16. Bölüm - Aile olmak?

3.6K 227 23
                                    

Nikah görevlisi klişe cümleleri söyleyip bizim 'Evet.' dememizi beklemiş sonra imzalamış ve yine klişe bir şekilde bizi 'karı koca ilan etmişti'. Böyle şeyler hep aynı gidiyordu. Bu nikah görevlisi kim bilir bir haftada kaç kere aynı şeyleri söylüyordu.. Bazı insanlar için bu tarz cümleler çok şey ifade ediyordu ama benim için önemli olan büyük bir düğün, süslü bir gelinlik değildi. Önemli olan evlendikten sonra iki insanın birbirine karşı davranışlarıydı. Bu konuda hâlâ emin olamıyordum ve içimde bir yerlerde bir korku vardı. Gün gelecek ve Emir beni yine kıracak diye korkuyordum. Geçen hafta aramızda geçen konuşmadan sonra herşey o kadar iyiydi ki bu bana garip gelmeye başlamıştı. Herşeyin bu kadar iyi gitmesi normal değildi. Benim hayatımda hep kötü birşey olurdu. Yanlış anlaşılmasın isyan etmiyorum sadece garip... Farklı işte ilk defa böyle mi hissediyorum acaba? Sahiplenilmişlik, birine bağlı olmak, AİLE OLMAK? Okadar güzel bir hayaldi ki... Evde çocuk sesi... Önceden o kadar uçuk hayallerdi ki bunlar. Peki şimdi?

"Alya? Birşey mi oldu? Bak annem seni birkaç kişiyle tanıştıracakmış. Bizi çağırıyor. "

Emir'in kulağımın dibindeki sesiyle kendime geldim ve kalkıp Pakize annenin yanina gittik. Bizi sırayla birkaç kişiyle tanıştırdı. Canan, Emine ve Müjde hanım hepsi gariptiler, özellikle Müjde hanım, neden bana böyle bakıyordu? Kapalılarla bir sorunu olabilir miydi?

"Emir ben bizim kızlara bakayım bir. "

Hızlı adımlarla o garip ortamdan ayrılıp bizim kızların yanına geldim. Bir çoğunu çok uzun süredir görmemiştim. Bu kızlarla haftada bir kere toplanıp hem eğlenir hemde sohbet-i canan yapardık. İsteyen istediğini sorar kitaplarında yardımıyla cevabı bulunurdu, bazen çok zorlanırsak bir dahaki haftaya çalışır ve birbirimize anlatırdık. Dinimizi hep birlikte öğrenmek gerçekten çok güzeldi. Bu aralar hiç yapmamış olsakta haftaya tekrar başlamalıydık, şeytan rahat bırakmazdı. Biraz boş kalırsan hemen o boşluğu kendi doldurmaya çalışırdı. Bu aralar bende bunu yaşıyordum nezaman yapacak bir şeyim olmasa hemen isyana kapı açılıyordu.

"Bir yastıkta kocayın İnşallah!" diyen Hilal'e hepimiz gülmüştük bir yandanda 'Amin!' demeyi unutmamıştık. Kızlar hâlâ böyle ani bir evliliği anlayamamışlardı. Dillerine düşmüştüm 'Alya abla sen neymişsin, hiç erkeklerle ilgilenmiyormuş gibi yapıp alttan alttan işi götürmüşsün' dediklerinde ne yapacağımı şaşırmıştım. Neyse ki görücü usulü olduğunu ve ne demek olduğunu iyice anlatmıştık.. Yakında Merve'de evlenince artık iyice anlayacaklardı. En azından anlamalarını bekliyordum.

Ne kadar müziksiz bir düğün, hatta Kuran okunacak olan bir düğün istesemde bu sefer istediğim olmamıştı. Çünkü Emir'in işi yüzünden burada benim tanımadığım garip garip insanlar vardı. Hepsi sosyete gibi giyinmiş birde bir makyaj yapmışlardı ki ne siz sorun ne de ben söyleyeyim, zaten onlar mı gelindi ben mi belli değildi. Düğün salonu da o kadar büyüktü ki ortadaki boş alana çok rahat 5 tane araba park edebilirdiniz. Şu günün hızlıca geçmesini istiyordum çünkü oldum olası kalabalık yerlerden nefret etmişimdir, kalabalık bana mahşer gününü hatırlatırdı.

Emir'le birçok rahatsız edici ve küçümser bakışların arasında herkesin bizi görebileceği bir yerde oturuyorduk. Bu insanların beni küçümsemesinin tek sebebi başörtüsü takmamdı. Onlara göre bu geri kafalı olmaktı. Onlara göre anca her yerini sergilersen modern olurdun. Saçmalıktı hepsi, ve bu yüzden de umursamayacaktım. Ama yinede gerilmiştim, beni bu gece mutlu eden tek şey Merve ve kızlardı. Onlar olmasaydı burada tamamen yalnız hissedecektim. Bu salondaki herkes Emir'in neden böyle saçma bir evlilik yaptığını konuşuyordu ve bunu duyduğumuzu bildikleri halde hâlâ konuşuyorlardı. Umarım bu onlarla ilk ve son görüşmem olur.

Düşlerim Bir Gizli Hazine ~İSLAMİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin