Yarabandı

20.2K 681 51
                                    

Dedikleri beynine bir bıçak gibi saplandı.
Haklıydı.Gerçekten çok öfkeli bir yapım vardı.Ama bunların birisi tarafından yüzüme vurulması beni etikledi.

Bir cevap vermeden yerime oturdum.Ve onun kahvaltı hazırlayışını izledim.

İDİL
Allah'ım zorunluluğum olmasa bir dakika kalmam bu iğrenç adamın yanında.
Gözümde biriken yaşların akmaması için kendimi zorladım.

Arabaya binene kadar tek kelime etmedim ama karnım çok acıkmıştı.Arabaya binince
Cüneyt Bey'e istemeye istemeye

"Benim şirketin orda fırına uğramam lazım acaba şirkete gitmeden oraya uğrayabilir miyiz?"

"Neden?"

"Kahvaltı için bir şeyler almam lazımda." Dedim.

Gülümsedi ve "Tabii" dedi.

Fırının önüne gelince tam arabadan inerken
"Sen dur,Kaan sen 2 simit al gel." Dedi

Kaan gidince arbada yalnız kaldık .

"Beraber kahvaltı yapmak ister misin?" Dedi gülümseyerek.Sanırım bana kendini affettirmeye çalışıyor .

"Ama siz kahvaltı ettiniz."

"Bir simitten bir şey olmaz." Dedi

"Ay ama ben bir simitle doymam ki.." diyiverdim.
Çok acıktım napiyim.

Tatlı bir şekilde gülümsedi ve içeri giren Kaan'ı 1 poğaça,2 salatalık ve 1 domates almak için tekrar gönderdi.

"Bu aldırdıklarımla doyar mısın?" Dedi yine gülümseyerek.

Bende içtenlikle gülümsedim ve başımı salladım.
~~~
Şirkete girdiğimizde elimde manav ve fırın poşeti ile lobiye ilerledik.

Cüneyt Bey lobideki görevliye mutfağın yerini sordu.Şirketin mutfağına ilerlerken ona

"Gerçekten mutfağın yerini bilmiyor musunuz?" Diye sordum

"Hayır.Sen biliyor musun ki?"

"E yani,tabiki biliyorum. " dedim.

Mutfakta Hacer abla vardı.

"Günaydın Hacer Abla. " dedim gülümseyerek.Cüneyt Bey'in yüzünde şaşkın ama mutlu bir ifade vardı.

"Günaydın güzel kızım." Diye karşılık verdi.

Cüneyt Bey ona çıkmasını söyleyince ne olduğunu anlamadım.Ta ki domates salatalığı yıkayana kadar .

"Demek kendi kahvaltımızı kendimiz hazırlayacağız :) "

"Evet küçük hanım.Bıçak nerde ki acaba ya?"

"Onları ben hallederim,siz tabak çıkarın. "

"E onlar nerde?" Gözümle tabakların olduğu yeri işaret ettim ve domates-salatalığı kesmeye başladım.

"Ne içersin?" Diyen Cüneyt Bey'in sesiyle ona döndüm tam 'Çay' diyecektim ki parmağıma saplanan bıçağın acısıyla önüme döndüm.

"Ne oldu?" Diye yanıma geldi Cüneyt Bey

"Önemli bir şey değil sadece bıçak kesiği işte." Dedim,alışıktım bıçağın elimi doğramasına ama Cüneyt Bey bunu çok abarttı.

"Ya ne demek sadece bıçak kesiği?" Dedi ve hemen dolaptan yara bandı ve kuru mendil çıkardı.Kanayan parmağımı eki elinin arasına aldı ve ilk önce suya tutup sonra sildi.Ardından yara bandıyla sardı. O tüm bunları yaparken ben onun kahverengi gözlerini,koyu kumral saçlarını ve benim için endişelenen yüzünü izliyordum.

CÜNEYT
İdil'in ince,uzun parmağı iki elimin arasında kaybolurken dikkatim sadece onun canın acımamasındaydı. Pansuman işlemim bitince ona baktım.O bana çoktan bakıyormuş gibiydi. Yaklaşık on saniye bakıştıktan sonra boğazını temizledi ve ellerimde duran elini çekti.İşini yapmaya devam etti.Utanmıştı ve çok tatlıydı.

Kahvaltımız resmen hazırdı.Hacere tepsiyi benim odama getirmesi geretiğini söyledim. İdil ile benim odama çıktık ve neşeli bir şekilde kahvaltımızı ettik.

"Keyifli bir kahvaltıydı İdil Başar,Teşekkürler. " dedim espiriyle.

"Asıl ben Teşekkür ederim Cüneyt Biroğlu." Dedi o da espiriyle ikimizde gülüştük.Ve o odasına geçti.

Onun ardından yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu.İdil ike vakit geçirmek şu ana kadar hayatıma girem diğer tüm kadınlardan daha keyifli olmuştu.

Bilgisayarımı açtım ve babamdan gelen maile baktım.Bana yüklü bir iş vermişti ve yarına kadar istiyordu.İyi de ben bu işi tek başıma halledemem ki.

İDİL
Cüneyt Bey bu sabah bana çok keyifli zamanlar yaşatmıştı.O öküzün içinde böyle incelikler olduğunu bilmiyordum.

Kalemimle oynarken salak salak olanları düşünüp sırıtıyordum.Sonra kendime gelip bu halimi sorgulamaya başladım.Cüneyt Bey beni odasına çağırınca hemen gittim.

"Buyrun?"

"Sana bir şey teklif edeceğim.Tabii ki kabul etmekten başka bir seçeneğin yok ama yine de soracağım. " dedikleri sonrası kalp atışlarım hızlandı .Ne diyecek ki bu?

"Akşam bana gelir misin?"

Patron'um Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin