K-5

115 10 0
                                    

      En azından artık ismini öğrendim. Eve girdiğimde babam telaşla karşıladı beni. Ona kısa bir açıklama yaptıktan sonra odama çıktım. Bu adam gerçekten beni şaşırtıyordu. Beş dakika sonra Ayşe Teyzem elinde buz torbasıyla yanıma geldi. Tabi ben bu sırada Baran'ı düşünüyordum. Onun geldiğini yatağıma oturup buzu ayağıma koymasıyla anlamıştım.
-"Yüzündeki o güzel tebessüme bakarsak anlattığından fazlası olmuş Asyam, anlatmak ister misin?" Bir dakika, ben gülümsüyor muydum? Farkında bile değildim. Ayrıca anlattığından fazlası derken?

+"Ayşe sultan ilk arkadaşımı edindim galiba. Yani Baran'la belki resmi olarak arkadaş değiliz ama en azından adını biliyorum." Ayşe Teyzem ufak bir kahkaha attı.
- "Olsun Asyam buda bir başlangıç sayılmaz mı? Acıkmışsındır sen hemen bir şeyler hazırlıyorum." Midemden gelen guruldama sesiyle beraber ikimizde kahkaha attık.Bu sırada babam girdi içeri. Ayşe Teyzem
-"Sen inme aşağıya Asyam ben getiririm." dedi. Onu başımla onayladım ve odadan çıkışını izledim.

    Babam yatağımın karşısındaki koltuğa oturdu, derin bir nefes aldı.
+"Baba bir sorun mu var?" Babamın bu halleri artık beni endişelendiriyordu.
-"Hayır bir sorun yok Asya sadece seninle biraz konuşmak istiyorum." dedi.
+"Evet baba dinliyorum?" O sırada Ayşe Teyzem elinde tepsiyle girdi odaya, tepsiyi bıraktı kucağıma, başka bir isteğimiz olup olmadığını sordu ve çıktı.

    Ayşe teyzemin çıkmasıyla birlikte babam konuşmaya başladı.
-"Bak Asya şimdi lütfen sözümü kesmeden beni dinle çünkü bu konuşmayı yapacak cesareti bir daha kendimde bulamayabilirim." onaylar bir şekilde kafamı salladım.

-"Annende, ablanda, sende benim için çok değerliydiniz. Ablanla sen hala öylesiniz kızım ama annen için aynı şeyi söyleyemem. Anneniz gittikten sonra inan ki bende çok zor günler geçirdim. Size sevgimi yeterince yansıtmadığım için, iyi bir baba olmadığım için, sizinle ilgilenmediğim için inan çok üzgünüm kızım. Annenizin gitmesinin nedenini bende bilmiyorum, onu çok aradım ama olmadı. Onu bulamadım. Özür dilerim kızım bizi bir arada tutamadığım için."

    Ama babam ağlıyordu. Onu ilk defa bu kadar savunmasız görüyordum. O sert, otoriter ifadesinden şu anda eser yoktu. Babam kalktı ve yanıma oturdu. O benim gözündeki yaşları sildi, ben onun. Ben nasıl bunca yıl ablamın dedikleri sayesinde kendimi suçladıysam demek ki babamda aynısını yapmıştı.

    Biraz daha babama yaklaşım ve ellerimi onun beline doladım. Oda bana sarıldı.
+ "Lütfen baba yapma bunu, kendini suçlama. O seçimi yaptı." Babam dolu gözleriyle
-"Evet kızım doğru söylüyorsun. Ben bunca yıl kendimi suçladığı için size yaklaşamadım, korktum Asya, çok korktum sizi de kaybetmekten." Ona yanında olduğumu hissettirmek istedim ve daha sıkı sarıldım. Sözlerine devam etti. 
-"Ama sende izin verirsen bundan sonra böyle olmayacağım, size yakın olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Yeter ki sizde beni yarı yolda bırakmayın. Annenden sonra beni hayata bağlayan tek şey sizsiniz başka kimse yok."

    Annemle babam aşk evliliği yapmışlar, babamın ailesi de annemin ailesi de buna karşı çıkmışlar. Buna rağmen annemle babam evlenmiş fakat ikisini de evlatlıktan reddetmişler. Akrabalarımızın neredeyse hiç birini bu nedenle tanımıyorum.

   Göz yaşlarım arasında başımı babamın göğsünden kaldırarak tam gözlerinin içine baktım
+ "Hayatta bırakmam babam."

    Bunca yıl bütün bu olanları, duygularını , düşüncelerini bizden saklaması, bizimle konuşmaması büyük bir hataydı belki ama hiçbir şey için onu yargılayamazdım. Babamla biraz daha konuştuktan sonra beraber uykuya daldık. Hayatımın en huzurlu uykusuydu.

    Sabah uyandığımda babamı yanımda göremedim. Şirkete gitmiştir diye düşündüm. Yataktan kalkıp banyoya ilerlerken ayağımın acısının geçmiş olduğunu fark ettim. Aşağıya indiğimde babamın bir elinde çaydanlık vardı, diğer elinde birkaç kaseyi dengede tutmaya çalışıyordu. Bu manzarayı görmemle kahkahayı patlatmam bir oldu. Ayşe teyzemin de bende bir farkı yoktu.
#"Oradan güleceğinize yardım etseniz diyorum." Babamın sitemine karşı Ayşe Teyzem le hemen yardım ettik.

Kahkahalarla geçen kahvaltımız kapının çalmasıyla son buldu. Ben bakarım diyerek kapıya koştum. Açtığımda karşımda arkasını dönmüş, gitmekte olan bir Baran beklemiyordum.


KARAMSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin