9.Bölüm
"Çikolata, sade, çilek, limon ve hmm... Karamel."dedim neşeyle. Mutluluktan elimi çırptım ve Charlie'nin dondurmasını almasını izledim. Elini çenesine koydu ve düşünürmüş gibi yaptı."Bende sade ve karamel alayım."dedi ve parayı çıkartıp dondurmacıya verdi.
Şu anda hayatımın en güzel anlarını yaşıyordum. Oldukça da mutluydum. Charlie dondurmalarımızı aldığında çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Bu harikaydı çünkü dondurma yemeği çok özlemiştim.
Masaya oturduğumuzda Charlie bana dondurmamı verdi ve bende direk dondurmama yumuldum. Charlie dondurma yiyişimi izlerken gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.
"Ne var?"dedim ona kaşlarımı çatarak.
"Sanki daha önce hiç dondurma yememiş gibisin."
Gözlerimi devirdim ve dondurmamı yalamaya devam ettim.
"Aslında, evet. Dondurma yemeyeli uzun zaman oldu. Portland de pek dondurma satışı yapmazlar. Yani sağlıklı beslenmek için yanıp tutuşan bir şehir."dedim ve tekrardan dondurmamı yaladım. Hmm... Enfes bir tadı vardı. Özellikle karamel. Karamele bayılırdım.
Zevkle gözlerimi kapattım ve dondurmamın keyfini çıkardım.
"Portland de bir sevgilin var mıydı?"dedi Charlie ciddileşerek.
"Vardı. Ama ayrıldık. Neyseki."dedim anılarımı hatırlamamak için gözlerimi devirdim.
"Ne oldu ki? Neden ayrıldınız?"
"Hmm... Dur bir düşüneyim. İlk olarak, beni aldattı. İki, beni bedenim için kullandı ve üç
, tanrım esmerlerden nefret edermiş. Gerizekalı herif. Sanki senin için yanıp tutuşuyorum da. Şu anda iddaya girerim ki, Amy Dawson'ı beceriyordur. Iyk! O kızdan nefret ediyorum. Kendini bilmez sürtük. Ama bu Amy ve Tyler için normal birşey. Hergün birbirlerini beceriyorlardı zaten. Bu arada Charlie, Mia ile ayrılmanıza sevindim. Sen daha iyilerini hak
ediyordun zaten."dedim ve tekrardan dondurmama gömüldüm.
Ben asla Charlie'ye layık olamazdım. O muhteşemdi, tatlıydı, iyiydi, yakışıklıydı ve daha birçok şey.
Ben mi? Ben çok çirkin, çok salak, her halükarda aldatılmış, depresyonitz bir kızdım. Ben Charlie'yi hak edicek kadar güzel ya da güçlü biri değildim.
"Öyle mi düşünüyorsun?"dedi kaşlarını çatarak.
"Evet, tabiki. Tabi bu senin bileceğin bir şey. Gerçek aşk mı? Yoksa seksi mi?"
"Bilemiyorum. Bence ikiside olabilir. Peki Scarlett, neler yapmaktan hoşlanırsın?"
"Hmm... Bana en zor soruyu sordun. Kitap okumayı severim. Scrabble* 'ın hastasıyım. Yemek yemeyi çok severim. Sanırım hepsi bu kadar. Peki ya sen?"
"Sörf yaparım. Basketbol oynarım. Fotoğraf çekmeye bayılırım. Belki birgün sende denemelisin. Çok iyi bir fotoğrafçı olabilirsin."
"Gerçekten mi? Hiç düşünmemiştim. Belki denerim. En azından hobim olmuş olur."dedim ve omuz silktim. Sessizlik uzayıp giderken fazla sıkıldığımı hissettim. Sessizlik. Kesinlikle bana göre değildi.
"Benim hakkımda ne düşünüyosun Scarlett?"dedi Charlie.
"Ha?"
"Sence nasıl biriyim?"
Dudaklarımı birbirine bastırdım."Bence çok iyi birisin Charlie. İhtiyaçlarını anlayabiliyorum ama neden sadece sevgilin ile seks yapmıyorsun? Ben senin sevgilin olsaydım, beni aldattığın kızın başını yolardım. Eğer bana gerçekten aşıksan, benim sana en büyük cezam seninle bir daha konuşmamak ve görüşmemek olurdu."dedim gözlerimi ondan kaçırarak.
Bana gülümsediğini hissedebiliyordum."Ama sen çok tatlı, şirin ve iyi birisin."dedim ve kızararak gözlerimi kaçırdım.
Charlie'yi kesinlikle seviyordum. Onun için ölebilirdim de. Daha üç gündür tanıdığım birine nasıl aşık oldum bilmiyordum. Ama aşık olmuştum işte.
Onun etkileyici kahverengi gözlerine bakarken benim baktığımı görünce gözlerimi kaçırmak zorunda kaldım.
Sonra yanımıza biri gelince şok oldum. Mia, Charlie'nin omzunu sıvazlıyordu.
"Merhaba Charlie, bebeğim. Çok özürdilerim bebeğim. Scarlett'a o lafı söylememeliydim. Ayrıca Jason olan tarsız olay içinde özürdilerim. Beni affedebilir misin bebeğim?"
Ah tanrım! Şu anda gerçekten ağlayabilirim!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Bir Şey
Teen FictionŞu ana kadar yaşadığını sanan Scarlett, Londra'ya taşındığında aslında hayatının daha yeni başladığını bir süre sonra anlar. Ve elbette ki bu hayatın da zorlu yanları vardır. Scarlett ise bu zorluklara göğüs gererek aşmaya çalışmaktadır.