Öncelikle gerçekten çok özür dilerim hepinizden ama inanın benim için çok zor bir sene bu sene. Bir yandan sürekli yeniden hastalanmam ve ilaç kullanmam, ilaçlar yüzünden güçsüz kalıp yine hasta olmam çok can sıkıcı. Haşa isyan etmiyorum tabiki bunada şükür Rabbim diyorum ama işte insan yinede etkileniyor. Bir yandan da lise son sınıf olmam ve notların taşıdığı önem ve üniversite sınavı.. Bunları sizlere söylememin sebebi kesinlikle bana sempati besleyip yeni bölüm yayınlamamı beklememeniz değil sadece cidden üzgün olduğumu ama elimden de gelmediğini söylemek istedim. Bu arada bana istediğiniz kadar yorum atabilirsiniz, bu hatırlatma gibi oluyor ve en doğal hakkınız. Yinede hakkınızı helal edin canım okuyucularım, çok kötü bir yazara sahipsiniz maalesef. :/
~~Alya~~
"Aç mısın?"Geçen sene bana birisi bütün bu yaşadıklarımı yaşayacağımı söylesedi inanmazdım herhalde..
"Alya.."
İnsan bu kadar aciz işte...
"Beni duymuyor musun?"
Kader..
"Alya kaç kere seslendim!"
Emir yanıma gelince bana seslendiğini fark etmiştim..
"Efendim?"
"Cidden duymadın mı beni? "
"Hayır, dalmışım.. Ne demiştin? "
Emir bana sinirli gibi gözükmeye çalışıyordu ama başarılı olduğunu söyleyemezdim.
"Aç mısın diye sormuştum. " dedi aynı sinirli olmaya çalışan bakışlarla.
"Çok aç değilim.. "
Aslında açtım ama canım birşey yemek istemiyordu. Yalan oluyor muydu acaba böyle söylemek? Sonuçta 'çok aç' dedim.. Yani açlıktan ölmüyordum değil mi?
"Çok yazık bende tam çiğköfte alacaktım!"
Çiğköfte! Çiğköfte diyor Alya! Çiğköfte işte!
"Yani çok aç değilim ama çiğköfte yerim.. " Lafı bir anda çevirince kendim bile gülmek istemiştim.. Ama benim gülmeme gerek kalmamıştı Emir kahkahalar atıyordu.
"Merve'ye bu bilgi için teşekkür edeceğim. "
Bende teşekkür edecektim ama farklı yöntemlerle! Ne diye Emir'e çiğköfte delisi olduğumu söylemişti ki.. Neyse en azından az sonra midem bayram edecekti.
~~
Ben yedikçe Emir gülüyor, Emir güldükçe ben yiyordum. Geçirdiğimiz son 15 dakikanın özeti buydu. Hayır yani herkes çiğköfteyi böyle yemiyor muydu? Önce durum ekmeğini alıyorsunuz. Sonra çiğköfte koyuyorsunuz. Sonra nar ekşisi koyuyorsunuz. Son olarak marulu da koyup sarıyorsunuz. Ve afiyet oluyor.. Canınız çekti değil mi? Benimde. Bu yüzden bir durum daha yapabilirim sanırım."Alya.. Sence biz gerçekten bir aile olabilir miyiz?" Emir'in ani sorusuyla afiyetle yediğim durum boğazımda kaldı. Zar zor büyük bir çabayla yutmayı başarınca yüzüne baktım. Ciddiydi. Fazlasıyla. Ben daha bir cevap vermeden devam etti.
"Alya.. Ben seninle gerçekten bir aile olmak istiyorum. " Emir'in sıraladığı cümleler beynimin duvarlarına çarpıp yankı yapıyordu. Mutlu hissetmiştim. Bana karşı dürüstçe konuşması hoşuma gitmişti.
"İsteklerini gerçekleştirebilirsin Emir. Sonuçta biz evliyiz. " Cümlemi henüz bitirmeden kızarmıştım. Hayır o şekildeki söylemek istememiştim.
"Sen istemiyorsun Alya. " İstemek veya istememek değildi bütün mesele. Utanmamdan kaynaklıydı. Ve Emir'in yanlış şeyler düşünmesini istemiyordum. Ama bunu nasıl başaracağımı bilmiyordum. Aniden aklıma gelen düşünceyle "balayı" dedim. Ve evet Emir şok olmuş bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. Çiğköfte'nin içindeki pul biber kadar kızardığıma emindim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşlerim Bir Gizli Hazine ~İSLAMİ~
Chick-LitBazen hayatınızda öyle ani değişiklikler olur ki.. Siz monoton hayatı yaşayan biri olarak bu değişikliğe alışamazsınız.. Peki zorla değişse birşeyler? Siz monoton hayatınızla mutlu olduğunuzu zannederken ani bir değişiklik sizi mutlu bir insan halin...