K-23

27 3 0
                                    

   Baran'ın gözünden ;

        Gözleri kapandığında yaptığım tek şey bağırmaktı. Onu defalarca o itten uzak durması için uyarmıştım ama beni dinlemek yerine burnunun dikine giderek o itin götünün dibinden ayrılmadı. O itin ona zarar vereceğini biliyordum ama bunu beklemiyordum. Çağrı bana bıçak çekmişti ama ben o sırada Asya'ya odaklandığım için bunu fark etmedim. Bir insan neden saatler önce yüzüne bütün kinini, nefretini kustuğu bir insanı kendi hayatı pahasına korurdu ki? Asya bunu benim için bir an bile düşünmeden yaptı. Şu an burada yatan o değil kendim olmalıydım.

      Onu bu şekilde görmek canımı çok yakıyordu. Benim elimden hiçbir şey gelmiyordu, ilk defa bu kadar çaresizdim. Bedeni buz gibi olmuştu, kanaması durmak bilmiyordu, güçsüz bir şekilde elimi sıkmak istediğini anladığımda ona güç vermek istercesine sıktım elini. Küçücük eli elimin arasında sanki kaybolup gitmişti.

      Hastahanenin önünde durduğumuzda yarasına dikkat etmeye çalışarak kucağıma aldım. Emre görevlilere sedye getirmelerini söylüyordu, bense gözlerimi bir an olsun ondan ayıramıyordum. Yüzüne düşen yağmur damlalarıyla o kadar masumdu ki. Benim yüzümden şu an burada ve bu haldeydi. Gelen sedyeye yatırdım hemen, ne zaman geldiğimizi bilmediğim hastahanenin bilmem kaçıncı katında ameliyathanenin kapısının önünde Emre'nin beni tutmasıyla  her ne kadar yanından ayrılmak istemesem de, onu o kadar savunmasızken yalnız bırakmak istemesem de  ayrılmak zorunda kaldım. Sessiz koridor duvara attığım yumruklarla inliyordu.

+"Neden lan! Neden ona geldi o bıçak?"

-"Baran! Kendine gel oğlum!"

+"Ne kendine gelmesi! Kız benim yüzümden içeride ölüm kalım savaşı veriyor şu an!"

-"Anlıyorum ama ..."

+"Anlayamazsın Emre! Benim onu korumam lazımdı lan!"

-"Olan oldu! Beklemekten başka çaremiz yok!"

+"Olmalı lan olmak zorunda! Onu da kaybedemem......"

     Sonlara doğru kısılan sesim bana hiç yardımcı olmadı. ilk defa duygularımı gizleyemedim, kendimde o gücü bulamadım, olduğum yere çökmüş ve gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Maalesef Emre doğru söylüyordu, beklemekten başka çarem yoktu. Ne kadar zaman geçti bilmiyordum. Zaman kavramını resmen yitirmiş durumdaydım.  Ameliyathanenin açılan kapısıyla olduğum yerden hızla kalktım.

+"O iyi değil mi?"

-"Şu an durumu hakkında bilgi veremem."

+"Ne demek bilgi veremem lan? Seni bu ameliyathaneye gömerim!"

-"Bey efendi lütfen sakin olun!" Emre olmasa boğazındaki ellerimi hayatta çekmezdim.

+"Sakin falan olamam!"

-"Sizi anlıyorum ama hasta şu an daha önemli değil mi?"

+"Soruyor bide!"

-" Hasta geldiğinde çok kan kaybetmiş aynı şekilde ameliyatta da. Elimizde az olan kaynak da tükenmiş durumda. Şu an acil kan lazım."

+"Kan grubu ne ben verebilirim hemen."

-"Hastanın kan grubu ARh(+)..."

+"Kahretsin benim negatif!" Neden güzelim, neden sana yardımcı olmama izin vermiyorsun? Emre girdi araya.

-"Benim kanım uyuyor."

KARAMSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin