-1-

46.2K 291 14
                                    

Yorum alabilir miyim lütfen? tanıtım multimedai da :) Okuduğunuz için teşekkürler :D

 1. Bölüm

"Gitmek zorunda mısın anne?"diye inledim, gözyaşlarımı silerek. Annemle, babam öldükten sonra ilk defa ayrılıyorduk. Annem çok para kazandıracak bir iş teklifi almıştı. Maddi durumumuz pek iyi olmadığı için annem de tabiki de kabul etti çünkü bana bakmak için gerçekten fazlasıyla uğraşıyordu.

Eliyle yanağımı okşayıp yumuşak dudaklarını alnıma bastırdı. "Scarlett, tatlım. Gitmek zorunda olduğumu sende biliyorsun. Sana bakmam lazım. Okul taksitleri. Ah tatlım, durumumuzun ne kadar kötü olduğunu biliyorsun. Sadece bir yıl tamam mı? Sonra bizi kimse ayıramayacak. Ama sen de bu bir yıl süresinde Kelly Teyzen de kalmalısın tatlım."dediğinde nedense ağlamam kesilmişti.

Evet, meşhur Kelly teyzemiz, ukala oğlu ve ablası. Onlarla hiç tanışmadım ama annem neredeyse ben ile takılmaktansa Kelly teyzeyle haftanın her dakikası konuşuyor. Annem sürekli Kelly teyzeyle konuştuğu için Kelly teyze'nin ve kızının baya iyi biri olduğunu biliyordum. Annem sürekli ondan ve kızından bahseder. İsmi sanırım Emma'ydı. Emma'nın çok iyi ve akıllı olduğundan bahsederdi. Ama aynı şeyi ukala oğlu için söyleyemezmiş. Annem sürekli ondan ve kendini beğenmiş egosundan bahsederdi. Bir gece uyurken Bay Ukala'nın nasıl biri olduğunu düşünmüştüm. Eğer büyük bir egosu varsa kesinlikle yakışıklıdır. Sporla uğraşıyordur ya da onun gibi şeyler yapıyordur.

Derin bir iç çektim ve başımı aşağı yukarı salladım. Ama asıl kafamdaki cevap şuydu Hayır. Ama anneme aslı karşı gelmezdim çünkü o her zaman doğru olanı bilir ve bana bunu gösterirdi. Yapacak bir şey yoktu. Umutsuzluğum Kelly Teyze ve Emma yüzünden değil, nedeni ukala çocuklarıyla tanışacak olmamdı. Sakin ol Scarlett, sorun yok.diye geçirdim içimden. Sorun yoktu. İç sesime güveniyordum.

Valizim toplanmış bir şekilde yanımda duruyordu. Sadece eve çağırdığımız lanet taksiyi bekliyordum. Üstümdeki mavi gömleğin birkaç düğmesi açıldığında direk ellerimle düğmleri boğazımın sonuna kadar ilikledim. Altımdaki beyaz kot pantolonla, mavi converse ler ile ben kombinime bayıldım. Zaten abartı giyinmeyi pek sevmezdim. Dışarıdan gelen korna seslerinden taksinin geldiğini anlamıştım.

"Anne, taksi geldi."dediğimde annem uçarcasına yanıma gelip, kaslarımı eritecek kadar çok sıktığında zar zor ona karşılık verebilmiştim. Geri çekildi ve her iki yanağıma da sulu öpücükler kondurup bana bir kez daha sıkıca sarıldı. Sanki hayatım boyunca bir daha hiç görüşemeyecekmişiz gibi beni sıkı sıkı sarıp öpüyordu. Taksinin korna çalışını bir kere daha duyduktan sonra annemin kollarından ayrıldım. Eliyle saçımı okşadı."Bebeğim, beni hergün aramanı istiyorum tamam mı?"dediğinde yüzündeki endişeyi görmemek imkansızdı. Annem ben küçükken bile böyleydi. O endişeli gözleri asla parıltısını yitirmemişti. Şimdi o endişeli gözler benim için parlıyordu. "Sorun olamayacak anne. Kelly Teyze ve Emma ile iyi vakit geçireceğim. Şimdi gitmem gerek. Taksi geldi. Seni oraya vardığımda ararım. Hoşçakal."dedim ve annemin yanaklarına sulu öpücükler kondurdum. Geri çekildiğimde en azından birazcık endişesinin gittiğini fark ettim.

"Sadece dikkatli ol Scarlett! Londra'nın nasıl bir yer olduğunu biliyorsun."

Başımı aşağı yukarı tekrar salladığımda acaba o endişeli gözler bir gün parıltısını yitirecek mi?diye düşündüm. Şahsen ben yitirmemesini istiyordum çünkü annemin benimle ilgilenmesi fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Anneme son kez el salladıktan sonra valizime sıkıca sarınıp dışarı çıktım. Taksi şoför'ü onu beklettiğim için oldukça sinirli gözüküyordu. Bunu umursamadan bagajı açıp valizimi içine yerleştirdim ve arka kapıyı açıp yerime yerleştim. Taksiyi sürmeye başladığında bile oldukça kızgındı. Birkaç dakika bekletildi diye bu şoför bana şimdi trip mi atıyor yani? Taksi şoför'ünün bana attığı kızgın bakışları görebiliyordum. Yüzüne daha iyi incelediğim de tahminen 35-40 yaşlarında bir adamdı. Saçları yavaşça kırlaşmıştı ama bal rengi gözleri güzelliğini asla yitirmemişti. Adamın gençken ne kadar yakışıklı olduğunu düşündüm. Eminim ki lisedeyken çok popülerdi ve bir sürü arkadaşı vardı. Ben onun gibi değildim. Ben tam bir inektim. Tamam, kabul, ben inek değildim ama ineklikle popülerlik arasında orta yerlerdeydim. Ben inek olmadığım için sevinsemde bazen inekler için üzülüyordum.

Tatlı Bir ŞeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin