K-6

108 8 0
                                    

   Multimediada kedimiz Casper :)

+"Baran?" Bu çocuk neden gelmişti ve neden geri gidiyordu? Seslenmemle durdu ve bana döndü.
-"Seni merak etmiştim ama iyisin sanırım gitsem iyi olur." demesiyle arkadan babamın sesini duymam bir oldu.
-"Kızım kim gelmiş? Aaa sen Semih Beyin oğlu Baran değil misin? Geçsene yavrum içeri?"

    Bir dakika ya Semih kim? Babam bu çocuğu daha önceden görmüş müydü? Ben bunları düşünürken babam Baran'ı çoktan bin bir ısrarla içeriye almıştı. Baran kahvaltı yaptığını söylediği için Ayşe Teyzem ona çay ikram etti. Babam onunla hemen koyu bir muhabbete başladı. 
-"Baban, annen nasıl oğlum?"
+"İyiler efendim çok şükür sizi sormalı?" 
-" Sağ ol oğlum bende çok iyiyim. Bu arada ben sizi tanıştırmayı unuttum. Ayşe hanım bizim yardımcımız, küçük kızım Asya. Aranızda bir yaş var sanırım."
+"Memnun oldum Ayşe hanım." Ayşe teyzem memnun bir şekilde başını salladı. Bu çocuk kibar mıydı yoksa öyle olmaya mı çalışıyordu? Yüzünde işkence çeker gibi bir ifade vardı ve bu beni güldürmüştü. Baran da bunu fark etmiş olacak ki sanki biraz bozulmuştu.

    Baran dik dik bana bakarak devam etti.
+"Aslında bende buraya Asya için gelmiştim. Kızınızla dün tanıştım efendim. Ufak bir kaza yaşandı. Köpeğimden kaçarken takıldı ve düştü. Eve kadar yardımcı oldum ama sizin kızınız olduğunu bilmiyordum." Sözleri sinirimi bozdu, ne demek kaçmak ya!
-" Ben senin köpeğinden falan kaçmadım o bir kediyi kovalıyordu ama hedefi ben oldum." Ukala ya istediği buymuş, beni sinirlendirmek. Pis pis sırıtışından bu oldukça iyi anlaşılıyordu.

    Bizim bakışmamız sürerken baban girdi araya.
+"Dün Asya üstün körü bir şeyler anlatmıştı ama durum çok farklıymış teşekkür ederim Baran ona yardımcı olduğun için. Bu arada Asya'yı sizin okula kaydettirdim." Olamaz ya ben bu uyuzla aynı okulda mı okuyacaktım birde? Sinirden ağlamak istiyorum şu an. Evet ben sinirlenince hıçkırarak ağlayan biriyim.

    Dün Baran'ı sevmiştim, iyi arkadaş olabileceğimizi düşünmüştüm, bana kibar davranıştı. Tamam hala kibardı, kaba bir davranışta bulunmamıştı ama bu günkü imaları, pis pis sırıtışları gerçekten sinirimi bozuyor. Çaktırmadan baktım Baran'a tam karşımda oturuyordu zaten bakmam o kadar da zor olmamıştı. Ya bak hala sırıtıyor. Elimde kalacak haberi yok.

    Babam Baran'a nerede oturduğunu falan sordu. Tesadüfün bu kadarı (!) aynı mahallede oturuyormuşuz, onlar iki sokak arkamızdalarmış aman ne sevindim. Muhabbet sırasında Baran'ın babasıyla babamın ortak olduğunu, Önceden de tanıştıklarını, Baran'ın da Şirketle oldukça ilgili olduğunu, sık sık şirkete uğradığını öğrendim. Bütün bunlar daha çok görüşeceğimiz anlamına geliyordu.

     Bunca yıl neden insanlarla çok yakın olmadığımı bir kez daha anladım. İnsanları tanıdıkça yalnızlığı tercih ettim. Artık bir şeyler değişsin istiyorum. Baran gerçekten ukala birimi yoksa inadına mı bana böyle davranıyor merak ediyorum. Eğer gerçekten ukala biriyse, küçük dağları ben yarattım havasındaysa eski Asya'ya yeniden Merhaba demem gerekecek ve ben bunu hiç istemiyorum.

   Babamların konuşması devam ederken ben gene konuyla alakası olmayan düşüncelere dalmıştım ki ayağımda bir şey hissettim. Masanın altına bakmamla Casper'ı gördüm. Casper benim dün uğruna ayağımı incittiğim kedim, dün babamla bu konuyu da konuşmuştum. Gerekli aşıları yapıldığı takdirde sorun olmayacağını söyledi. Aslında sokak kedisinden çok ev kedisine benziyordu. Başında , sırtında ve kuyruğunda biraz siyah tüyler vardı onun haricinde beyazdı, zeytin gibi gözleri vardı. Kedi yerine köpeği tercih ederim ama bu şey gerçekten çok şekerdi.

    Casper'ın benden Baran'a yöneldiğini gördüm hiç bir şey yokmuş gibi çayımı yudumlarken Baran'ın yerinden sıçramasıyla kahkaha atmaya başladım. Ayşe Teyzem'le göz göze geldik. O da nedenini anlamıştı ve gülmemek için kendini zor tutuyordu. Baran'ın bu hareketi babamı da telaşlandırmıştı.
+"Çocuğum n'oldu?"
-" Kediyi beklemiyordum birden ayağıma dolanınca sıçradım. " diyerek ayağa kalktı. O zaman üstüne çay dökülmüş olduğunu fark ettim. Babam onun tişörtlerinden birini vermemi istedi. Çok güzel kabak yine benim başıma patladı.

      Babamın yatak odasına tam girecekken arkamda Baran'ın olduğunu fark etsem de bir şey demedim sonuçta çocuk benim yüzümden yandı. Dolaptan bir tişört alıp arkamı döndüğümde Baran kendi tişörtünü çıkarmıştı, açıkçası vücudunun bu kadar iyi olduğunu düşünmemiştim.
+"Salak mısın ya odadan çıkmamı bekleseydin bari!"
-"E yandım ne yapayım? Seninde işine geldi biraz, iyi kestin beni." ay bide göz kırpıyor ruh hastası , manyak!
+"Ne kesicem seni be?" Tişörtü yüzüne fırlatıp sinirli bir şekilde odadan çıktım. Kapıyı kapattığımda kahkasını duymam beni iyice çileden çıkartmıştı.
+"Beter ol!"

    Yüzünü görmek bile istemiyordum onun. Hemen odama geçtim, üzerimi değiştirip babamın yanına indim. Baran'ın gidip gitmediğini bilmiyordum açıkçası çokta umurumda değildi. Dün gezerken gözüme bir park takıldı, pek çocuk yoktu. Babama oraya gittiğimi söyleyerek evden çıktım.

     Parkta hiç kimse yoktu. Salıncakların biraz büyük ve demirden olduğunu görür görmez o tarafa yöneldim. Birine oturup kulaklığımı taktım ve rastgele bir müzik açtım. Kendimi bildim bileli salıncaklara bayılırım. Böyle bir fırsatı kaçırmak istemedim. Birden arkamdan biri salıncağı sallamaya başladı. Baya da hızlı sallıyordu, bir an panik yaptım. Atlasam mı diye düşündüm ama kesin bir yerimi kırardım. Aklıma bir şey de gelmiyor, arkama da bakmıyorum.O an mantıklı gelen şeyi yaptım. En kötü ne olabilirdi ki ?
+"Ki... Kimsin?"

KARAMSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin