7.Bölüm: Tehlikeye Hep Birlikte

18.9K 1.1K 250
                                    

BEĞENİ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ❤️❤️

Bacaklarıma zorla ilerlemesi için komut verirken damarlarım buz tutmuş halde yolcu koltuğuna oturup kemerimi taktım. Beynimde dönüp duran düşünceler, hortum misali dönmeye başlamıştı.

"Tekrar soruyorum hastaneye gitmek ister misin?" sesindeki telaşla boş bakışlarımı üzerine çevirdim. Şu an aklımdan geçenleri, şeytanla dansa kalkmamak için kendimi nasıl zor tuttuğumu anlasa bana aynı gözle bakmazdı.

"Eve gidip dinleneceğim zaten, ki bir problem o yüzden büyük ihtimalle ders çalışırım." Kapımı çalan korkuya kapılmamaya çalışarak geriye yaslandım ve kollarımı göğsümde toparladım. Beynim çarkları dönmeli, marşa kalkmalıydı. Başka bir şey demeden tarif ettiğim yolda doğru ilerledi ve üvey ailemin evine geldiğimizde durarak kapımı açmak için kemerini çıkardı.

Elimle durdurarak, "Getirdiğin için teşekkürler." Dedim.

"Ah hiç problem yok." Kemerini tekrar takarak endişeyle baktı. Eğer bir problem olursa mutlaka ara beni."

Geriye çekilerek, "Tabi ki," diye mırıldandım ve kapıyı kapatarak el sallayıp gitmesini bekledim. Gittiğinde kapıdaki görevlilerin yanına ilerleyerek beni bırakmalarını istediğim adresi söyleyerek park halindeki hazır araca doğru yürüdüm. Nereye gitmem, ne yapmam gerektiğini biliyordum.

........

Barlas ve arkadaşlarının kaldığı evin bahçe kapısını iterek içeri girdim. Bahçe tarafından yoğun ses ve gürültü geliyordu. Kollarımı kendime saklama dürtümü durduramadan arka tarafa doğru ilerledim. İşlerin gittiği boyut hiç iyi değildi.

Köşeyi dönerek durdum. Hepsinde kulaklarında telefon vardı ve konuştukları her kimse bağırarak emir veriyorlardı. Ne olduğuna anlam veremeyerek Giray'a doğru ilerledim. Bu grupta bana bilgi verecek biri varsa o olduğunu düşünüyordum. Bunun sebebi de daha evlerine adım atar atmaz odaları gibi özel bir mevzuyu ben sormadan ortaya döküp, kucağıma kendi bilgilerini bırakmıştı.

Dikkati çekmek için öksürdüm. Bakışlarını bana doğru çevirerek şaşırdı ve soru sorarcasına kaşlarını kaldırıp işaret parmağını havaya kaldırdı. "Bir dakika."

Ellerimi havaya doğru soru sorarcasına kaldırdım. Sakin olduğunu düşündüğüm Giray bile sinirden patlayacak gibiydi.

"Anlatacağım."

Diğerlerine bakacağım sıra yan tarafımdan gelen dile alınmayacak küfürle istem dışı döndüm. Savaş öyle sinirliydi ve koyu renk gözleri karmış, siyah çukurlara dönmüştü.

"Haydi arabalara!" Barlas'ın bağırışıyla sinirlenmeye başladım. Tabiri caizse ortada salak gibi kalmış, kim sesini yükseltse topaç gibi oraya dönüyordum. Giray'a seslenerek benimle konuşmasını sağlamaya çalıştım fakat telefonunu kurcalamayı sürdürürken, "Barlas'ın yanına git." söyledi.

Nefesimi bıkkınlıkla bırakarak Barlas'ın bindiği arabanın yanına koşturdum ve kapısını sertçe açarak koltuğa adeta atladım. Beni görünce kaşlarını çatarak, dik dik baktı. ''Ne işin var burada?''

Sakin olmayı deneyerek, "Konuşmamız lazım."

"Aşağı in birde seninle uğraşamam!" diye gürledi. Bir yandan da kemerini takmakla uğraşıyordu fakat kemerinde olan sorun yüzünden elindeki her neyse fırlattı ve hala çıkmayan bana tek kaşını kaldırdı.

Sabrımın son demlerini de kaybederek, ''Sayende ilk tehditti aldım!'' diye tısladım. Anlamayan bakışlarla bakarken cebimdeki notu kaparak uzattım. Sertçe elimden notu aldıktan sonra gözlerini kağıtta gezdirdi ve bana baktı ''Anlat.''

Parçalanmış Ruhlar (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin