Yüzleşme

15.8K 541 16
                                    

CÜNEYT
İdil bayılmıştı.Onu kucakladığım gibi kendi odama götürdüm ve yatırdım.

Bende salona gidip uyumaya çalıştım ama yapmadım .Gece olanlar yüzünden kendimi çok kötü hissediyorum.

İdil'i öpmüştüm ama o bunu istememişti.
Tamam istemişti ama sarhoşluktan.Nasıl yapabildim bunu?Ya olanları hatırlarsa sabahleyin.Ne olacak?Onu bir daha göremeyecek miyim? OF.

Bu düşüncelerle gecenin üçüne kadar uğraşınca uyuya kaldım.

***
Gözlerimi yavaş yavaş araladım.İdil'den erken uyanmış olmayı umarak odamdan içeri baktım.Kapı sesiyle o da uyanmıştı.

Yavaşça gözlerini açtı ve olduğu yeri inceledikten sonra biraz durdu.Bir kaç dakika başı önde düşündü.Sonra kocaman gözlerini açtı.Hemen ayakkabılarını giyip benim bulunduğum kapıya doğru ilerledi.

Beni görünce biraz baktı, sonra başı öne eğik bir şekilde hiçbir şey söylemeden geçti yanımdan.

Hatırlıyor işte dün gece olanları.Off.

"İdil "diye seslendim arkasından .Cevap vermeden ilerlemeye devam etti.

"İdil biraz bekle"

Yine bakmayınca kolundan tutup kendime çevirdim.Gözleri yaş içindeydi.Kolunu elimden kurtarmaya çalıştı ama ben onu daha çok kendime çektim.

"Bırakın lütfen"

"Sakin ol,İdil,sakin ol"

"Ya çok utanıyorum. Bırakın gideyim işte.Verin çıkışımı,uzamasın bu iş." Dedi ağlamaklı bir sesle.

Belinden tutup sarıldım ona.O ilk başta karşı koydu ama sonra o da ağlayarak sarılmaya başladı.

"Utanma" dedim. Bir süre sarıldıktan sonra o kollarımın arasından sıyrıldı.Yüzüme bakmadan "Hoşçakalın" dedi.

"Dur,konuşalım." "İdil,lütfen "

Arkasını döndü,salonu işaret edince yavaşça içeri girdi ve koltuğa oturdu.Başı öne eğik bir şekilde konuşmamı bekledi.

"Gece için üzgünüm,seni o içkiyi içmeyeben zorladım.Sonra sen sarhoş oldun.Evine geldiğimizde uyuyordun,mecburen seni buraya getirdim. " "Sonra....Sen düşme diye seni tutunca...İkimizde sarhoştuk.Yani ben olanları şöyle böyle hatırlıyorum. Zaten ne olduğunu anladığım an son verdim.
Üzgünüm."

"Bende çok özür dilerim.Gerçekten böyle olmamalıydı.Bugün şirkete gelir istifamı veririm."

"Hayır hayır.Böyle bir şey olmayacak.Bak ikimizde sarhoştuk ne olduğunu anlamadık.Bunda bir suçumuz yok.Olanları unutuyoruz ve normal halimize geri dönüyoruz. " dedim zorla gülerek

"Gerçekten mi?Böyle şeylerin üstüne bu işte kalmamam gerek ama buna ihtiyacım var. Çok teşekkürler" dedi sevinçle.

"Hadi bakalım kahvaltıyı hazırla asistanım "

"Hemen" dedi.

Ben duş alıp üstümü değiştirirken o da kahvaltıyı hazırlamıştı bile .

Gülümseyip masaya oturdum.Eli de lezzetliymiş benim canımın.

"Şey Cüneyt Bey, ben hemen şimdi eve gitsem siz kahvaltınızı yapana kadar hazırlansam üstümü falan değişsem?"

"Koridorun sonundaki odaya git.Ordan istediğini giyebilirsin. "

"Nasıl yani?"

"Kardeşimin odası orası.Pek uğramaz buraya ama hazır bulunur.Madem zor durumdasın, git istediğini giy."

"Olur mu ki öyle? "

"Olur olur hadi git. Bekliyorum seni"

Kafa salladı ve gitti.

İDİL
Ne kadar iyi bir adam ya .Onca şeyden sonra bana kardeşinin odasını açıyor.

Oha
Odanın güzelliğine bak.Bir dolapta elbiseler bir dolapta ayakkabılar öbüründe çantalar. Her kızın hayali temsili gibi bir şey yani

Elimi elbiselerin arasında gezdirdim.Renk renk desen desen harika elbiseler.

Mavi orta-kısa boy şirin bir elbisenin altına beyaz bir ayakkabı giydim. Beyaz da bşr çanta alıp saçımı topladım ve makyajımı tazeleyip dışarı çıktım.

"Vaay bedenleriniz de aynıymış."

"Evet tam uydu " dedim üstümdekilere bakarak .

Hadi toparla da çıkalım."

"Tamam" dedim ve masayı toparlamaya başladım.

***
Arabaya yaklaşınca Kaan'a "Günaydın :)" dedim.O da aynı şekilde cevap verdi.Ama keyifsiz gibiydi.

"Yine mi erken geldin?"

Patron'um Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin