Necla Meselesi

25.9K 873 179
                                    

Oooh be.Keyfime diyecek yok şu an.Ilık duşumu almışım,televizyonun hakimiyeti tamamen bende,en sevdiğim dizi ekranda,yanımda buz gibi içeceğim diğer yanımda abur cuburlarım.

Dizim bitmeye yaklaşırken gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu..

CÜNEYT
İdil'i bir türlü aklımdan çıkaramıyorum.Bana laf sokup duran,sessiz ve reddeden tavırlar sergileyen bir asistan.
Şu ana kadar hiç bir asistanım bana böyle uzak davranmanıştı.Hatta çoğu genelde yatağımda olurdu.

Yanımda uykuya dalmış esmere baktım.
Çarpıkça gülümsedim ve yataktan çıktım ve mutfağa inip su aldım.Artık benimde uyumam lazımdı.

Sabah olduğunda mutfaktan gelen tıkırtılarla ben ve Necla (yanımdaki kız) uyanmıştık.Ben ne olduğuna bakmak için mutfağa geçtiğimde bana kahvaltı hazırlayan İdi'i gördüm. Tabii ya o gelmişti.
Benden tarafa döndüğünde elindeki çatal ve bıçağı yere düşürdü ve hızlıca iki eliyle gözlerini kapattı.Bu haline şaşırıp üstüme baktım.Bacaklarımda kısa bir şort vardı.
Üstümde de hiç bir şey yoktu.

Idil gözlerini kapatmak yerine arkasını dönmeyi tercih etti.Ve eğilerek aynı zamanda eteğinin açlımaması için eliyle tutarak çatak ve bıçağı aldı.Onun bu haline güldüm.

"Pardon,geldiğimi haber verirdim ama sizi göremeyince..."

"Tamam sorun değil,önüne dönebilirsin." Dedim

"Ama siz çıplaksınız.." bunları fısıltıyla söylemişti.

"Şortum var ya" dedim muzipçe

Hızlıca arkasını dönerken "Vay bee gerçekten çok edepliy-" diyordu. Sinirliydi ve gözlerini kapatmayı unutmuştu.Yavaşça onun baktığı yöne baktım ve gömleğimle aşağı inen Necla'yı gördüm.

"Niye bu halde olduğunuz anlaşıldı." Dedi imalı bir şekilde İdil.

Onun bu iması benim hem üzmüş hem sinirlendirmişti ama bir şey diyemeden Necla

"Bu kim Cüneyt?" Diye sordu.

"Bu benim asistanım İdil."dedim İdil'e bakarak.Gözlerini devirerek karşılık verdi bana.

"Necla,hadi sen üstünü giyin.Gitme vakti."

"Neeee?Bu tek gecelik bir şey miydi Cüneyt?" Allah'ım bu nasıl bir cırlamadır?

"Sevgili olduğumuzu mu sandın?"

Necla sinirle soludu ve yukarı çıktı.Çıkarken küfür savurmayı da eksik etmedi.Tekrar İdil'e döndüğümde şaşkınca bu olanları izliyordu.Neden bu kadar şaşırdı ki.Ben bunları her hafta yaşıyorum.Sonra o da bana sinirlenmiş gibi yeni çatal bıçak çıkarttı ve masaya koydu.Ben de dikkatle onu izliyordum.

"Kahvaltınızı yapana kadar ben arabada bekliyorum." Dedi ve hızlıca kapıya yöneldi.
"Masayı ben mi toplayacağım?" Dedim.Sinirlenmeye başlıyordum.

"Hizmetçiniz yok mu?" Dedi sinirle

"YOK" dedim aynı sertlikte.

Derin bir nefes aldı,gözlerini yumdu ve tekli koltuğa oturup sinirle beni beklemeye başladı.

Masaya oturdum ve tam kahvaltımı edecekken İdil'in sesini duydum.

"İş yerine çıplak gelmeyi düşünüyorsunuz heralde. " dedi yine imayla.

"Kahvaltıdan sonra değişeceğim üstümü İdil Hanım. Uygun mudur size?' Dedim.
Sanki o benim patronum anasını satayım.

"Üzgünüm. " dedi mahçupça.Sonra günlük programı saymaya başladı.

Kahvaltım bittiğinde giyinmek için yukarı çıktım.

İDİL
Bugün gördüklerimden sonra patronumdan iğrenme seviyem - sonsuz oldu.Resmen kızın duygularıyla oynadı pis herif.Sinirle masayı toplamaya devam ederken Necla denen kız indi aşağı.

"Onun asistanı olduğun için çok şanssızsın."
Dedi ve kapıyı sertçe vurup gitti.

Ee tabi yani kadın da haklı.Adam onu kandırmış.Benim için de üzülüyor canım benim.Ama ben dikkatliyim.Hiç bu adama kanar mıyım?Ayrıca çok tehlikeli bir tipi var ne diye yatarsın ki sen adamla bacım?

Cüneyt'e olan sinirim katlandı bu şeyden sonra.

Aşağı takım elbiseli bir Cüneyt geldi
Demek sonunda normal bir şey giyinebildin.

Hiç konuşmadan masayı toparlamaya devam ettim.

"Bu gördüklerini kimseye söylememen konusunda seni uyardığımı hatırlıyorum. Babamın bunlardan haberi olmayacak. Ve hiçkimsenin de." Dedi sertçe

Ona bakamadan kafa salladım.
Salak adam yaa.Hem yatıyorsun kadınlarla hem duyulmasını istemiyorsun.Hemde bana bu olayları izletiyorsun.

Sinirle "Tamam Mı?" Diye soran Cüneyt Bey'e dönüp

"TAMAM.Zaten söylemiştiniz CÜNEYT BEY.Anlayabiliyorum tek seferde.Bunlardan kimseye bahsetmeyeceğim."Dedim sinirle.

Sonra tekrar elimdeki bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirmeye koyuldum.

Bileklerimi sertçe kavrayan Cüneyt Bey'e baktım. Canımı acıtıyordu.Gözlerinden sinir fışkırıyor adeta.Ama ben şu an bileklerimin acısındayım.Çünkü gerçekten kızmışım değilmişim umrunda değil şu an.

"Ben senin patronunum.Arkadaşın,akraban ya da sevgilin değil. Bana bir daha sesini yükselttiğini duymayayım." Dedi ve bileklerimi sertçe sallayarak bıraktı.

Gözümden akan 2 damla yaşa aldırmayıp
"Üzgünüm." Diyebildim.

Ne yapacaktım?İşi mi bırakacaktım.Normalde bırakmalıyım ama paraya ihtiyacım var.Bu acı gerçek gözümden bir damla daha yaş akmasını sağladı. Devamının geleceğini bildiğimden arkamdaki musluktan yüzümü yıkayıverdim
ve elimin kenarıyla silip Cüneyt Bey'e döndüm.

Yaptığından pişman olmuş ve bana acır gibi gözlerini yummuştu.Dolaba yaslandı ve sol elini saçının üstünde gezdirirken

"Özür dilerim İdil" dedi.

Patron'um Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin