Tatlı Bir Şey

-8-

8.Bölüm

Öğle yemeğinde oturmuş herkes sessizce yemeğini yiyordu. Ne bir ses... Nede aptal öpüşmeler.... Hiçbiri yoktu... Sadece sonsuzluk kadar uzayan sessizlik. Arada bir Charlie'ye baktığımda hemen gözlerimi kaçırıyordum. Çünkü ona her baktığımda benim ona baktığımı görüp, gözlerini gözlerime dikiyordu.

Acaba doğru mu yapıyordum? Yeni bir ilişkiye hazır mıydım ki? Aiden tatlı, iyi ve şeker biri. Beni bırakmayacağına yüzde yüz emindim.

Masaya gelen ayak sesiyle irkildim. Kafamı kaldırdığım da biyoloji dersinde tanıştığım Jason'ı gördüm. Bana minnetle gülümseyince bende ona karşılık verdim. Sonra yanıma gelip oturdu ve kolunu belime koyup beni kendine çekti. Şaşkınlığımı saklayamadan ona bakıyyordum. O ise hala pis pis sırıtıyordu. Masaya göz gezdirdiğimde herkes Jason'a bakıyordu. Bir kişi hariç. Charlie. Charlie ölümcül bakışlarını Jason üzerinde sinirle gezdiriyordu.

Jason belimi okşadı ve beni kucağına oturttu. Charlie sinirdrn köpürmüş bir şekilde masaya yumruğunu geçirdi. "Ne halt ettiğini sanıyorsun Jason?"dedi Charlie sinirle.

"Sadece Scarlett'a dün ki dansını benim evimde de yapar mısın diyecektim."dedi belimi okşayarak.

"Ne dansı?"dedi Emma şaşırarak.

"Tabiki de dün ki partide yaptığı striptizi."dedi hala pis pis sıratarak.

Charlie sinirle ayağa kalkınca sandelye yere devrildi ve tüm yemek hane bize bakmaya başladı. Utançtan kıpkırmızı kesilmiştim.

Charlie geldi ve beni Jason'ın kucağından alıp beni kendi kucağına oturttu. Ben hala şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Bir anda bir sandalye daha gürültüyle yere düşünce hepimiz oraya baktık. Mia bana diğer bakışlarından daha kötü bakıyordu."Seni sürtük! Üç erkeği birden yönetemessin. Kendini ne sanıyorsun? Seni küçük orospu."dedi bağırarak.

"Ona ne hakla orospu dersin. Asıl sen kendini ne sanıyorsun? Hergün Jason ile yattığını biliyorum. Zaten ilişkimiz seksten ibaretti. Şimdi o küçük pisliğini al ve Scarlett'tan uzak dur."dedi bağırarak.

Vay canına! Charlie benim için kavga mı ediyordı? Çok garip. Fazlasıyla garip.

"Zaten burada daha fazla kalmaya tahamülüm yok. O küçük sürtüğünle sana mutluluklar dilerim."dedi ve Jason'ı kolundan çekip yemekhaneden uzaklaştı.

"En sonunda bu sürtükten kurtulduğuma çok memnun oldum,"bana döndü ve gülümsedi."Ee Scarlett naber?"

Ağzım bir karış açık kalmıştı. Çünkü Charlie benim için o kızla kavga etmiş, ondan ayrılmış ve şimdi bana nasıl olduğumu mu soruyordu.

"Şimdi hiçbirşey olmamış gibi bana nasıl olduğumu mu soruyorsun? Sen aklını mı kaçırdın Charlie? Az önce ne olduğunun farkında değil misin? Sen. Az önce. Sevgilinden. Ayrıldın."dedim bağırarak ve arkama oradan uzaklaştım. Charlie'nin arkamdan gelen ayak seslerini duyabiliyordum. Kolumu yakaladı ve beni durdurup kendisine döndürdü.

"Neden böyle yaptın? Çekip gitmen için bir sebep mi vardı? Yoksa beni kıskanıyor musun?"dedi dudakları yukarı kıvrılerken.

Ona yüzümü buruşturdum ve yeniden devam ettiğim yola geri döndüm. Beni tekrar bileğimden yakaladı ama bu sefer ona dönmedim.

"Tamam, Scarlett. Özür dilerim. Gerçi neden özürdileyeceğimi bilmesemde."diye homurdandı."Neden bu baskıdan kurtulup okula kırıp dondurma yemeğe gitmiyoruz? Belki bu durumu konuşabiliriz."dedi gülümserken.

Hmm... Dondurma. Uzun zaman oldu. Portland'de uzun zamandır dondurma yememiştim ve şu anda dondurma kelimesini duymak nile beni baştan çıkarıyordu. Başımı hızlı hızlı aşağı yukarı salladım. Kafamı sallarken de aynı zamanda mutlulukla gülüyordum. Charlie bu halimi görünce gülme krizine girdi.

Ona yüzümü buruşturdum ve başımı sallamayı kestim. Elini omzuma attı beni kendine çekti. O etkileyeci nane kokan nefesini yüzüme verince sarhoş olduğumu hissettim. Nane kokan tatlı nefesini içime daha çok çektim ve sarhoş olmadığımdan emin olduktan sonra Charlie ile yürümeye başladık. Onun kokusu bile beni sarhoş etmeye yetiyordu.

Hayatımda hiç tahmin edemeyeceğim şeyi yaptım ben. Charlie Kenton'a aşık oldum.