K-18

38 4 2
                                    

    Babam koşar adımlarla kapıya yaklaştı. Onun da gördüğü manzara karşısında şaşırdığı belliydi.
-"Ne oldu Baran'a?"
+"Ben... Bilmiyorum. Birden bayıldı. Baba bir şey yapmamız lazım."
-"Sakin ol bir kızım. Arabanın anahtarlarını alıp geliyorum hastahaneye götürelim."
Artık ağlamaya başlamıştım. İlaçları bende olduğu için bu duruma gelmişti. Benim yüzümden, ben ve bitmek bilmeyen merakım yüzünden... Ona bir şey olursa kendimi affetmezdim. Bu sırada aklıma tekrar ilaçları geldi, çantamdaydı.
+"BABA! Gelirken çantamı da getir lütfen. İçinde ilaçları var! "
Sonuna doğru sesim kısılmıştı. Ama babama duyurabilmiştim , kafasını olumlu anlamda sallayarak içeri girdi.

    Soluğu hastahanede almıştık tabi ki. Baran'ı sedyeye yatırmış götürüyorlardı. Bu sırada Baran'ın telefonu çalmaya başladı, cebine uzanıp telefonunu aldım. Arayan kişi Eren'di. Açıp açmamak konusunda kararsız kaldım. Zaten bu süre zarfında da arama sonlanmıştı derken yeniden çalmaya başladı. Bu ısrara bir şey olduğunu düşünüp açtım.

  -"Nerelerdesin oğlum arıyorum açmıyorsun? Babam sorup duruyor, daha fazla idare edemem haberin olsun." 

  +" Eren ben Asya "

-" Tamam ufaklık. Şimdi o telefonu Baran'a ver bakalım." Ufaklık mı ? Neyse şu an bunları düşünemem Baran söz konusuyken.

+"Eren  sırası değil Baran'ı veremem çünkü biz hastahanedeyiz. Gelsen iyi olur."

-"Ne, ne hastahanesi ya, ne oldu ona ?" Az önceki neşesinden şu an eser yoktu.

+"Ben bilmiyorum. Zaten yeni geldik. Bayıldı kaldı, ne olduğunu anlayamadım."

-"Adresi mesaj olarak at hemen geliyorum."

+" Tamam."

    Telefonu kapattıktan sonra, bende numarası olmadığı için Baran'ın telefonundan adresi mesaj attım. Kısa süre sonra Eren de gelmişti. Acil servisin önünde bekliyorduk. Neredeyse bir saat olmuştu ama ne doktorlar ne de hemşireler durumu hakkında hiçbir bilgi vermiyorlardı. Sürekli girip çıkmaları beni daha çok tedirgin ediyordu, benim aksime Eren sessiz bir şekilde oturmuş bekliyordu. Sonunda Baran sedyeyle servis kapısında gözüktü. Hemen ayaklandık hepimi. Arkasından gelen doktordan bir açıklama bekliyorduk tabi ki. Doktor da anlamış olacak ki hemen bize yöneldi;

-" Hastamızın yakınları siz misiniz?"

+"Ben ağabeyiyim ?" doktor bize doğru baktı.

-"Siz ?" diye bir soru yöneltince babam aile dostları olduğumuzu söyledi. Doktor tekrar Eren'e yönelerek yalnız konuşmak istediğini söyledi. Babam gitmemiz gerektiği yönünde bir şeyler söylüyordu ama Baran bu haldeyken bir adım bile atmazdım. Doktor ve Eren doktorun odasına doğru ilerlerken bana sadece arkalarından bakmak kalmıştı.

    İçeriden çıkan hemşireye Baran'ın durumunu sormuştum bir problem olmadığını söyledi , hastalığı hakkında da bilgi almak istedim ama bu yetkiye sahip olmadıklarını söyleyerek geçiştirdiler beni. Yanına gitmek ve onu görmek istiyordum, odaya aldıklarını, yarım saat sonra kendisine geleceğini , ancak o zaman kısa bir süre görebileceğimi söylediğinde içim bir nebze olsun rahatlamıştı.

    Bu sırada babamın telaşlı bir şekilde telefonda birisiyle konuştuğu gözümden kaçmamıştı. Telefonu kapattıktan sonra da yanıma gelip gitmemiz gerektiğini söyledi.

KARAMSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin