi onda yaşadım.
Pars'ı bilemezdim ki..
Ne olursa olsun onun kalbini kırmıştım.
Yanına gittim.
Beni umursamadı. Bende umursatmak için elimi çenesine koyup kafamı kafa hizasına getirdim ve dudağına öpücük kondurdum..Şaşırmıştı hissediyordum çünkü tepkisiz dudaklarımda bekliyordu.

Geri çekileceğim anda belimden tutup kaldırdı ve oda beni öpmeye başladı.
Karşılık verdim ve tutkulu öpüşmeye başladık.
Dilimle ağzında turlar atarken onca bira ve sigara içmesine rahmen ağzının çok güzel bir tadı vardı.
Sanki..Sanki karemelli dondurma gibiydi..
¤¤¤
Bölüm sonu :D Evett beklenen bölümdü bence bu :)) En heyecanlı bölümlerden birtanesi:-))
Evet kankitoşkolarım sizce;

NefPar ilişkisi nasıl gidiyor?

Bölümü beğendiniz mi? Beğendiyseniz voteye tıklayın lütfen.
Görüşlerinizi de yorumla dile getirebilirsiniz..
Sizi seviyorum ve sulu sulu öpüyorum :* :* :*
Hee birde son olarak şey vardı :D
Sanırım önceki bölümlerde bir Arda vardı ya hani :D Heh işte o Su'yun abisi artık :D yani düşündüm düşündüm buna karar verdim..
Onun için Yusuf Çim'i oynatıyorum.Herneyse ben kaçar uykum geldi :D


Uyumsuzlar (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin