4.Bölüm: Cehenneme Giriş

21.7K 1.3K 265
                                    

BEĞENİ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ❤️❤️

Aniden yatağımdan fırlayarak ellerimle yüzümü kapatıp çığlıklarımı yuttum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aniden yatağımdan fırlayarak ellerimle yüzümü kapatıp çığlıklarımı yuttum. Kabuslarım geldiğimden beri yakamı bırakmıyor, adeta göğüs kafesime yapışarak akciğerlerimi sıkıştırıyor, nefes almamı engelliyordu. Zihnimin içinde dolanan acı hatıralar boğazımda safra niyetine doluyordu.

Bozulan çarşafın üstünden ellerimi yumruk yaparak kasılan dizlerime yaslandım. Zihnimde yer edinmiş hatıraları söküp atmak, zamanın güçsüzlüğüne kapılmış kurbanlığımı etimden kesip atmak istiyordum fakat bu imkansızdı. Şimdim, eline bir bıçak alıp geçmişe dönemez, intikamımı alamazdı.

Başımı yastığıma koyarak tavanı bakarak gözlerimi kapattım ve kabusun zihnime sızmasına izin verdim.

Karanlık.

Tam anlamıyla zifiri karanlık.

Sırtıma yediğim darbeyle öne doğru bir düşüş yaşadım. Sırtım kemer izleriyle doluydu ve acısı o kadar belliydi ki gözümden bir damla yaş düşmesine engel olamadım. Dudaklarımı ısırarak bağırmamak için direndim. Bütün bedenim alevler içerisindeydi. Kollarıma tırnaklarımı geçirerek gözlerimi sıkı sıkı yumdum. Karanlıktan fazlasıyla korkuyordum. O kadar korkuyordum ki fiziksel acının zihnimden ki bu korkudan daha iyi gelebileceğini düşünecek kadar deliydim. Yaşananlar öyle iğrençti ki acısını kaldıramıyordum.

Kulaklarımı dolduran keskin topuklu sesiyle geleni anında tanıdım. Yüzünde her zamanki iğrenç gülümsemesi, gözlerinde ise herhangi bir duygudan eser yoktu. Üzerime doğru gelerek ellerini saçlarımdan geçirdiği gibi vücudumu odanın öbür tarafına fırlattı. Yerde yuvarlanarak sırtımı duvara çarptım. Yediğim darbeden dolayı göğüs kafesimde bir acı belirdi. Ayakkabısının önünü sertçe göğsüme geçirdi ve acı dolu çığlığım durmasına engel olmadı. Ellerime batan taşları umursamayarak kaçmaya çalıştım fakat bu dört duvar yerde imkansızdı. Yediğim tekmenin haddi hesabı yoktu ve nefesim kesilmeye başlamıştı. Akciğerim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum bu hafta yediğim üçüncü dayaktı. Bütün vücudum morluklarla kaplıydı.

Artık dayanacak mecalim kalmamıştı. Küçük kollarımı kendime dolayarak gelen tekmelerden kaçmaya çalıştım ama nafileydi. Beni buradan kimse kurtaramayacaktı. Diğer dayaklardan kurtaran olmadığı gibi.

Acı gerçekti.

Görüntüye daha fazla dayanamayarak yattığım yerden fırladım. Bedenim ter içinde ve yapış yapıştı. Kulaklarım çınlıyor, kurumuş dudaklarımdan sanrı içinde kelimler dökülüyordu.

''Bu sadece bir rüya. Kabus.''

Zorunlulukla kendimi kandırdım ve teselli ettim. Bu yalnızlığın getirdiği bir ihtiyaç, güçlü olmak zorunda olduğumun kanıtıydı. Soğuk yüzünden ürpererek banyonun yolunu tuttum. Duş başlığını açarak suyun vücudumu ele geçirmesine izin verdim. Temizlenme ihtiyacı zihnimin içindeydi fakat yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Zaten kimsenin eline bir bez alıp temizlemeye kalktığı ya da yara bandı uzattığı yoktu.

Parçalanmış Ruhlar (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin