Merhabalar, şu sıralar kendimi yazma konusunda daha başarısız buluyorum :( .Neyse bu yeni bölüm erken gelsin istedim 😊 Sizin yorumlarınız oylarınız mesajlarınız falan beni mutlu ediyor, yazdıklarımı beğenmenize çok seviniyorummm🙆. Bu arada okunma sayısı 20k,yorum oy sayısı da 1k'yi geçmiş. Yaa sizi seviyorum♡. Hadi hepinize iyi okumalarrr. Hepinizden iyi kötü ne olursa yorum bekliyorum 💜 Dikkate almaya ve cevap vermeye çalışacağım.
Sabah kalktığımda banyoya gidip hazırlandım.
Ne kadar mutsuz olsamda annemle kardeşim için,bunu yapmak zorundayım.Onlara bakabilecek durumda olan bir tek ben vardım.
Otobüse kıl payı yetiştim. Varacağım yere geldiğimde tam anlamak için kartı çıkarttım. Detaylı adresi anladığımda geri koydum .
||||||||||
Oha şirkete bak beee.Bizimkinden bile daha büyük.Baya havalı hem de.
Asansöre binip katları çıktım. Aklımda hala o var.Bu sefer de asansörde yaşanılan anılarımız geliyor aklıma.Sonra da olanlar. Düşündükçe içim ürperiyordu.Ve duygusallığın en zayıf taraflarından biri olan gözlerim doluyordu. Asansör durmadan yüzümü sildim. Ardından geleceğim yere vardığımda indim.
Kocaman lobide oturan bir kadının yanına gittim.
"Merhaba,ben Samet Bey ile görüşmeye gelmiştim."
"İş görüşmesi mi?" D
E yani bilmem. İş görüşmesi heralde.Yani öyledir.
"Evet" dedim
"Yarın gelmeniz gerekiyordu"
Kadının yüzünden samimiyetsizlik akıyor! Cidden.
"İyi de Samet Bey bana bugün gelmemi söyledi. " dedim biraz sinirle.
"Anlıyorum ama gitmelisiniz." Dedi kadın. Sanki yalan söylüyorum da inanmıyormuş gibi. Ardından bilgisayarın ekranına döndü. Bu kadını hiç sevmedim.
Dünkü kız,Zeynebin sesi geldi.
"Feride Hanım,kendisi Samet Bey'in misafiri "
Kadına bakış atıp Zeynep'i takip etiim.Minnak bir zafer kazanmış gibi hissettim kendimi
"Teşekkür ederim."
Gülümseyerek "Samet bey bizi odasında bekliyor" dedi.Saklamaya çalıştığı duyguları varmış gibi sesini gitgide alçaltmıştı
Biraz yürüdükten sonra odaya girdik.
"Hoşgeldin " dedi Samet gülümseyerek.
Zorla gülümsedim bende,ayıp olmasın dimi?
"Otur lütfen"
"Uzatmayacağım.Seni aramızda görmekten mutluluk duyarız. Cüneyt'de senin iyi bir çalışan olduğunu söyledi. Bu iyi bir şey" dedi bir anlam çıkarmalıymışım gibi.
"Ona söylediniz mi?" Diye sordum şaşkınca "Yani burda başlayacağımı?"
"Evet,çok sevindi."
Zorla gülümsedim. Demek çok sevindi. Ne hissetmeliyim? Bilmiyorum. Üzülme işini sonraya bırakıp karşımdaki adama odaklanmaya çalışıyorum.
"Benim asistanım olarak çalışabilirsin." Dedi.Bu sefer pek mutlu değil. Sanki zorla teklif ediyordu bunu. Kaçamak bir bakışla Zeynep'e baktığını gördüm.
İyi ama neden? Zaten bir asistanı var onun ve Zeynebi çıkarıp beni niye işe alsın? Ne özelliğim var benim?Ya da Zeynep'in ne eksiği var?
Zeynebe baktım. Çok duygusal bir kız, yanakları kızarmıştı ve konuşmaya başlasa ağlayacağına dair bir his olmuştu içimde.
"Teşekkürler ama asistanlık düşünmüyorum" diye yalan söyledim.
Rahatlamış göründü. İkiside.
"O zaman farklı bir iş denemeye ne dersin?"
"Ne gibi?"
"Mesela konsept danışmanımız olabilirsin."
"Hiç deneyimim yok"
"Hayal gücü güçlü birine görünüyorsun,eminim yapabilrsin."
Söylediği beni mutlu etti. Gülümsedim ve başımla onayladım.
"O zaman" , "Aramıza hoşgeldin."
Gülümseyip devam etmesini bekledim
"Çalışma şartları bazen esneyebilir ya da sıkılaşabilir ama genelde Cüneyt'le çalıştığın şekille aynı olacak."
İsmini duyunca çenemi sıktım, belli olmasın diye gülümser gibi yaptım.
//////////////////////////////
"Burası da senin odan" dedi Zeynep. Bana tüm şirketi gezdirdi.
Masama oturdum.
"Çok güzelmiş"
"Evet,sanırım Samet Bey seni sevdi" dedi.
"Bu iyi bir şey mi?"
"Bu,çok iyi bir şey."
Ona karşı bir şey hissediyor gibi. Ama hissetmemeli. Benim yaşadıklarımı başka kadın yaşamamalı.
Neler olduğunu merak etsemde ilk günden dedikoducu çalışan damgası yemek istemem. Zaten anlatmak isterse kendisi gelir.
"Saol Zeynep"
Zeynep odadan çıkınca biraz daha odayı inceleyip bende eve gittim.
\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\
Televizyonun karşısında otururken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda bir çocukla karşılaştım.
Tamam en başta Cüneytdir diye kalbim 300 atmadı değil.
"Abla bu kutu seninmiş." dedi çocuk. Elindeki minik, çok tatlış olan kutuya baktım.
"Saol canım" diye cevap verdim şaşkınca. Kutuyu elinden aldım.
Kapıyı kapatıp odaya geçtim. Kutuyu yavaşça açtım. Ne olur ne olmaz yani belki bomba falandır.
Küçük bir kağıda yazımış bir not buldum.
Bismillahirrahmanirrahim
Kağıdı elime aldığımda bir özür notu olduğunu gördüm.
"Özür dilerim.Lütfen aşağı gel."
Cüneyt göndermiş bunu.Allah'ım galiba kalbim yerinden çıkıcak, midem kendini sindiricek ve beynim duracak sanırım. Öyle bir heyecan.Sinirle ve kırgınlıkla karışık bir heyecan.
Hemen aşağı baktım . Arkası dönük bir erkek silüeti görüyorum. Kendime bile itiraf etmek istemsemde benim için çabalamasını çok çok istiyordum. Çünkü bunu gösteren hiç bir şey yapmamıştı.Hemde hiç ve kalbimi daha da çok kırmıştı Ve işte şimdi evimin önünde.Gidemem. Onun yanına gidemem. Gitmemeliyim. Olanları unutma. Sana ne yaptığını unutma.
Bunları düşünürken çoktan merdivenleri aşıp aşağı inmiştim bile. OF.
Cüneytin arkasında durdum. Ardından geldiğimi belli edecek şekilde boğazımı temizledim. Beden bana döndü.
Sakin ol, sakin ol,sakin ol,mantıklı düşün,sen mantıklı bir insansın. Sen neler gördün heheyt yavrum benim be bunu mu eline gözüne bulaştıracaksin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron'um
General FictionSert ve duygusuz biri gibi görünen, çapkın bir adamı asistan bir kızın değiştireceği kimin aklına gelebilirdi? Cüneyt,babasının zoruyla işe başladığı şirkette hayatının aşkı olan İdil'i buldu. Duygusal,kırılgan ve dünyalar güzeli bu kız Cüneyt'in ak...