12.Bölüm: "Elem."

233K 9.4K 1.4K
                                    

Bölüme geçmeden ⭐'ımıza basmayı unutmayın!

Satır arası yorumlarımızı yapalım, oralarda buluşalım...

Bu bölümü Süveyda ve Kanlı Sarmaşık arasında mekik dokuyan, uzun zamandır gözüme çarpan tatlı birine ithaf ediyorum.  

12.Bölüm: "Elem."

Attığım her adım geçmişe açılan bir kapı olmuştu. Bu bana eskisi kadar iyi gelmiyor, sonuca götüren nedenler canımı yakıyordu. Çağrı'nın sesinden babamın defalarca kez anlattığı masalı dinlerken sanki o küçük, savunmasız kız çocuğuydum da babamın kolları arasına girmeyi bekliyordum.

Gözlerim zemine kilitli kalırken Çağrı'nın sesi birden boğuklaştı ve babamın sesini duydum. Sadece onun sesi vardı. Masalımızı anlatıyordu. O an kendimi pembelere boğulan odamda, yatağımın içinde buldum. Gözlerim kitabın sayfalarında geziniyor, kollarım babamı sıkıca sarıyordu. Başım göğsündeydi. Kalbinin ritmik bir şekilde kaburgalarına çarpıp kulaklarıma dolması ruhuma huzuru aşılıyordu.

Dudakları saçlarıma küçük buseler konduruyor ve ben yavaş yavaş mayıştığımı hissediyordum. "Keşke," dedim. "Keşke hayatlarımız da masallar gibi mutlu sonla bitse."

Babam kitabın kapağını kapattı.

"Hayat hiçbir zaman mutlu sonla bitmez cennet yağmurum. Her ölümün arkasında bırakılan ve o acıyı sırtlanmak zorunda kalan birileri hep vardır."

Başımı biraz daha göğsüne yasladım. 

"Ben sizin arkanızda kalmak istemiyorum, ben o acıyla yaşayamam ki baba."

Zihnim koca bir bilinmezlik çukurunun içine düştüğünde babama daha sıkı sarıldım. Hiç olmadığım kadar huzurlu ve güvendeydim. Onlar olmadan ama babamın sıcaklığı eşliğinde geçirdiğim en güzel uykuydu bu.

Babam artık masal anlatmıyordu. Gözlerimi açıp gerçeği görmeyi ise yüreğim yetmiyordu. Omzumda ve daha sonra sıkıca sarıldığım bacaklarımın arkasında bir baskı hissettim. Uyku ile uyanıklık arasındaki o ince çizginin arasındaydım. Ama hâlâ babamın kolları arasındaydım. Bedenim havalandığında kalp atışlarını çok daha yakından hissettim. Yanağımı yasladığım göğsü sıcacıktı. Kollarımı boynuna doladım.

"Ben o acıyla yaşayamam ki baba. Lütfen beni geride bırakmayın."

Aklım geçmiş ve şimdiki zaman arasında sıkışıp kalmıştı sanki. Bedenim yumuşak yüzeye bırakıldığında kollarımı boynuna sıkıca doladım. "Gitme babacığım, bırakma beni."

Elleri saçlarımı okşadı. Birkaç saniye öylece kaldıktan sonra yanıma uzandı. Sıcaklığına doğru kıvrılan bedenimi kucakladı. Kolları sıkıca sardı tekrardan beni. Başım göğsündeydi eskisi gibi. Kolları arasında yeniden güvendeydim.

"Çok zormuş baba. Ben o acıyla yaşamak zorundayım ama nefes alamıyorum ki. Kursağım hayal kırıklarıyla dolu, ne yapacağım ben?"

Saçlarımı okşadı. "Güven," dedi. "Seni emanet ettiğim adama güven."

Sıcaklığına daha çok sokuldum. Gücüm tükenmek üzereydi.

"Güveniyorum," dedim. "Ben o adama güveniyorum babacım."

Kulağıma değen sıcak dudaklar hissettiğim en son şeydi. Bütün algılarım kapanmadan önce fısıldadı: "İyi geceler cennet yağmurum."

İyi geceler babacığım, zihnimin en dibinde, kalbimin en derinlerinde... İyi geceler.

KANLI SARMAŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin