5.Bölüm
"Sence hangisi?"dedim Emma ya elbiselerimi göstererek. Emma hazırdı ama ben bir türlü şu lanet partiye hazırlanamamıştım. Çünkü iki tane en sevdiğim elbisem vardı ve hangisini seçmem gerektiğini bilmiyordum.
Emma elini çenesine koyup düşünürmüş gibi yaptı ve gözleri faltaşı gibi açılıp elini şıklattı. Ne olduğunu anlayamadan Emma odadan çıkmıştı. Neden gitti ki şimdi?
Şaşkınşıkla kapıdan kırmızı bir elbiseyle girdi. Elbise o kadar minikti ki... Ah tanrım! Fazlasıyla minikti!! Elbiseyi giyip eğildiğimde iddaya girerim ki popomun yarısı gözükecekti.
Elbiseye bakarak yüzümü buruşturdum."Emma, bu o kadar minik ki..." dedim kaşlarımı çatarak. Gözlerini devirdi ve boy aynasına bakarak elbiseyi üzerime tuttu. Onaylamışçasına gülümsedi. Ama ben ona daha fazla yüzümü buruşturdum.
En son böyle açık saçık bir elbise giydiğim de 17 yaşındaydım. St.Perg'ün en iyi partisi vericeklerdi. Ve bende partide Tyler Hudson adında bir çocuğu tavlamaya çalılmıştım. O kadar yakışıklıydı ki onun için ölebileceğimi her saniye hissedebiliyordum. Partide onu tavladım ve 2 ay çıktık. Sonrabeni aldattı. Şu anda ondan hala fazlasıyla nefret ediyorum.
"Senin şu rahibe elbiselerinden kesinlikle daha iyidir Scarry."
Gerçek dünyaya dönmemi sağlayan bu sesle birkaç kez göz kırpıştırdım. Rahibe elbisesi mi? Hadi ama Em. Ayrıca hiçte rahibe elbisesine benzemiyordu."Hiçte bile. Çok iyi bence."dedim gözlerimi kısarak.
"Bunu giy Scarlett. Hemen!"diye tısladı bana.
Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım ve derin bir nefes çekip başımı aşağı yukarı salladım. Odadan zafer gülümsemeleri atarak çıktı. Gözlerimi devirdim.
"15 dakika Scarry. Yoksa seni burada bırakıp gideriz."diye bağırdı Emma.
Derin bir nefes aldım ve üstümdekileri bir çırpıda çıkarttım. Elbiseyi üstüme geçirdim. Aman tanrım!!! Tam kalçamın altında bitiyordu. Emma yı boş bulduğum zaman da onu kollarımla boğacaktım. Size bunu garanti verebilirim.
Sonra tam çıkacakken yatağımın üstünde siyah topukluları gördüm. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp bunları Emma gönderdi varsaydım.
Yataktan siyah topukluları aldım ve ayağıma geçirip hızlı bir şekilde odadan çıktım. Makyajımı yapmıştım. Bakımlarımı da öyle. Sadece elbise işi kalmıştı ve onu da halletmiştik.
Merdivenlerden inerken yavaş olmaya çalışıyordum çünkü ayakkabının topuğunu kırarsam Emma'nın bana fazlasıyla kızacağını biliyordum.
Charlie bana bakıp bir ıslık çalıp kızarmamı sağladı. O ölüp bittiğim gülümsemesini de yüzüne takınınca tamamen kızardığımı hissetmiştim zaten. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve merdivenin başında Emma'yı beklemeye başladım.
"Vay canına! Scarry, çok güzel... Aman tanrım! Müthiş görünüyorsun."dedi bir ıslık daha çalıp, daha fazla kızarmamı sağlayarak.
"Teşşekkür ederim."dedim gözlerinin içine bakarak. Gözleri bana bakarak gülüyordu resmen. Yüzünde ki gülümseme gitti ve ciddi bir ifade takındı. Sayesinde tüm mutluluğum da gitmişti."Çok garip birisin."dedim gözlerimi kısarak."Duygu değişimleri yaşadığının farkında mısın?"
"Çok mu garip biriyim? Öyle mi?"dedi kaşlarını havaya kaldırarak. Omuz silktim.
"Tabi garipin içinde,"elimi kaldırdım ve saymaya başladım."egoist, salak, aptal... Daha sayma mı ister misin? Çünkü hepsi olumsuz yönde ve hepsini teker teker sayabilirim Charlie."dedim ciddi bir ifadeyle.
Yüzünden bir an için afallamış bir ifade geçti. Sonra onun yerine bana yemekhane de Mia'nın baktığı gibi bakmaya başladı. Çabuk kırılan bir insandım. Sevdiğim insanların bana kötü davranmasına dayanamazdım. Charlie'yi sevmiyordum ama onun için içimde farklı duygular hissediyordum. Charlie ile evde neredeyse hiç görüşmüyorduk ama Emma ise her saniye yanımda olup bana öğütler veriyordu.
Charlie bu bakışlarını hiç üzerimden çekmemişti. Bir an için Emma'nın hiç gelmeyeceğini sanıp Charlie'yi boğazlayıp, kendi ellerimle öldürecektim ama bunun hayalini kurmadan, Emma muhteşem ışıltısıyla içeri girdi. Gözlerini direk bana çevirdi ve gözleri mutlulukla parladı. Charlie ise duygusuz ifadesini üzerimde gezdiyordu.
Emma bana sarıldı. Geri çekilince beni baştan aşağı süzüp, kızarmamı sağladı. "Aman tanrım! Scarry, çok seksi olmuşsun tatlım. Aiden senin için ölüp bitecek."dediğinde Charlie ve ben aynı anda karşılık verdik:"Ne?!"
Gözlerim bir Charlie'ye, birde Emma'ya gidiyordu. Charlie beni süzüyor, Emma ise zafer kazanmışçasına gülümsüyordu."Bugün sürekli senin Aiden'a bakışlarını izledim. Sanki ona doyamıyormuşçasına bakıyordun. O da sana aynı şekilde karşılık veriyordu. Senden hoşlanıyor Scarry. Ve sende ondan hoşlanıyorsun. Sonra giderken seni öpüşü... Ne romantik. Yeni bir aşk doğuyor."dedi gülümseyerek.
Kafamı inanamıyormuşçasına iki yana salladım. Ben ve Aiden mı? Hiç düşünmemiştim. Aslına bakarsanız yeni bir ilişkiyi hiç düşünmemiştim. Zaten ilişki de istemiyordum. Yani o Tyler Hudson'dan sonra!
"Olmaz Emma. Asla. Bir ilişki istemiyorum. Ayrıca bunu Charlie'nin yanında da konuşmak istemiyorum."son cümleyi kullağına yaklaşıp fısıldamıştım. Çünkü Charlie oldukça kızgındı. Bunun nedeni acaba kıskanıyor olması mıydı? Kim bilir ki?
"Off tamam! Sadece şaka yapıyordum. Hem merak etme belki bugün eve gelmessin ve..."
"Emma!"diye bağırdım ortalığı çınlatarak. Aman tanrm! Derdi neydi ki bu kadar? Bir ilişki istemiyordum. Hele ki bir daha biri beni bırakırsa.
Derin bir nefes çektim ve gözlerimi dolmaması için gözlerimi bir kaç kere kırpıştırdım. Emma'nın veya Charlie'nin beni güçsüz biri olarak görmesini istemiyordum. Ah... Kimi kandırıyorum ki? Ben güçsüzün tekiydim işte! Herkes sadece benim yalnız kalmamam için uğraşıyordu. Emma da artık buna dahil. Bir ilişki istemiyorum işte daha ne istiyorsunuz?
"Gidelim artık Em. Bazı kişilerin sorunları yüzünden partiye geç kalıcaz."dedi Charlie. Bana en küçümser bakışını attı ve kapıyı çarpıp çıktı. Şaşkınlıkla Emma ya baktım.
İç çekti ve gülümsedi."O hep böyle Scarry. Merak etmene gerek yok. Çok kaba biri olabiliyor ama içindeki insan çok daha iyi biri. Ayrıca, evet. Geç kalıyoruz. Hemen gitmemiz lazım."dedi ve beni iterek kapıdan çıkardı.
Charlie arabayı çalıştırmış, bizi bekliyordu. Gözlerimi yere çevirerek ona bakmamaya çalıştım. Çünkü ona bakarsam kalbimin burkulacağını en başından beri biliyordum. Emma yolcu koltuğuna geçince bende her zamanki yerime, yani arka koltuğa geçtim. Charlie arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Charlie arada bir dikiz aynasından bana bakıyordu. Gözlerimiz buluşunca ise hemen gözlerini öne çevirip kullanmaya devam ediyordu. Sessizlik yol boyunca uzadı. Zaman akıp giderken partinin olduğu eve geldiğimizi fark ettim.
Ev büyüktü ama Emma ların ki kadar değil tabiki. Bahçesinde çok büyük bir havuz vardı. Müzik bangır bangır çalarken tüm mahalle yankılanıyordu.'Güzel parti.'diye düşündüm. Tabiki de muhteşem ötesi harika bir partiydi. Hayatımda bu kadar iyi bir parti görmemiştim.
Bu gece neler olacak şimdiden tahmin edebiliyordum. Ve bunların hepsi de kötü ve eğlenceli tahminlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Bir Şey
Teen FictionŞu ana kadar yaşadığını sanan Scarlett, Londra'ya taşındığında aslında hayatının daha yeni başladığını bir süre sonra anlar. Ve elbette ki bu hayatın da zorlu yanları vardır. Scarlett ise bu zorluklara göğüs gererek aşmaya çalışmaktadır.