K-8

79 9 2
                                    


      Sabah uzun zamandan sonra alarmla uyandım. Beni genelde Ayşe Teyzem uyandırırdı, ama bu gün yeni okulumda ilk günümdü ve ilk günden geç kalmak istemiyorum. Hemen kalkıp banyoya ilerledim. Kısa bir duşun ardından giyindim. Okul formam gri şort etek ve sol tarafında arması olan beyaz gömlekten oluşuyordu. Saçlarımı kuruttum ve salık bırakmaya karar verdim, biraz rimel, ince bir eyeliner, bu kadar. Tam odamdan çıkarken geri döndüm, çanta olmadan okula mı gidilir? Lacivert sırt çantamı aldım, içine mavi bir defter bir iki kalem koydum ve hemen aşağı indim.

     Ayşe teyzem, babam, ben kahvaltımızı yaptık. Babam beni arabada beklediğini söyleyerek evden çıktı. Bende kahvaltımı bitirdikten sonra çantamla aynı renk olan spor ayakkabılarımı ve kot ceketimi giydim, okul için iyi bir kombin olduğunu düşündüm. Aynada son görüntüme battıktan sonra babamı daha fazla bekletmemek için hemen kapıya yöneldim. Ayşe teyzem bana bol şanslar dileyerek evden uğurladı. Bu gün gerçekten şansa ihtiyacım var.


      Babam beni okulun kapısına kadar bıraktı. Okula girdiğimde bütün gözler benim üzerimdeydi. Dönemin ortasında okul değiştirirsen böyle olur tabi Asya. Etrafıma bakmadan direk okul binasına ilerledim, girişte benden küçük olduğu her halinden belli olan nöbetçi bir kız vardı, ondan müdürün odasını öğrendim. Bu okul gerçekten çok büyüktü, dört katıydı. Nefes nefese dördüncü kata çıktım. Müdürden sınıfımı öğrendim. Birinci katta dokuzlar, ikide onlar, üçte on birler ve dördüncü katta da son sınıflar vardı.

     Bir kat alta indim ve zilin çoktan çalmış olduğunu anladım. Sınıfımı buldum. Kapıyı çalmadan önce derin bir nefes aldım. Her şey çok güzel olacak Asya. Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Beni sarı saçlı 1.60 boylarında bir kadın karşıladı.
-"Sen yeni öğrencimiz olmasın." Evet anlamında başımı salladım.
-"Boş bulduğun bir yere otur." Bu kadın çok tatlıydı. Sanırım bu iyi bir başlangıçtı. Sınıfa baktım, bir kızın yanı boştu oraya doğru ilerledim. Tam oturuyordum çantasını koydu. Sabır ya , uyuz bende çok meraklıydım. Tekrar sınıfa baktım. Tek boş yerin en arkadaki ikili sıra olduğunu gördüm ve oraya oturdum. Bütün sınıf bir anda bana baktı. Az önceki kız olumsuz anlamda kafasını iki yana salladı. Bu ne demekti şimdi?


-"Biraz kendinden bahsetmek ister misin?" Hocanın sesiyle kendime geldim. Ayşe teyzem yeni arkadaşlar edinmek istiyorsam daha açık konuşmam, kendimi daha iyi ifade etmem gerektiğini söylemişti.
+"Tabi. Adım Asya Deniz." Başka ne diyebilirim ki ne kadar açık konuşabilirim?
-"Memnun oldum Asya. Ben edebiyat öğretmenin Özlem. Nereden ve hangi okuldan geldin?"
+"İzmir Doğa Koleji'nden geldim." Sınıfta bir uğultu oluştu. Özlem hoca onları susturdu.
-"Okulumuza hoş geldin o zaman Asya."
+"Teşekkür ederim. " dedim ve çantamla defterimi çıkartıp başımı öne eydim. Hala üzerimde olan bakışları hissedebiliyordum.

       Saate baktığımda sadece beş dakika geç kalmış olduğumu görmem beni rahatlattı. Bu sırada kapı çaldı. Yok artık. Giren kişi Baran'dı. Özür bile dilemeden geldi yanıma oturdu. Oda beni görmeyi beklemiyordu bunu yüz ifadesinde rahatlıkla anlamıştım.
-"Baran bana söylemek istediğin bir şey var mı Özür dilemek gibi?" Özlem hocanın sinirlenmiş olduğu her halinden belliydi. Onun yerinde olsam bende sinirlenirdim. Baran'a baktım umursamaz bir tavırla
+"Özür dilerim oldu mu?" Özlem hoca sinirle önüne döndü ve derse devam etti ama kimse onu dinlemiyor herkes pür dikkat Baran'la bana bakıyordu.

      Baran'a baktığımda telefonla mesaj yazdığını gördüm. Kendi ismimi görmemle telefonumu çantamda aramaya başladım. Sessize almamıştım, bulur bulmaz sessize aldım. Mesaja baktım.
"Asya beni tanımıyosun. Gerçek anlamda nasıl biri olduğumu bilmiyorsun ve gerekte yok. Dünkü konuşmamız hatırla , okulda benden uzak dur. Bir şey olursa da sadece bana mesaj atacaksın hemen." Gerçekten bu benim tanıdığım Baran değildi,bana göre bu davranışlar saçmaydı. Sinirlerim bozuldu kafamı tamam anlamında salladım ve telefonu çantama koydum. Uzatmaya gerek yoktu dimi?

    Sonunda zil çaldı. Baran hızla sınıftan çıktı tabi arkasından bir kaç çocuk daha. Yanıma iki tane kız geldi. Biri sarışın biri kumraldı. Kumral olan konuşmaya başladı
-"Merhaba Asya ben Feryal buda arkadaşım Defne." Defne de bana selam verdi. İkisine de gülümsedim. Cana yakın kızlara benziyorlardı. Onlar dokuzuncu sınıftan beri bu okuldalarmış. Biz konuşmaya devam ederken yanımıza üç kız geldi. Bir kızın göz hareketiyle Feryal ve Defne yanımdan ayrıldılar. Fizikleri iyiydi ama gerçekten çok makyaj yapmışlardı. Bence bu halleri çok iticiydi. Siyah saçlı olan konuşmaya başladı.
-"Bana bak bu sırada oturmana bir şey demiyorum ama Baran'la konuştuğunu görmeyeyim tatlım tamam?" Ne diyeceğimi bilemedim. Baran'ın sınıfa girmesiyle kızlar yanımdan ayrıldı.

-"Asya o kızlar sana ne dedi?" sinirli gözüküyordu. Okulda onunla konuşmamı istemeyen kendisiydi şimdi gelmiş o benimle konuşuyor.Cevap vermemem onu daha çok sinirlendirdi.
-"Asya söyle yada öğrenmesini bilirim! " Benimde sabrımın bir sınırı var ama?
+"Allah Allah iyi git öğren çünkü tek kelime daha etmeye niyetim yok seninle Baran!"
-"Öylemi?" Kabul biraz ürkmüştüm ama geri adım atmak yok. 
+"Öyle."

       Baran yanımdan ayrıldı ve o kızın yanına gitti. Kızın kolunu öyle sert kavradı ki kız çığlık attı. Buna rağmen kızı zorla sınıftan çıkarttı. Onlar sınıftan çıktıktan iki üç dakika sonra hoca girdi. Dersin ortasına gelmiştik kapı çaldı, o kız gelmişti ama Baran yoktu. Kafamda bir sürü sorular vardı ve bunların cevabı ondaydı. Tenefüs zili çaldı, Feryal ve Defneyle Bahçeye çıktık. Kızlarla bir banka oturduk. O kız ve arkadaşları tam karşımızdaki bankta oturuyordu. Bana çok sinir bozucu bir şekilde bakıyorlardı. Bunu Feryal de fark etmiş olacak ki
-" Adı Tuğçe. Hep üçü birlikte gezerler, kız tam bir pislik ve dokuzuncu sınıftan beri Baran a aşık hemde deli gibi. Onun için dövmediği kız kalmadı resmen ama Baran hiç bir zaman ona yüz vermedi. Şimdi de seni o kızlar gibi görüyor."
+" O yüzden bana öyle dedi." Şimdi bir şeyler yerine oturmaya başlamıştı. Beni düşüncelerimden ayıran Defne oldu. 
-"Asya sana ne dedi?"
+"Baran'ın yanında oturmama bir şey demiyormuş ama onunla konuştuğumu görmeyecekmiş. Daha önce böyle bir şey başıma gelmedi ne diyeceğimi bilemedim o sırada da Baran geldi işte." Defne lafı devraldı.
-" Seni orada yalnız bırakmamamız gerekirdi biz tanışmak için yanına geldiler sandık." Feryal tam bir şey söylüyordu ki Tuğçelerin grupta bir kız geldi yanımıza.
-"Selam tatlım çıkışta sınıfta ol Tuğçe senden özür mü ne dileyecekmiş. " dedi ve gitti. Bunların hepsi ne kadar yapmacık böyle ya. Etrafıma baktım ama Tuğçe yoktu.

   Zilin çalmasıyla sınıfa ilerlerken Defne devam etti.
-"Senin Baran'a öyle bakmadığını anladı bence."
-"Bence de Asya ama sen gene de dikkatli ol istersen yanında kalalım."
+"Teşekkür ederim kızlar ama gerek yok." Sınıfa gelmiştik. Kalan derslere de girmedi Baran. Teneffüslerde sınıfın geri kalanıyla tanıştım. Çıkış zili çaldığında Tuğçe'yi sınıfta beklemeye karar verdim. Okulun neredeyse tamamı dağılmıştı. Bu kızın geleceği yok en iyisi gitmek.


     Giriş kata geldiğimde bir ağlama sesi duydum. Biraz ilerledikten sonra bodrum kata inen merdivenleri fark ettim ve aşa indim. Sesin burada geldiğine neredeyse emindim. Arkamda birinin olduğunu anladım ve arkamı döndüm. Tuğçe ve bir kız vardı.
-"Baran senden özür dilememi istedi.Bunu bir özür kabul et ve okulumuza hoş geldin Asya." İşte bunu beklemiyordum. Hatırladığım son şey başındaki o inanılmaz acı oldu, gerisi karanlık...

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. :)))





KARAMSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin