BEĞENİ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ❤️❤️
Saatlerdir kafamı projemden kaldırmadan çalışıyordum fakat daha fazla yapamayacağım kanaatine vardığımda ödevi kenara fırlattım. Beynimin içindeki düşünceler bir pervane misali dönüyor, zihnimin karanlık duvarlarına çarpıp duruyordu. Beynim, kalbimin sesini dinlediği için aptallığına yanıyordu. Olayların bu kadar tehlikeli olacağı aklının ucundan dahi gelmemişti ve işin kötü tarafıysa ne yapacağını bilmiyordu.
Bir hafta belirsizliğin içinde çırpınıp durmuştum. Dinlediğim müziğin sesini daha da artırıp ayağa kalktım. Odanın kapısını kilitleyip yavaşça merdivenlerden indim. Şu an bana iyi gelecek temiz bir havaydı.
Bahçeye açılan arka kapıdan çıkarak çıplak ayaklarımla birlikte kendimi yeşilliklerin üzerine bıraktım. Boğuluyordum! Bedenimin içinde büyük, sonu gelmez bir parazit dolanıyordu ve tek yaptığı iyiye dair ne varsa içip tüketmekti. Ellerimle yüzümü sıvazlayarak tuttuğum nefesimi bıraktım. Rol yapmaktan, nefes almaktan bıkmıştım. Neden şansıma şurada hemencecik ölmüyordum ki!
Omzuma değen parmaklarla yerimde sıçradım. Kalbim göğüs kafesimde delirmeye, nabzım kulaklarımda davullar çalmaya başlamıştı. Kulaklığımı hemencecik çıkarak ayağa fırladım. Egemen'in özel bir gücü olmalıydı zira ne zaman etrafımda kara bulutları görse, parmak ucunda yükselip hepsini def etmek için hazır gibiydi.
''Demek küçük bir cadı depresyona girmiş.'' kocaman gülümseyerek omuzlarımdan tuttu ve ufak bir sarılma bahşetti. Geri çekilerek halime baktı ve bilmiş bilmiş sırttı.
''Çıplak ayaklarla çimler de dolaşmak iyiymiş!'' diyerek ayakkabılarını çıkartarak boynuma atladı Merve. Kollarını ahtapot misali sardığı boynumdan çekiştirerek çimlerin üzerine oturdum. Diğerleri de Merve'yi taklit ederek ayakkabılarını çıkarıp yanımıza oturdular.
''Bizsiz neler yaptın bakalım?'' dedi Güneş kırgın bir sesle.
Elimi kalbime götürerek dramatik dramatik konuştum. ''Berbat ve bir o kadar ıstıraplı zamanlar geçirdim.''
Rolüme durun kıvırarak bağırdı. '' Hadi be oradan yalancı!''
Kahkaha atarak konuştum. ''Hiçte bile!''
''Ders çalışman gerekirdi. Vizeler yaklaşıyor.'' dedi Berk sessizce ve kafasını sevgilisinin omzuna yasladı. Cuma günü sınavlar başlıyordu ve notumuzun yaklaşık yüzde kırkını oluşturuyordu. Üvey aileme hayata karışabildiğimi, başarabildiğimi göstermem gerekiyordu.
Bağdaş kurarak dudaklarımı ısırdım. ''Diğer dersleri hallettim ama bir türlü matematiği yapamıyorum.'' kelimelerime can vererek, onları kanatlandırıp arkadaşlarıma konmasına izin vermek canımı yakıyordu. Uluşamadıklarıma, görmediklerime uzanacak ipimin olmaması ne kadar kötüydü kimse bilemez, tahmin edemezdi. Hele utancım, içimi yarıp açsam kanımla aynı renkte akıp gidecekti.
''Neden seni Ares çalıştırmıyor? Matematiği harikadır.'' diye öneride bulundu Meliha. Ares onaylayarak yardım teklifinde bulundu. ''İstersen yarın seni çalıştırabilirim? ''
Hevesle ellerimi dizlerime vurdum. ''Çok iyi olur!''
Pantolonunu düzelterek öne doğru eğildi ve gözlerimin içine bakarak gülümsedi.'' O zaman yarın gelir, seni çalıştırırım.''
Yüzümü buruşturarak başımı iki yana salladım. '' Yarın evde hayır kurumu için toplantı olacak.'' Dudaklarını seğirterek benim gibi evinin uygun olmadığını belli etti. ''Bizim evde de tadilat var. ''
Beynimin çarklarını döndürerek, çözüm bulmaya çalıştım. Aklıma gelen fikirle gülümsedim ve kollarımı geriye uzatarak, arka yaslandım ve konuştum. '' Geçen gittiğimiz kafeye ne dersin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parçalanmış Ruhlar (+18)
Genç KurguKurtarmaması gereken kişiyi kurtaran, karışmaması gereken bir olaya karışan geçmişi kötü bir kız... Düşmanları, peşinde katili olan tehlikeli bir oğlan... Kader onları bağladı, birleştirdi, hayatlarını düğümledi. Şimdiyse kurtulmak, hayatta kalmak i...